Bülent Parlak Neden Hayatını Kaybetti, Ne Zaman Öldü?
Bülent Parlak’ın geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiği bildirildi. Vefat haberi, kurucusu olduğu İzdiham dergisinin resmî sosyal medya hesabı üzerinden kamuoyuna duyuruldu. Paylaşımda “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun” ifadelerine yer verilerek Parlak’ın sevenlerine ve edebiyat dünyasına başsağlığı dilekleri iletildi. Parlak’ın 43 yaşında hayatını kaybettiği bilgisi paylaşıldı.
Bülent Parlak Kimdir? Hayatı ve Ailesi
Bülent Parlak, 5 Ekim 1979 tarihinde Malatya’da, sekiz çocuklu bir ailenin en küçüğü olarak dünyaya geldi. Küçük yaşlarda ağır kayıplar yaşadı; babasını 6 yaşında, annesini ise 19 yaşında kaybetti. Babası, İşçi Sendikası Malatya Şube Başkanlığı yapmış; Türkiye Komünist Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi bünyesinde uzun yıllar siyasetle ilgilenmiş bir isimdi.
Eğitim Hayatı
İlk ve orta öğrenimini Malatya’nın Konak beldesinde okul birincilikleriyle tamamlayan Parlak, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni kazandı. Ancak yaşadığı maddi sıkıntılar nedeniyle eğitimini bir yıl sonra bırakmak zorunda kaldı ve staj yaptığı bir gazetenin reklam servisinde çalışmaya başladı.
Daha sonra yeniden üniversite sınavına girerek Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ni kazandı. Evli ve bir çocuk babası olması nedeniyle İstanbul–Samsun arasında gidip gelmekte zorlanan Parlak, eğitimini 7 yılda tamamladı.
Hayat Mücadelesi ve İş Deneyimleri
Üniversite sonrası dönemde otel işletmeciliği, mobilya dükkânı açma ve dershane kurma gibi çeşitli girişimlerde bulundu. Bu teşebbüslerin hiçbirinde kalıcı bir başarı sağlayamasa da, yaşadığı zorluklar onun metinlerinde görülen hayat mücadelesi ve varoluş sorgulamalarının temelini oluşturdu.
Şiirle Tanışması ve Edebiyata Dönüş
Şiir yazmaya ilkokul yıllarında başlayan Parlak, üniversiteyi bitirene kadar edebiyattan uzak kaldı. Yıllar sonra, ortaokul öğretmeninin teşviki ve sitemi ile yeniden şiire yöneldi. Geçim kaygısı, erken yaşta evlilik ve hayat mücadelesi nedeniyle edebiyata uzun süre ara verdiğini röportajlarında dile getirmişti.
Özellikle İstanbul sokaklarında yaptığı uzun yürüyüşler, Parlak’ın düşünsel dünyasını derinden etkiledi. Bu yürüyüşleri ve hayatla kurduğu ilişkiyi, ileride yazmayı planladığı “Kötülüğün Canlı Tarihi” adlı kitabında anlatmayı düşündüğünü ifade etmişti.
Dergâh Dergisi ve Edebiyat Yolculuğu
Parlak’ın edebiyat dünyasında fark edilmesi, bir adisyon kâğıdına yazdığı şiiri Dergâh dergisine göndermesiyle oldu. 2005’ten itibaren birçok şiiri Dergâh’ta yayımlandı. Bu süreçte Mustafa Kutlu’nun desteğini her fırsatta dile getiren Parlak, ilk şiirinin yayımlanmasının hayatında bir dönüm noktası olduğunu belirtmişti.
İzdiham Dergisi ve Katkıları
2007 yılında izdiham.com adresinde bir edebiyat portalı kuran Parlak, bu girişimi 2008’den itibaren basılı dergiye dönüştürdü.
“Hepimiz ölecek yaştayız”, “Kıyamet kopma ihtimaline karşı abonelik faaliyeti yoktur” gibi dikkat çeken sloganlarıyla yayımlanan İzdiham, özgün mizanpajı, çarpıcı kapakları ve aykırı diliyle edebiyat dünyasında özel bir yer edindi.
Derginin ilk sayısındaki “Yaşamak sağlığa zararlıdır” ifadesi, Parlak’ın edebiyata ve hayata bakışını yansıtan simgesel bir mottoya dönüştü. Parlak, İzdiham aracılığıyla pek çok genç yazara ve şaire eserlerini yayımlama imkânı sunarak önemli bir edebi okul işlevi gördü.
Eserleri
Bülent Parlak’ın başlıca eserleri şunlardır:
-
Sevgili Huzursuzluğum (2010) – Şiir
-
Yalnızlığın İcadı (2012) – Deneme (babası anısına)
-
Ricakeş (2014) – Şiir
-
Her Şey İçin Çok Geç (2018) – Şiir
Ardında Bıraktıkları
Bülent Parlak, şiirleri, denemeleri ve kurduğu İzdiham ile Türk edebiyatına özgün bir ses kazandırdı. Vefatı, edebiyat çevrelerinde derin bir boşluk yaratırken; Parlak, eserleri ve yetişmesine katkı sunduğu genç kalemlerle edebi mirasını yaşamaya devam ettiriyor.





