Yahu Allah aşkına! Şu koskoca memlekette bir tane bile "Namussuz" yok mu?

Yürekli, mert bir namussuz çıksın ve "Ben namussuzum arkadaş! Evet ben rüşvet yedim, ben ihaleye fesat karıştırdım, ben falanca akrabamın nüfuzunu kullanıp iş gördürdüm. Ben ahlaksız herifin tekiyim!" Dese vallahi alnından öpeceğim.

Kimi dinleseniz ahlak abidesi! Eline mikrofonu alan en çok vatansever ve en Battal Gazi!

Siyasetçisi, Particisi, etkilisi, yetkilisi, STK'cısı, futbolcusu, dönercisi, nohutçusu, amelesi, çobanı, mankeni, ibnesi, deyyusu, tecavüzcüsü, kadın tüccarı, at jokeyi, lotocusu, totocusu, bibercisi, tuzcusu, ekmekçisi, keli, körü, topalı, ipsizi, tipsizi, kızı, erkeği, genci yaşlısı......!

Peki; Madem herkes namuslu, o zaman kim bu namussuz?

Maho ağa mı?

Kişi yaşantısıyla malumdur. Yaptıklarıyla bilinir ve bıraktıklarıyla tanınır. Kendilerine "Adalet" etmek üzere tahsis edilen makamları birer "Arpalık" haline getirenler, aile şirketine çevirenler bilsin ki; Görünüyorlar! Çünki çıplaklar!...

Bir televizyon kanalında görünmenin maliyetini biliriz. Halkın çoğu bilmez ama biz biliriz!

Anketlerde birinci çıkıp "Ödül" almanın, siyasette yer kapma ve kendini tepelere göstermek için harcanan şeyin sadece "Çaba"dan müteşekkül olmadığını da... Varoşlarda sefil bir hayata mahkum edilmiş garibanların karnını doyurmasa da, ruhlarını gıdasız bırakmamak için arada bir, sık sık davet edip konserler verdirdiğiniz ünlü sanatçı dostlarınız da olmasa halimiz gerçekten vahim!

Biliyoruz bu biraz masraflı oluyor ama olsun canım ne önemi var. Nasılsa cebinizden çıkmıyor ya! Hem güzide halkımızın ruhu aç mı kalsın? Ne demişler "Müzik ruhun gıdasıdır!"...

Tüm bunları biliriz!

Bir de şunu biliriz "Yasal olan her şey, aynı zamanda meşru da olmayabilir"

Vicdanlarda meşruiyeti olmayan bir şeyin, yasal olanla uyuşması, o şeyin çirkinliğini örtmeye yetmez!

 

Her şeyi kanunlara uydurup, işretine kılıf yapmanın marifet sayıldığı, en hilekar ve en düzenbazların iltifat görüp yer açıldığı bir topluma dönüşmek nasıl bir halettir?

Yok, ağam yok! Aslında herkes kimin ne olduğunu, en önemlisi, kendisinin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Üç günlük fani dünyayı kendisine kalır zanneden zavallı akılsızlar, daha doğmamış torunlarını, hatta onun çocuklarını düşünerek mal mülk ve dünyalık biriktirme telaşındalar." Veyl olsun o altın ve gümüşü biriktirene" diyen Rabbe inat, habire yığmaktalar! Ne yapacaklarsa... Nereye götüreceklerse...