TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumlarının 2026 yılı bütçeleri görüşüldü. Komisyonda milletvekillerine sunum yapan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, kamunun, özel sektörün, üniversitelerin, ilaç ve tıbbi cihaz üreticilerinin ve nihayet tüm sağlık paydaşlarının yürüttükleri hizmetleri aynı hedef doğrultusunda gördüklerini ve tek bir sağlık vizyonu altında buluşturduklarını söyledi.
Bakan Memişoğlu, "Bu bütüncül anlayış, Türkiye'nin sağlıkta gelecek vizyonunu da şekillendirmektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliğinde şekillenen Türkiye Yüzyılı vizyonu, yalnızca ülkemizin siyasi ve ekonomik geleceğini değil, milletimizin sağlığa dair hedeflerini de yeniden tanımlamıştır.
Biz de bu anlayışla 'Sağlıklı Türkiye Yüzyılı' vizyonunu hayata geçirdik. Bu vizyon, üç temel ilke üzerine inşa edilmiştir: Koruyan, geliştiren ve üreten sağlık. Koruyan sağlık anlayışıyla vatandaşlarımızın hastalanmadan önce sağlıklı kalmasını hedefliyoruz. Birinci basamağı güçlendiriyor, erken tanı ve tarama programlarıyla hastalıkların oluşmadan önlenmesini hedefliyoruz. Geliştiren sağlık yaklaşımıyla bugünün ihtiyaçlarının ötesine geçip, geleceğin risklerini de dikkate alıyoruz.
İnsan kaynağımızı, tesislerimizi ve dijital altyapımızı sürekli yeniliyor; beslenmeden çevreye, iş güvenliğinden su kalitesine kadar sağlığın tüm sosyal belirleyicilerini politikalarımızın merkezine yerleştiriyoruz. Bu doğrultuda Sağlıklı Yaşam Strateji Belgesi'ni hazırlıyoruz. Üreten sağlık anlayışıyla da Türkiye'yi ilaç, aşı, biyoteknoloji, tıbbi cihaz ve sağlık yazılımı üretiminde bölgesel bir güç, küresel bir aktör haline getiriyoruz" ifadelerini kullandı.
Bakan Memişoğlu, aile hekimlerinin 11 kronik hastalığı izleyebilir ve takip edebilir hâle geldiğini belirterek, "Otizm tarama ve takibini, Hastalık Yönetim Platformu üzerinden aile hekimlerinin kullanımına açtık. Sadece son bir yılda 35 milyon vatandaşımızın kronik hastalık taramaları gerçekleştirildi, 7.3 milyon kişiye yeni tanı konuldu. Bu sayede hastalıkları erken dönemde tespit ettik, tedavileri zamanında başlattık ve milyonlarca vatandaşımızın yaşam kalitesini koruduk. Aile Sağlığı Merkezlerimize 2025 yılının ilk 10 ayında 374 milyon müracaat oldu. 3 milyon gebe, 2.1 milyon bebek ve 1.1 milyon çocuk izlemi gerçekleştirdik. Kanser taramalarında da önemli başarılar elde ettik. 5 milyon vatandaşımıza tarama yaptık, 19 bin kişiye erken kanser tanısı koyduk. Bu sayede binlerce vatandaşımızın hayatına dokunduk" dedi.
"2002 YILINDA YÜZ BİN CANLI DOĞUMDA 64 OLAN ANNE ÖLÜM ORANINI, 2024 YILINDA 11.5'E DÜŞÜREREK TARİHİMİZİN EN DÜŞÜK SEVİYESİNE ULAŞTIK"
Anne ve çocuk sağlığının öncelikli alanlardan biri olduğunu kaydeden Memişoğlu, "2002 yılında yüz bin canlı doğumda 64 olan anne ölüm oranını, 2024 yılında 11.5'e düşürerek tarihimizin en düşük seviyesine ulaştık. 2002 yılında bin canlı doğumda 31.5 olan bebek ölüm hızını 2024 yılında 8.9'a düşürerek, önemli bir ilerleme kaydettik. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayelerinde 3 Ekim 2024 tarihinde başlattığımız 'Normal Doğum Eylem Planı' sayesinde uzun yıllardır artış eğiliminde olan primer sezaryen oranını düşüşe geçirdik. Bir yıl içinde primer sezaryen oranında 4.1 puan, yani yüzde 12.3'lük düşüş sağladık. 3 bin 400 koordinatör ebemizle ve bin 524 gebe okulumuzla anne adaylarını doğuma hazırlıyoruz. Anne adaylarımızı doğum hakkında bilgilendirmek için Annelik Yolculuğu Mobil Sağlık uygulamasını geliştirdik ve kullanıma sunduk" diye konuştu.
"TÜRKİYE, DİJİTAL SAĞLIKTA DÜNYANIN ÖRNEK ÜLKELERİ ARASINDADIR"
Bakan Memişoğlu şöyle konuştu:
"Sene sonu itibarıyla 856 yeni ambulansımızı filomuza katmış olacağız. 2025 yılının ilk 10 ayında 4 bin 231 vatandaşımız, hava ambulanslarımız sayesinde sağlık hizmetine ulaştırıldı. Bakın, buradan bir müjde veriyorum: 2026 yıl sonu itibarıyla yerli ve milli GÖKBEY helikopter ambulanslarımız da görev başında olacak. Bu hava ambulanslarımız Türkiye'nin kendi mühendisliğiyle, kendi gücüyle ürettiği, hayat taşıyan birer gurur kaynağıdır. Hastane afet planlamalarımızla 20 bin kişilik UMKE ekibimizle ve gerçekleştirdiğimiz kapsamlı tatbikatlarla olası İstanbul depremi dâhil tüm afetlere karşı sağlık sistemimizi tam hazır hâle getirdik. Bugün Türkiye, dijital sağlıkta dünyanın örnek ülkeleri arasındadır. e-Nabız, e-Rapor, e-Reçete ve MHRS sistemleriyle sağlık verilerini en iyi şekilde yönetiyoruz. Bu sistemlerimiz, dünya çapında örnek gösterilerek, birçok ödüle layık görüldü. Hâlihazırda Aile Sağlığı Merkezleri, Sağlıklı Hayat Merkezleri ve Toplum Sağlığı Merkezlerinden oluşan birinci basamak yatırım programımızda bin 202 tesis bulunmaktadır. Bunlardan 461'inin inşaatı devam etmekte; 628'i proje ve arsa, 113'ü ise ihale aşamasındadır. 2. ve 3. basamakta ise 435 tesisi hizmete almayı planlıyoruz. Bunlardan 165'inin inşaat çalışmaları devam ediyor. 234'ü proje ve arsa aşamasında iken, 36'sı ihale aşamasına gelmiştir."
Öte yandan toplantı salonuna üzerinde "Sağlık sistemi sorunları" yazılı doktor önlüğü ile gelen CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, hekimlerin ölmek istemediklerini belirterek, "Sağlıkta temel sorun çeteleşme. Bugün bir hastane ruhsatı 6.5. milyon dolar. Fark almayacağız diyorlar, özel hastanelere gittiğinizde cebinizdeki bütün paralar bitiyor, kredi kartı kullanmaya başlıyorsunuz. Aile Sağlığı Merkezi grup personeline kadro verilmiyor. Aile hekimleri çok hasta baksa para kesiyorlar, az hasta baksa para kesiyorlar" ifadelerini kullandı.



