Cezaevinde tutuklu olan silahlı suç örgütü lideri Adnan Oktar’ın, hakkında açılan iki farklı davada yargılanacağı tarihler netleşti.

ADNAN OKTAR’IN YARGILANMASINA NE ZAMAN BAŞLANACAK?

Cezaevinde tutuklu olan silahlı suç örgütü lideri Adnan Oktar’ın, hakkında açılan iki farklı davada yargılanacağı tarihler netleşti. Oktar’ın, 21, 22, 23 ve 24 Mayıs tarihlerinde İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkması bekleniyor.

ADNAN OKTAR’IN HAKİM KARŞISINA ÇIKACAĞI TARİH BELLİ OLDU

Cezaevinde tutuklu bulunan silahlı suç örgütü lideri Adnan Oktar hakkında son günlerde iki farklı dava dosyası hazırlandı. Bu dosyalardan biri, 20 sanıklı ‘güncel yapılanma’ dosyası, diğeri ise 72 sanıklı ‘örgüt’ dosyası olarak adlandırıldı. Bu iki dava kapsamında Oktar’ın yargılanacağı tarihler belli oldu. Oktar’ın, 72 sanıklı ‘örgüt’ davasında 21 Mayıs’ta, 20 sanıklı ‘güncel yapılanma’ davasında ise 22, 23 ve 24 Mayıs tarihlerinde İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başlanacak.

İLK İDDİANAME: GÜNCEL YAPILANMA

Silahlı suç örgütü lideri Adnan Oktar’ın, cezaevinden örgüt faaliyetlerine devam ettiği, örgütü canlı tutmak için avukatlar vasıtasıyla talimatlar verdiği, örgüt üyelerini yenilemeye çalıştığı iddiasıyla 'güncel yapılanması’na ilişkin hazırlanan iddianamede, şüpheli Adnan Oktar’ın mahkeme kararlarına göre silahlı suç örgütünün lideri olduğu ve cezaevinde kaldığı halde örgüt faaliyetlerine ara vermediği belirtildi. İddianamede, şüpheli Oktar’ın, avukatları ve diğer örgüt yöneticileri Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna aracılığıyla örgütü canlı tutmaya çalıştığı, cezaevi dışına talimatlar gönderdiği, bunun yanında diğer örgüt yöneticileriyle birlikte yargılamanın komplo olduğunu iddia ederek kamuoyu oluşturma ve siyasi destek bulma çabasına girdiği ifade edildi.

Bu bağlamda şüpheli Oktar’ın, ana dosyada ceza alan ve cezaevinde olan örgüt üyeleriyle mektuplaşma ve avukatlarla görüşme yaptığının aktarıldığı iddianamede, şüphelinin etkin pişmanlık yasasından yararlanmak isteyen örgüt üyelerine engel olmaya çalıştığı, hem içeride hem dışarıda olan örgüt üyelerinin üzerindeki etkisini sürdürmeye çalıştığı, ayrıca dışarıda olan, soruşturma geçiren veya geçirmeyen örgüt üyelerinin birlikte kalmasını istediği kaydedildi. Ayrıca, hazırlanan iddianamede, şüpheli Oktar’ın cezaevinde bulunduğu sürede yaklaşık 15 günde 200 avukatla görüştüğü, bu görüşmelerde örgüte yeni üyeler kazandırmayı hedeflediği, cezaevine giriş çıkışı yasal olarak serbest olan avukatlık mesleğini kullanarak cezaevi dışındaki örgütsel tutum ve davranışları yönlendirmeye çalıştığı, bu durumun tespit edilmesi üzerine şüpheli hakkında avukat görüşlerinin kısıtlandığı bildirildi.

Güncel yapılanmaya ilişkin hazırlanan iddianamede şüpheliler Adnan Oktar, Meltem Daban ve Ferhunde Eda Babuna’nın ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ suçundan 5’er yıldan 12’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Ayrıca, Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddesi gereğince, örgüt üyelerinin örgütün faaliyeti kapsamında işlediği tüm suçlardan dolayı sanık olarak cezalandırılması istendi. Şüphelilerin bu kapsamda ise ‘örgütün veya amacının propagandasını yapma’ suçundan 10,5’er yıldan 31,5’er yıla kadar hapis cezası alması bekleniyor. Şüphelilerin toplamda 15,5’er yıl ile 43,5’er yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması isteniyor.

İKİNCİ İDDİANAME: ÖRGÜT DAVASI

Bu iddianamede ise haklarında dava açılan sanıkların eylemleri ile örgütün kuruluş amacı ve faaliyetleri anlatıldı. Hazırlanan iddianamede, şüpheli Ali Sadun Engin'in örgüt içinde "Sado" lakabını kullandığı, özellikle ABD ve İsrail ile örgüt arasında köprü vazifesi gördüğü, örgüt elebaşı Adnan Oktar'ın talimatıyla İsrail'de düzenlenen ve örgüt tarafından organize edilen konferanslarda konuşmacı olarak yer aldığı kaydedildi.

Hazırlanan iddianamede, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen Altuğ Revnak Eti'nin, sanık Engin'in İsrail'in eski Likud Partisi Milletvekili radikal haham Yehuda Glick ile bağlantılarını anlattığı, Adnan Oktar tarafından örgüte gelen paraları saklamakla görevlendirilen Çalıkoğlu'nun örgütte "İmam Kardeşler" olarak adlandırılan grupta yer aldığı, Oktar'ın da aralarında bulunduğu bir grup örgüt üyesinin 1999'da gözaltına alındıklarında işkence gördükleri iddialarıyla ilgili dönemin emniyet görevlileri hakkında açılan dava kapsamında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) şikayette bulunduğu ve kazandığı tazminatı "infak" adı altında örgüte aktardığı kaydedildi.

Hazırlanan iddianamede Adnan Oktar, Ulviye Didem Ürer, Tarkan Yavaş ve Alev Babuna'nın aralarında bulunduğu 13 şüphelinin diğer 59 kişinin eylemlerini örgüt kapsamında gerçekleştirmesi ve yöneticilerin bu suçlardan ayrı ayrı sorumlu olması gerektiğinden çok sayıda kişiye karşı birden fazla kez "nitelikli cinsel saldırı", "çocuğun cinsel istismarı", "cinsel taciz", "basit cinsel saldırı", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak"tan 1938 yıl 5'er aydan 2 bin 758 yıl 6'şar aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Diğer 59 şüphelinin de değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Kaynak: İHA