Karanlık odaklar tarafından üretilen kimi örgüt, cemiyet, loca ve mahfiller, dini kullanarak dine ve dindarlara karşı savaşmaya devam ediyorlar. Halen deşifre edilmiş olan şarlatanlar, ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır. Ama batılın temsilcileri hiçbir şekilde sonuca ulaşamayacak ve sonunda hüsrana uğrayacaklardır.

Ancak bu sinsi oyunlara karşı hep beraber mücadele etmeliyiz. Sadece devletin resmi kurumları değil. Hak ve hakikatin temsilcisi olan her bir STK, cemaat ve cemiyet de bu mücadeleye katkı sunmalıdırlar. Yani çevremizde İslam, tasavvuf, tarikat vs. hizmetlerle piyasaya çıkan, ama İslam’ın tam zıddına hareket eden karanlık çeteleri hakkıyla tespit edip gerekli mercilere duyuralım ki gereği yapılsın. Bilelim ki, kime hizmet ettiği belli olmayan karanlık yapılar, İslam adı altında ıslama, tarikat adı altında tarikatlara, cemaat adı altında cemaatlere büyük zarar vermektedirler. Zaten böylesi yapılar, özgün bir islami yapı değil, “dine karşı din projesi”nin birer parçasıdırlar.

Uzak durulması gereken yapıları bu maddelerle tamamlayalım.

 

  1. Menfaat birliktelikleri, kardeşlik, birlik ve beraberliğin önüne geçen yapılar.
  2. Herhangi bir ırk, dil veya bölgeciliği öne çıkarıp diğerlerini hor hakir görenler…
  3. Cemaat mensupları arasında; mal, makam, soy vb. değerlere dayandırılan kast sistemi misali bir sınıflaşmaya gidenler…
  4. Dini kazanımları hanedan üyeleri vb. kimi şahsiyetler için siyasi, politik kazanımlara tahvil etmeye çalışan, bunun için politikacılarla iç içe giren yapılar…
  5. Mahfil ve loca mantığıyla hareket eden, muamma derecesinde gizli kapaklı davrananlar…
  6. İslam’ın kesin naslarıyla çelişen nice görüş ve davranışlarını tevillerle örtenler…
  7. İslam düşmanlarıyla gizli aşikâr iş birliği içinde olan ve mensuplarına onların sevgisini aşılamaya çalışanlar…
  8. Cemaat yapısını aile şirketine dönüştürürcesine ticari rantlara çevirenler…
  9. Bu rantı genişletmek için, kendi müesseselerinin ürünlerini takdis edenler, başka grup veya şahıslarla ticareti adeta günah sayanlar... Örneğin grup veya rehberinin benzin istasyonu dışında bir yerden yakıt alırsa, bir kaza veya belaya uğrayacağına inan nice insanlar gördüm.
  10. Giyim kuşam vb. sosyal hayatta tek tipçiliği özendirenler… Bu konuda da Resulullah(sav) ve ashabından (ra) ziyade kendi abisi veya rehberinin sünnetini! Örnek alanlar…
  11. Sılayı rahm, komşuluk, akrabalık arkadaşlık vs. İslami bağları, kendi cemaatine mensupluk şartına bağlayanlar…
  12. Mümkün olduğunca mensuplarını cahil bırakmaya çalışan gruplar. Çünkü mensuplar uygun İslami kaynaklardan gerçekleri öğrendikleri zaman yanlışları sorgulamaya başlayacaklardır.
  13. Düşünmeden doğrumu yanlış mı diye sorgulamadan, taklitçi ve körü körüne teslimiyetçi bireyler yetiştirenler. Sürü gibi güdülmeye, sığır gibi sağılmaya müheyya kuru kalabalıklar oluşturmaya çalışanlar…

Bu maddelere nicelerini daha eklemek mümkündür. Bu gibi sakıncaları bulunan grup, cemaat ve cemiyetlerden kesinlikle uzak durmak gereklidir. Cemaatsiz olmaz demiyoruz ancak Allah (cc) ın dinine gerçek manada hizmet edebilmek için de cemaat olmak gereklidir. Bu konuyu ayrı bir yazı konusu olarak işleriz inşallah. Öncelikle biz sakınılması gereken sıfatları bildiğimiz zaman geriye İslam’a ve ümmete faydalı olanlar kalır.

Hangi grup ve cemaatten olursa olsun tüm Müslümanları kardeş bilen… İttifak edilebilecek konularda yardımlaşan, ihtilaflı konularda ise birbirini mazur gören… İhtilaflı konular yerine ittifak edilen konuları öne çıkaran… Ümmetin genel maslahatını kendi grup, cemaat hatta şahsi maslahatının önünde gören… Rabbani, şümullü cihanşümul, şura esasına göre hareket eden, şurası da ehli hellvelakd ulemadan oluşan bir İslami oluşum, ümmet için can simidi gibi önemlidir.

Netice olarak asıl sorun, cemaatler değil yanlış yapan gruplardır. Kötüye tabi olmak yanlış ama iyiyi kötü göstermek daha da yanlıştır. Kaldı ki iyi bir alternatif oluşturmadığımız takdirde insanlar kötüyü arayıp bulacaklardır. O halde çözüm kötülerden dolayı iyileri ortadan kaldırmak değildir. Tam tersine iyilerin önünü açacağız ki, kötülerin kökünü kessinler.

Kaldı ki birçok tarikat, cemaat, cemiyet görüntülü yapılar, zaten hak batıl mücadelesinden batıl cephenin ürettikleri kasıtlı örgütlerdir. Hakla batılın mücadelesi kıyamete kadar devam edeceğine göre, bu çakma yapılar da var olmaya devam edecektir. Ama sağlıklı bir kontrol sistemiyle bunların şerrini bertaraf etmek, zor olmasa gerektir. Subheneke... Bihamdike... Esteğfiruke...