Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, Almanya’nın başkenti Berlin’de İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar bir araya geldi. Wadephul ve Sa’ar görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Wadephul, görüşmede iki ülke ilişkilerini, Gazze Şeridi'ndeki son durumu, İran’ın nükleer programı gibi uluslararası konuları ele aldıklarını belirtti.
Gazze'deki son duruma değinen Wadephul, yiyecek ve ilaç bulamayan insanlar için endişelendiğini söyledi. Wadephul, "Yardım dağıtım noktalarına ulaşmak için uzun mesafeleri yürüyerek giden ve oradan eli boş dönen insanlar var. En kötü durumda öldürüldükleri için geri dönemiyorlar. Bu da çok sık oluyor. Gazze'den gelen bu görüntüler şok edici" dedi.
Sa’ar ile görüşmesinde Gazze'ye insani yardımların girişine izin verilmesi konusundaki talebini yinelediği belirten Wadephul, "Bu sadece insanlığın bir gereği değildir. Yeterli insani yardımın ulaştırılması yürürlükteki uluslararası hukukun da bir gereğidir" dedi.
"İsrail siyasetinde ve kabinedeki bazı isimler Batı Şeria'nın ilhakını talep ediyor"
İsrail hükümetinin Filistin’in Batı Şeria bölgesinde 22 yeni yerleşim yerini onaylama kararı nedeniyle bölgedeki son derece gergin durumdan endişe duyduğunu belirten Wadephul, İsrail’i uluslararası hukuku ihlal etmekle suçladı. Wadephul, "Bunu dostlar olarak görmezden gelemeyiz. Şunu söylemeliyim ki, bu yerleşim politikası uluslararası hukuka aykırı olduğu için, iki devletli çözümü engelliyor. Bu Alman Federal Hükümeti'nin de savunduğu çözümdür. İsrail siyasetinde ve kabinedeki bazı isimler Batı Şeria'nın ilhakını talep ediyor. Bu çoğunluğun görüşü olmasa da İsrail için önemli riskler barındırmaktadır. Komşularında, müttefiklerinde ve en yakın dostların da hükümete olan güveni sarsmaktadır" ifadelerini kullandı.
Wadephul, "Benim inancım, iki devletli çözümün, İsrailliler ve Filistinlilerin gelecekte yan yana güven içinde yaşayabilecekleri tek gerçekçi perspektif ve bölgede sürdürülebilir barış için tek şans olduğu yönündedir. İsrail için iyi bir gelecek, İsrail'in barış içinde yan yana yaşadığı komşularla bir gelecek istiyoruz. Bu nedenle, İsrail ile komşularının ilişkilerini normalleştirmek için tarihi fırsatın şimdi cesurca değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Wadephul, Almanya’nın silah tedarik ederek İsrail'i desteklemeye devam edeceğini de sözlerine ekledi.
"Nükleer programın amacı barışçıl değildir"
Sa’ar ise Holokost'tan 80 yıl sonra antisemitizmin dünyada, özellikle de Avrupa'da 80 yıl önce olduğu gibi yeniden yaygınlaştığını savundu. İsrail'in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarıyla ilgili ülkesine yönelik eleştirilere değinen Sa’ar, insanı yardımların Gazze halkına ulaştığını iddia etti.
Uluslararası toplumun tüm uyarılarına rağmen İran nükleer programını ilerletmeye devam ettiğini belirten Sa’ar, "Nükleer programın amacı barışçıl değildir. İran, nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşması hükümleri çerçevesindeki yükümlülüklerini yerine getirmemektedir" ifadelerini kullandı. Sa’ar, ihlal raporları nedeniyle uluslararası toplumu İran'ı durdurmak için harekete geçmeye çağırdı.
İsrail ile Almanya arasındaki ilişkilerin 60. yıldönümünü kutladıklarına dikkat çeken Saar, "Bu dostluğu geliştirmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz. Bu dostluk, insanlık ve ülkelerimiz tarihindeki en büyük trajedinin ardından başlamıştır. İsrail'in askeri, hukuki, diplomatik ve ekonomik saldırı altında olduğu bu zor günlerde Almanya'nın desteğine ihtiyacımız var ve Almanya'nın uluslararası arenada yanımızda duracağını biliyoruz" dedi.