“Unutulacaksın!..”

“Unutulduğun da unutulacak..!”

“Seni hatırlayan en son kişi de öldüğünde hiç doğmamış gibi olacaksın..”

****

Adamım bu telaş nedir?

-Nereye koşuyorsun?

Bunca kibir yükünü sırtlamış nereye gidiyorsun, neyin peşindesin mammet?

Hamallığını yaptığın dünya arzuları ve ihtirasın, ölüm döşeğinde en büyük pişmanlığın olacak. Bilmez misin; Kişi nasıl yaşarsa öyle ölür!..

Narkozdan ayılan kişini ilk sözleri, uyutulmazdan önceki son sözleri olur genellikle.

-Yani, “Fikri ne ise dervişin, zikri de o olurmuş!”

-Son nefesinde bunca  “Keşke” lerin arasından fırsat bulup, şehadet getirmekte zorlanır insan maazallah!

-Bilirim çalışkansın. Ama bir o kadar da “Zeki”sinde!

Büyükler derler ki; Zeki olmak ile akıllı olmak birbirinden farklı ve birbirine zıt mefhumlardır.

Aslolan “Akıl”dır. Zira hiç kimse Şeytan’dan daha “Zeki” olamaz. Keza; Şeytan, Hz.Adem’i aklı ile değil zekası ile kovdurdu. Hülasa; Şeytan, Adem’i kandıracak kadar zeki ama Allah’a isyan edecek kadar da akılsızdı!..

-Alıyorsun, satıyorsun, yıkıyorsun yapıyorsun! İyi hoş ta,  “Kabe”yi yapmak dahi kırılan bir insanın kalbine eşit olmazken, senin döktüğün betonun kıymeti ne ola ki hak indinde? Çok kalp kırıyormuşsun. KIRMA!

Senin için “Kibir deryası” olmuş diyorlar.

Üç beş yalakandan gayri kimseyle görüşmüyormuşsun. Ulaşılmaz oldu diyorlar sana, OLMA..!

“Makam sevdasına kapılmış, koltuğu büyütmekten başka derdi yok” Diyorlar. ETME..!

“Milletin parasını, babasının parası gibi harcıyor. Yaptığı en küçük bir hizmeti bile, çok büyük gösterip, sanki kendi cebinden yapıyormuş gibi   “Propaganda” yapıyor diyorlar. “YAPMA..!”

Dostların senden yüz çevirmiş. Diyorlar ki; “Ahde vefayı unutmuş. İhtirasına yenilmiş, kibre gark olmuş, ne oldum divanesi olmuş. OLMA..!

“Bidayeti selam, ortası kelam ve nihayeti bir veda dan” mütevellit bir ömür için bunca telaş, bunca keşke ve onca pişmanlık biriktirme...

Haydi bütün koltuklara oturdun, diyelim ki tüm mevkiler ayaklarının altına serildi. Peki ya sonra? Olabileceğin her şeyi olduktan sonra ne olacaksın hiç düşündün mü?

“Tâlût askerleriyle birlikte ayrılıp sefere çıkınca, “Allah muhakkak sizi bir nehirle imtihan edecek; kim ondan içerse benden değildir, -eliyle bir avuç alan müstesna- ondan tatmayan da bendendir” dedi. İçlerinden pek azı dışındakiler ondan içtiler.”Bakara 249”

Büyükler der ki; O su öyle bir su idi ki, içtikçe susatan, susadıkça içiren ve içtikçe şişiren..” İÇME..!