Gazze'de, insanlığın en acımasız soykırımlarından biri, bütün dünyanın gözü önünde aylardır devam ediyor.

Öyle büyük bir soykırım yapıldı ki neredeyse bombalanacak bir karış yer, vurulacak çocuk kalmadı.

Soykırım, bir plan dahilinde, dünyada hiçbir devlet veya lider yokmuş gibi İslamiyet yalnızca Gazze'den ibaret sahipsizmiş gibi, insanlık İsrail'den başka hiçbir ulusu temsil etmiyormuş gibi ölçüsüzce, hunharca, mütemadiyen, çekincesiz bir iradeyle kusursuz yapıldı.

Anlaşılan soykırım plan ve takviminin sonuna gelindi. Öldürülecek öldürüldü, yıkılacak yıkıldı, yakılacak yakıldı, korkulacak korkutuldu.

İsrail'in soykırım, terör görevi tamamlanmak üzere...

Artık sıra 57 İslâm ülkesinin kahramanlık yarışına ve Batı Devletleri'nin insan hakları yarışına geliyor. Gazze yıkıldıktan sonra...

Ba'del Harâb'ül Gazze

Onbinlerce insan can verdikten sonra

Yüzbinlerce insan yaralandıktan sonra

Milyonlarca insan evsiz kaldıktan sonra

Sonra, sonra, Gazze yıkıldıktan sonra

Seyirci kalanların yüzsüzce destekçi gözükmesini bekliyoruz.

Hainlerin dost ilan edilmesini bekliyoruz.

Korkakların siyasetle kahraman ilan edilmesini bekliyoruz.

Öldürenlerin adlarının barışla anılmasını bekliyoruz.

Tüccarların iyilik elçisi ilan edilmesini bekliyoruz.

Bir varmış bir yokmuştaki yokların varmış gibi olmasını bekliyoruz.

Tatile çıkanların cihattan dönüyormuş gibi gelişini bekliyoruz.

Öyle ya iyilerin hepsi öldü, kalanların tâkati tükendi başrole kendimizi koyalım. Zulmü nasıl durduk, dünya barışına nasıl büyük bir katkı sunduk, onun hikayesini yazalım.

Bir kaç ödüle cesurca kendimizi aday göstertelim.

Biz bize yazalım, bizi ölenlerin diliyle övelim.

Bizi ölmüş gibi ama hiç ölmeyecekmiş gibi yazalım.

Kendimizi kahraman yapalım.

Kendimizi ölmüşlerin adına analım. Önemli gün ve haftalara adımızı yazalım.

Kendimizi tebrik etmeyi unutmayalım.

Taktire şayan BEN. Ama bunu sen söyle. Ben bilmiyormuş gibi.

Ne de olsa bunlardan Gazze'nin haberi olmayacak Gazze yıkıldıktan sonra...