Cenaze defnedilirken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Cenaze, kıble tarafından kabre indirilir, sağ yanı üzerine kıbleye döndürülür. Cenazeyi kabre koyan kişiler ise "Bismillâhi ve alâ milleti resûlillâh (Allah'ın adıyla ve elçisinin dini üzere)" duasını okurlar. Cenazeyi kabre koyacak kişilerin sayısı ise ihtiyaca göre değişir. Kadınları kabre koyacak kimselerin ölüye akrabalık yönünden mahrem olmaları daha uygundur. Kadınlar kabre yerleştirilinceye kadar gerekirse kabirleri üzerine bir perde çekilir.
Bazı alimlere göre, cenazeyi defneden kişilerin kabir üzerine üç avuç toprak atarak birincisinde "Sizi topraktan yarattık", ikincisinde "Sizi tekrar toprağa iade edeceğiz", üçüncüsünde ise "Sizi bir kez daha topraktan çıkaracağız" demeleri müstehaptır. Cenaze, kabre götürülüp omuzlardan indirilince bir engel yoksa, cemaat oturur. Cenaze omuzdan inmeden oturmaları mekruh olduğu gibi, cenaze yere indikten sonra ayakta durmaları da mekruhtur.
Kabrin ise bir insan boyu kadar derin olması gerekmektedir. Kabrin dibi ıslak veya yumuşak olduğu durumlarda cenaze tabut ile birlikte gömülebilir. Fakat gerekmedikçe tabut ile gömmek mekruh sayılmıştır. Bazı alimler kadınların tabut ile gömülmelerini güzel karşılamışlardır.
Kabir temininde güçlük bulunuyorsa daha önce defin yapılmış bir kabre, önceki ölünün çürüyüp sadece kemiklerinin kalacağı bir sürenin geçmesinden sonra ikinci bir cenaze defnedilebilir. Bu süre iklim, bölge ve toprak özelliklerine göre değişiklik gösterebilir. İkinci defin önceki ölünün kemikleri dikkatlice bir kenara toplandıktan sonra yapılır.