<p>Hedef yine masumlardı. 95 Vatandaşımız kalleşçe bir saldırının kurbanı olarak seçildiklerinden habersiz alanları doldurmak ve siyasi tercihlerini ortaya koyabilmek için oradaydılar.</p><p>Cumhuriyet döneminin en kanlı saldırısı olarak tarihe geçen Ankara Gar saldırısı, içerisinde bir çok neden ve nasılları da barındırmaktadır elbette. Hadisenin polisiye ve istihbarat boyutunu bir yana bırakırsak, bu olayın nedeni ve zamanlamasının ön plana çıktığını görürüz.</p><p>Günler öncesi, Kandil’den bir açıklama yapan terör başı Murat Karayılan’ın “ TC  devleti operasyonlarını durdurmazsa, büyük şehirlerde bombalar patlatır, kana boyarız” Şeklinde ki açıklaması aslında bu olayın asıl faillerinin kim olduğunu en açık bir şekilde ortaya koymaktadır.</p><p>Devletin  zanlısı PKK’dır. Zaten dün,  olayın ardından bir basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu, bu eylemi yapabilecek örgütler arasında “ PKK” ismini en ön sıraya oturtarak bu gerçeğe vurgu yaptı. PKK bu eylemi tek başına mı, yoksa diğer taşeron örgütlerden destek Alarak mı gerçekleştirdi?  Bunu şimdilik bilemeyiz, ancak bu eylemin an itibarıyla sadece terörden beslenen odakların işine yarayacağı nettir.</p><p>7 Haziran seçimi öncesinde, HDP’ nin Diyarbakır mitinginde patlayan bombanın dumanları çekilmemişken “  2 puan” artırdık hesapları yapan HDP trollerinin, Suruç’ta meydana gelen katliamda da, benzer söylemlerle bunu oy devşirmeye yönelik bir manevraya dönüştürdükleri bilinmektedir.</p><p>Pazar sabahı Ankara Gar önündeki patlamayı protesto etmek üzere bir anma mitingi düzenleyen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, konuşma aralığına “ 1 Kasım’da hesabını sandıkta soralım”  sözleri, en az KCK’nın, bombaların patladığı gün tek taraflı eylemsizlik kararı alması kadar ilginç ve “Pragmatist” bir yaklaşımdı!</p><p>Bu nevi olaylarda asıl failleri olay yerinde aramanın enayice bir davranış olacağını tüm istihbaratçılar gayet iyi bilir. Bombaları patlatanların etnik kimlikleri ya da hangi örgüte bağlı çalışmalarından ziyade, eylemin,  kimin işine ne kadar yaradığıdır asıl olan!</p><p>Bu işin altından DAEŞ ya da bir başka örgütün çıkması, PKK ‘yı asla masumlaştırmaz zira bu eylemde atılan okların geldiği adres kendilerini göstermektedir. Zira okun gittiği hedef PKK’nın vurduğu ya da vurmak için yüzlerce masumu şehit ederek katlettiği,  TC Devleti ve Türkiye demokrasisidir.</p><p>Bundan sonrası karanlık! 1 Kasım sabahına kadar başka hadiseler yaşanır mı bilinmez. Aslında terörün yeni bir evresine girdik. 7 Haziran sonrası başlayan bu süreç, terörü kullanan ortak aklın neler yapabileceğini ve gücünü ortaya koymaktadır. Bunun adına güvenlik zafiyeti diyebilirsiniz veya istihbarat kurumlarını da eleştirebilirsiniz, ancak şu bir gerçek ki, ülkede ki siyasi kamplaşmaların önü alınamazsa bu olayların ardı arkası kesilmeyecektir. Bu noktada Başbakan’ın görüşme talebine olumlu cevap veren Kemal Kılıçdaroğlu’nun tavrı taktire şayandır.</p><p>Sonuç olarak tüm bu hadiselerin merkezi konumuna gelen 1 Kasım seçimleri ve yine bu olayların hedef tahtası yapılmak istenen AK Parti ve Cumhurbaşkan’ı Tayyip Erdoğan’ı yıpratmak ve ülke yönetiminin meşruiyetini, seçimlerin meşruiyetini gölgelemek isteyen çevrelerin korku ve paniklemesinin bir yansımasıdır aynı zamanda terör eylemleri. </p><p>O halde umutlu olmak için hala bir çok sebep var. Birileri bir şeyleri bozmak istiyorsa, orada doğru olan şeyler var demektir. Bu olayların karşısında durabilecek en güçlü savunma halkın bizzat kendisidir. 7 Haziran’dan bu yana 35 intihar yelekli “ Ölümsüzlük ordusu” adı verilen PKK militanı faaliyete geçemeden yakalanmıştır. Ancak iki tanesinin gizlenmeyi başarması Ankara’yı kana bulamaya yetti.</p><p> Görüldüğü üzere ,Polisiye önlemler çok önemlidir ama kesin çözüm değildir. Asıl olan çözüm yolu halkların kardeşliği ve bütünleşmesinden geçmektedir. Türkiye’de öldürülenlerin hepsi Kürt olmadığı gibi, hepsi Türk’te değildir. Yitirilen canlar bu vatanın ortak evlatlarıdır. Biz toplum olarak siyasilerin bir araya gelerek beraberlik görüntüsü vermesini ne kadar önemsiyorsak, kendi aramızda ki birlik ve beraberliğin bundan çok daha önemli olduğunun farkına varmalıyız.</p><p>Ankara’da yapılan terör eylemini şiddetle lanetliyor, saldırıda hayatını kaybeden vatan evlatları için Tanrı’dan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun… </p>