Tarih:Kasım 2013..

 

Suriye’nin en sıcak bölgelerinden Türkiye’ye geçtiğimde, Suriye meselesini kaleme almamaya karar vermiştim..

Neden mi?

Çünkü “Suriye” konusu öyle bir karmaşık hale gelmişti ki, söylemin, yazı yazmanın, dram anlatmayı bir yana bırakın, o hengâmenin içerisinde nefes almak bile neredeyse imkânsız hale gelmişti.

Orada geldiğimiz durum sadece eyleme odaklı idi, derdimizi anlatmaya zamanımız yoktu..

Türkiye’de “Zaman” ve “Mekân” lüksü bizlere iki yol sundu: birincisi düşünmek, ikincisi ise en kolayı umursamadan yaşamak.Ben birincisini seçtim.. 

Türkçe Dili’ne hâkim olmadığımdan dolayı  “Arapça” ve “Kürtçe” dillerinde Suriye’de yaşanan hemen hemen her konuda görüşümü bildirmeye çalıştım.

Ancak bu fikir beyanatlarımdan dolayı birçok kesim tarafından, olumsuz tepkiler aldım

Kürt siyasetçiler benim “Ümmetçiliğimden” rahatsız oldu. Araplar ise “Kürtçülüğümden”.

Şaşırtıcı bir örnektir aslında.

Suriyeli bir kürdün Türkiye’ye gelip, Kürdistanı, Kürtçülüğü, Ekolojik düşünceleri, Apo’yu, Barzani’yi, Aziz Nesin’i, Marks’ı Lenin’i,  Ali’yi, Hasan’ı, Hüseyin’i, Faşizmi, Diktatörlüğü yazmayıp da Ümmet, Cihad, İslam, Muhammed, Ömer, İmadettin, Nurettin ve Salahattin gibi “muharrem” ve “aykırı” konuları yazmayı nasıl  beceriyor!

Güya, kendi ırkını ön plana çıkaranlar hem davanı hem yanındakileri kaybetmiştir. Yanımızdaki “Arap” dünyası net ve açık bir örnektir. Çünkü Müslümanın davası ırkı değil, ümmetidir!

Aslında bir Müslüman’ın, mensup olduğu etniği, ırkı ve azınlığı saklayıp, yanı sıra fiili anlamda Müslüman olması gayet kolaydır..

Yeter ki zihnin ithal veya hatta yerli üretim olan sapık ve Allah’ın fıtratına aykırı olan milli, siyasi, sosyoloji ve dini düşüncelerle kirli olmasın..

Mesela: bir ara dinsiz olarak yaşayıp sonra İslam’a “Cihad Ortamında” katılmak. Tam 610’da Cahiliyetten Muhammed (sav)’ın davasına katılmaya benziyor bu durum..

Yani, boş bardakla geliyorsun çeşmenin önüne! Bu kadar basit!

Velhasıl, muhtelif tepkilere rağmen yazmaya devam ettim. Şimdi ise bir lisana daha hâkim oldum ve biiznillah Türkçe dili ile edebildiğim kadar derdimi anlatmaya çalışacağım..