Mustafa İslamoğlu'nun Abese süresinin mealinde yanlışlıkla ismini Mekkeli müşrikler arasında saydığı vahiy katibi,

İkinci Akabe biatına katılan 70 kişiden birisi, yani biat ehli
Medineli Ensarlardan, yani Mekkeli bile değil
Medine'de ilk vahiy katiplerinden
Peygamberle birlikte bütün savaşlara katıldı.
Übey b. Ka'b, Kur'an-i Kerîm'i en iyi okuyan sahabîlerden idi. Peygamber Efendimiz (s.a.s) "Ümmetimin en iyi okuyani Übey'dir." (Zehebî, Siyer, I, 392) buyurmustur. Bu sebeple Seyyidü'l-Kurra (okuyucularin efendisi) lakabiyla taninmisti.

Rasûlüllah (s.a.s) Übey b. Ka'b'i, Kur'an-i Kerim'i iyi bilen bir sahabî olmasi sebebiyle ögretmen olarak tayin etmisti. Mescid-i Nebevi'de Kur'an-i Kerîm'i ögretirdi. Aralarinda Ebu Hureyre ve Ibn Abbas'in da bulundugu bir çok sahabînin hocaligini yapmistir. O, Kur'an-i Kerîm'i ögretmesi karsiliginda her hangi bir maddi sey de almazdi. Nitekim ondan söyle rivâyet edIlmistir:

"Muhacirlerden birine Kur'an ögretmistim. Bu zat bana bir yay hadiye etti. Ben bunu Rasûlüllah (s.a.s)'e anlatinca: "Onu alirsan atesten bir yay almis olursun" buyurdu. Ben de yayi sahibine geri verdim"(Ibn Mace, Ticarât, 8).

Hz. Ömer bir zaman halka hitabinda söyle demistir:

"Kur'an'dan sormak Isteyen Übey b. Ka'b'a gelsin, feraizden sormak Isteyen Muaz'a, mal Isteyen de bana gelsin. Çünkü Allah beni hazinedar ve dagitici kildi" (Zehebî, Siyer I, 394).

Übey b. Ka'b tefsir sahasinda da ashabin önde gelenlerinden biri olup Medine tefsir ekolünün reisi olarak kabul edilmistir.

Übey b. Ka'b in rivayet etmis oldugu hadislerrden birinin anlami söyledir: Rasulullah (s.a.v.) söyle buyurdu:

"Ademoglunun bir vadi dolusu mali olsa, bir Ikincisini Ister. Iki vadi dolusu mali olsa, bir üçüncüsünü de Ister. Ademoglunun içerisini topraktan baska bir sey doldurmaz. Allah Teâlâ ise tevbe edenin tevbesini kabul eder" (Tirmizî, Menokib, 32).