AK Parti Şehitkamil İlçe Teşkilatı, son dönemde sahaya yansıttığı dikkat çekici programlarla siyasi kulislerin de merceği altında. İlçe Başkanı İsmail Güler’in öncülüğünde yürütülen çalışmalar, yalnızca partinin örgütsel reflekslerini değil; sahadaki dava bilincini de yeniden canlandırmış görünüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu liderlik vizyonuna uyumlu bir çizgide ilerleyen Şehitkamil teşkilatı, klasik ziyaret ve protokol zincirinin ötesine geçerek, teşkilatın kalbi olan tabanla birebir temas kurmaya odaklanıyor. Mahalle mahalle, köy köy yürütülen bu temaslar; yalnızca bir organizasyon değil, adeta partinin kuruluş dönemine uzanan bir ruh çağrısına dönüşmüş durumda.
Bu yürüyüş; seçim takvimine bağlı bir hamleden ziyade, teşkilat hafızasına yönelik bir silkiniş, tabanla yeniden kurulan bir güven köprüsü olarak değerlendiriliyor.
TEŞKİLAT SADECE SAHADA DEĞİL, YENİDEN KALPTE
Geçen hafta gerçekleştirilen ziyaretlerde Yenişarkaya, Günbulur, Bilek, Kabasakız, Arıl ve Türk Yurdu köyleri adım adım gezildi. Her bir köyde mahalle temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlarla birebir temas kuruldu. Sorunlar, sadece not alınmakla kalmadı; çözüm merciileri anında aranarak yerinde ve hızlı müdahaleler sağlandı.
“Biz not alan değil, çözüm bulan bir teşkilatız.” diyen Başkan Güler, sadece ziyaret etmekle kalmayıp, köy halkının taleplerine bizzat omuz verdi.
VEFA HAREKETİ BAŞLADI
Teşkilat çalışmaları yalnızca bugünün seçmenine değil, geçmişin emektarlarına da uzanıyor. Merkez mahallelerde yapılan ziyaretlerde, yıllarını AK Parti’ye vermiş ancak çeşitli sebeplerle teşkilattan uzak kalmış isimler yeniden kazanılıyor.
Güler bu ziyaretlerin önemine dair şu ifadeleri kullandı:
“Bu teşkilat sadece bugün yürüyenlerle değil, dün bu davayı omuzlayanlarla da büyür. Kapısını çaldığımız her eski teşkilat mensubu, bize sadece geçmişi hatırlatmıyor; geleceği de nasıl inşa edeceğimizi gösteriyor. Vefasızlık bize yakışmaz. Sadakat bu davanın temel direğidir.”
MASA BAŞINDA DEĞİL, SOKAK ORTASINDA YAZILAN SİYASET
Teşkilatın sahadaki tarzı değişmiş durumda. Resmiyetten uzak, samimiyete dayalı bir iletişim dili hâkim.
Güler, bu anlayışı şu sözlerle özetliyor:
“Milletin kapısını çalmayan, gönlüne de giremez. Bizim siyasetimiz; masa başında değil, dükkân önünde, evin eşiğinde, çay sofrasında yazılır. Sayın Cumhurbaşkanımızın bize gösterdiği siyaset çizgisi de budur: yukarıdan bakmadan, omuz omuza yürümek.”
2028’E DOĞRU DERİN BİR YÜRÜYÜŞ
Güler’in öncülüğünde yürütülen bu saha modeli, sadece günü kurtarmaya değil, uzun vadeli dava bilincine dayanıyor.
Yapılan her ziyaret, teşkilatın millete yeniden verdiği bir söz gibi.
“Bu bir seçim çalışması değil’’ diyen Güler ‘’Bu, dava bilincini tazeleyen bir yürüyüştür. Her dokunuş, bir güven tazelemesidir. Her selam, milletle yenilenen bir sözleşmedir.” dedi.