Gaziantep öğretmen tutamaz hale geldi. Gaziantep'te zorunlu hizmeti bitiren öğretmenler derhal kentten kaçmaya çalışıyorlar. Öğretmen Gaziantep'te adete boğaz tokluğuna çalışıyor duruma düşmüş durumda. Gaziantep'teki öğretmen ve memurların yaşadığı hayat pahalılığını Gaziantep'i yönetenlerin artık görmesi lazım' dedi. Yetkililere seslenen Avan, 'Gaziantep'te öğretmen ve memurlara lojmanlar yapılmalı ve ev sahibi olmasıyla ilgili de konut projeleri ortaya konulmalı çünkü öğretmen ve memurlar Gaziantep'te yaşayamıyor ve kaçıyor. Gaziantep'i yönetenler ve MEB bunu görmeli ve çözüm bulmalı' dedi.

GAZİANTEP ÖĞRETMEN TUTAMAZ HALE GELDİ

Gaziantep'in öğretmen tutamaz hale geldiğini belirten Türk Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Bekir Avan, 'Gaziantep'te hayat çok pahalı. Gaziantep öğretmen tutamaz hale geldi. Gaziantep'te zorunlu hizmeti bitiren öğretmenler derhal kentten kaçmaya çalışıyorlar. Öğretmen Gaziantep'te adete boğaz tokluğuna çalışıyor duruma düşmüş durumda. Gaziantep'teki öğretmen ve memurların yaşadığı hayat pahalılığını Gaziantep'i yönetenlerin artık görmesi lazım' dedi. Yetkililere seslenen Avan, 'Gaziantep'te öğretmen ve memurlara lojmanlar yapılmalı ve ev sahibi olmasıyla ilgili de konut projeleri ortaya konulmalı. Gaziantep'te öğretmen ve memurlar yaşayamıyor ve kaçıyor. Gaziantep'in yönetenler ve MEB bunu görmeli ve çözüm bulmalı.

ÖĞRETMENLER GAZİANTEP'TEN KAÇIYOR

Gaziantep'in öğretmen tutamaz hale geldiğini belirten Türk Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Bekir Avan, 'Gaziantep'te hayat çok pahalı. Gaziantep öğretmen tutamaz hale geldi. Gaziantep'te ev sahibi olmak artık mucize ve kiralar çok pahalı. Bu şartlar altında Gaziantep'te zorunlu hizmeti bitiren öğretmenler derhal kentten kaçmaya çalışıyorlar. Bunun sebebine gelince yeni göreve başlayan bir öğretmen Gaziantep'te 6 bin 700 LT maaş alıyor. Buna ek dersi de eklersek 7500-8000 TL yapar. Bu maaşın yarısı kiraya ve ulaşma gidiyor, geriye kalanın büyük bir kısmı gıdaya gidiyor. Öğretmen Gaziantep'te adete boğaz tokluğuna çalışıyor duruma düşmüş durumda.

Gaziantep'te Suriyelilere açılan kucak maalesef kentteki öğretmen ve memurlara açılmıyor. Gaziantep'teki öğretmen ve memurların yaşadığı hayat pahalılığını Gaziantep'i yönetenlerin artık görmesi lazım. Gaziantep Valimiz, Büyükşehir belediyesi bakanımız, ilçe belediye başkanları, İl Milli eğitim Müdürlüğü ve Milli eğitim Bakanlığı, Gaziantep'in büyük yerleşim yerlerine, köylerine öğretmenler için lojman ve konut yapmalılar ve Gaziantep'te öğretmen ve memur tutmalıyız. Sadece öğretmenler değil diğer memurlar da düşünülmeli. Gaziantep'teki hayat pahalılığıyla ilgili maalesef kenti yönetenler hiçbir denetim yapmıyorlar. Bu kira ve konut fiyatları neden bu kadar artıyor, gıda fiyatları neden bu kadar artıyor? Gaziantep insanların hayatından bezdirildiği bir şehir haline gelmiş durumda. Öğretmenlere sahip çıkılmazsa, öğretmenlere lojman ve konut yapılmazsa bu yaz Gaziantep'ten büyük öğretmen göçü olacak.

Çünkü Gaziantep'te hayat çok pahalı ve öğretmen duramıyor. Öğretmenler ev bulamıyor ve kiraladığı evin kirasını da veremez duruma gelmiştir. Öğretmenler Gaziantep'te boğaz tokluğuna çalışıyor duruma gelmiştir. Bu duruma beyaz Antepliler sadece seyrediyor ve gülüyor. Gaziantep'i yöneten mülki idari amirleri de beyaz Anteplerle yiyip içip, onlarla beraber gülerlerse iste o zaman Gaziantep'teki facia ortaya çıkacak. Şuanda faciaya ramak kaldı. Gaziantep memurların yaşamayacağı bir şehir olma noktasına geldi. Bu noktada herkesi uyarıyoruz. Gaziantep'te derhal belli noktalarda lojmanlar yapılsın ve öğretmenler Gaziantep'te yaşayabilir hale gelsin. Gaziantep'te ilk defa atanacak öğretmenler Gaziantep'te ev kirası ödeyebilir miyiz kaygısıyla tercih ediyorlar. Kısacası Gaziantep'e gelmek öğretmen ve memurları korkutuyor. Gaziantep'te kalmak ise neredeyse bir mucizeye döndü, Gaziantep'ten kaçmak için ise öğretmen ve memurlar için tek çıkar yol olarak görünmeye başlandı. Gaziantep'i yönetenler ve MEB bunu görmeli ve çözüm bulmalı. Gaziantep sadece parayla para kazanabilenlerin şehri değil tüm insanların ekonomik koşulları ne olursa olsun yaşayabildiği bir şehir noktasına tekrar dönmek zorunda' dedi.

GAZİANTEP'TE ÖĞRETMEN VE MEMURLARA LOJMANLAR YAPILMALI

Gaziantep'te öğretmen ve memurlara lojman yapılmasını talep eden Avan, 'Öğretmen ve memurlar hem ev sahibi olabilmeliler hem de lojmanda kalabilmeliler. Gaziantep'e biranda 1500 öğretmen geliyor ve kalacak yer bulamıyorlar. Bunu bir önceki öğretmen atamasında gördük. Kalacak ev olmayınca 2+1, 1+1 apart dairelerin fiyatları da alabildiğince arttı. Gaziantep'teki bu açgözlülüğün denetlenmesi lazım. Kira ve ev fiyatları neden bu kadar yüksek, yiyecek ve giyecek neden bu kadar yüksek. Çevre illere baktığımızda yiyecek ve içecek fiyatlarının en yüksek olduğu yer Gaziantep. Urfa, Kilis, Maraş, Adıyaman, Osmaniye ile Gaziantep'teki fiyatları kıyaslayalım.

Gaziantep'teki fiyatlar ateş pahası. Gaziantep'te devlet nerde? Gaziantep'te birileri daha fazla kazansın meydan boş mu bırakıldı. Arada göstermelik denetimlerle vatandaşların gözü mü boyanmaya çalışılıyor. Tüm bunların hepsini Türk Eğitim Sen olarak izliyoruz ve doğru bulmuyoruz. Gaziantep tekrar yaşanılabilir bir şehir olmalı. Gaziantep'te öğretmen ve memurlara lojmanlar yapılmalı ve ev sahibi olmasıyla ilgili de konut projeleri ortaya konulmalı. Bu noktada müteahhit değil, Gaziantep'te yaşayan insanlar ayakta tutulabilmeli. Gaziantep'te öğretmen ve memurlar yaşayamıyor ve kaçıyor. Bu artık görülmeli ve önlem alınmalı' dedi.

ENFLASYON FARKLARININ HER AY MEMURA YANSITILMASINI İSTİYORUZ

Öğretmen ve memurların enflasyon altında ezildiğini belirten Avan, 'Vatandaşlar artık enflasyonu kendi takip etmeye başladı. Bir yıl önce altığı temel tüketim maddelerin faturalarını ile bu yıl aldığı temel tüketim maddelerinin faturalarını yayımlaya başladı. Vatandaşların kendi enflasyonu kendi ölçerek bu faturaları yayımlamasıyla beraber TÜİK'in rakamları ara ara normalleşmeye başladı. TÜİK'in rakamlarının gerçekçi ve inandırıcı olmasını istiyoruz. Bizim yaşadığımız gerçek enflasyon ile TÜİK'in enflasyon rakamları arasında uçurumlar var. Vatandaşların kendi enflasyonu kendisi ölçmesiyle TÜİK'in şubat ve Nisan ayı enflasyon aramaları vatandaşlarınkiyle örtüşmeye başladı. Vatandaşların ölçtüğü enflasyonun bir benzerini de ENAG grubu ölçüyor. TÜİK ile ENAG arasındaki rakamlara baktığımızda yüzde 100'ün üzerinde fark var. Bu böyle olmamalı. Vatandaşlar kendi enflasyonu ölçerken TÜİK sınıfta kaldı.

TÜİK'in enflasyon rakamlarının gerçekçi ve inandırıcı olmasını istiyoruz ve Türk Eğitim Sen olarak enflasyon farklarının her ay memura yansıtılmasını istiyoruz. Seyyanen zam yapılmasını istiyoruz ve memurlara refah payı verilmesini istiyoruz. Türkiye büyürken memurlara pay verilmiyor ama ekonomik bir dalgalanma olduğunda ise fatura önce memurlara kesiliyor. Bunu kabul etmiyoruz. Dolaysıyla refah payı, seyyanen zam ve enflasyon farkının da her ay maaşlara yansıtılmasını istiyoruz. Türkiye'de ENAG grubu gibi daha farklı gruplar da enflasyonu ölçmeli ve TÜİK'in rakamlarının daha gerçekçi rakamlara doğru ilerlemeli' dedi.

MEMURLARIN MAAŞI YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA OLMAMALI

Öğretmen ve memurların maaşının yoksulluk sınırının altında olmaması gerektiğini belirten Avan, '3 Temmuzda açıklanacak enflasyondan sonra ilk 6 aylık enflasyon rakamlarına göre temmuz ayı zamları ortaya çıkacak. Enflasyon farkının şimdiden yüzde 30'ları geçeceği gözüküyor. Bu oran yeterli mi değil çünkü açlık sınırı 5 bin 300 TL'ye çıktı. 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı da 13-14 bin TL'ye gelmiş durumda. Yoksulluk sınırının altında memurlar maaş almamalı.

2008-2009 yılında Türkiye Kamu Sen olarak toplu sözleşme imzaladığımızda öğretmen maaşları ortalama bin dolar, memur maaşları da 900 dolara çıkarmıştık. Bunu günümüzle kıyasladığımızda öğretmen ve memur maaşlarını ne kadar artırılması gerektiğini gösteriyor. Çünkü devlet memurları şuanda geçinemiyor, ayakta duramıyor. Ülkemizdeki bu durumların acilen görülmesi ve memurlara seyyanen zam, refah payı ve enflasyonun farkının da her ay maaşlarına yansıtılmasını istiyoruz. Yetkililer memurların durumunu görmeli ve gerekeni biran önce yapmalı' diye konuştu. BAHRİ UÇAR