Tarih öncesi döneme ait olduğu değerlendirilen kaya resimlerinin olduğu bölgede bol bol fotoğraf çeken ziyaretçiler, semboller karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi.
Hakkari'de eşsiz manzarası ve doğal parkurlarıyla öne çıkan Cilo Dağı buzullar, bölgede güven ortamının tesis edilmesiyle birçok ilin yanı sıra çeşitli ülkelerden kente gelen doğaseverleri ve dağcıları da ağırlıyor.
Hakkari ile Yüksekova arasında kalan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Resmi Gazete'de yayımlanan kararı kapsamında "Milli Park" ilan edilen buzul dağı vadileri, yüksek rakımlı zirveleri, kar sularıyla oluşan şelaleleri ve buzullarıyla, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası haline geldi.
Clo Dağı Türkiye’de ki dağlar arasında önemli bir yere sahip Türkiye’nin en büyük buzulu olması sebebiyle bu önemini koruyor. Türkiye’de ki en yüksek dağlar arasında da gösteriliyor.
BUZULLAR NEDEN ÖNEMLİ?
Cilo buzulları, artık parçalanmaya başlasa da 550 hektarlık alanıyla Türkiye’nin bütünlüğünü halen koruyan en büyük buzulları. Ancak fosil yakıt ve karbon salımı nedeniyle sıcaklıklar artmaya devam ettikçe erime de sürecek.
Buz, Dünya ve okyanuslarımız üzerinde koruyucu bir örtü görevi görüyor. Bu parlak beyaz alanlar, aşırı ısıyı uzaya geri yansıtıyor ve gezegeni daha serin tutuyor.
Dünyanın dört bir yanındaki buzulların önemli kısmı birkaç yüz ila birkaç bin yıllık bir döneme tarihleniyor ve iklimin zaman içinde nasıl değiştiğine dair en önemli ve doğru bilgi kaynakları arasında yer alıyor. Buzullarda gizli bilgiler sayesinde gezegenimizin ne kadar hızla ısındığı hakkında değerli bilgiler elde edilebiliyor.
Bugün, Dünya üzerindeki kara alanının yaklaşık %10’u buzul buzlarıyla kaplı. Bunların neredeyse %90’ı Antarktika‘da, kalan %10’u Grönland buzulunda yer alıyor.
Antarktika ve Grönland’daki hızlı buzul erimesi, okyanus akıntılarını da etkiliyor, çünkü daha sıcak okyanus sularına giren çok miktarda çok soğuk buzul eriyik suyu, okyanus akıntılarını yavaşlatıyor. Karadaki buzlar eridikçe de deniz seviyeleri yükselmeye devam ediyor. Şu anda, Grönland buz tabakası 2003’e göre dört kat daha hızlı yok oluyor ve halihazırda deniz seviyesindeki yükselmenin %20’sine katkıda bulunuyor.
Buzulların erimesinin temelinde yer alan insan faaliyetlerini azaltsak; yani karbondioksit ve diğer sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltsak bile, dünyanın kalan buzullarının üçte birinden fazlası 2100 yılından önce eriyeceği tahmin ediliyor.
TATLI SU DEPOLARI
Kar ve buz örtüsü önemli su depoları ve tatlı su kaynakları. Dünyada bütün suların yüzde 1 ila 2’si içilebilir tatlı su kaynaklarını oluşturuyor ve bunların çoğu da yeraltı suları. Yüzey suları çok daha az bir oranı oluşturuyor. Karasal buzullar ise yüzey tatlı su kaynakları açısından en değerli kaynaklar.
Yakın gelecekte yaşanması beklenen su krizleri döneminde hayati önemdeki su deposu görevi görmesi beklenen buzullar, özellikle tarımsal sulama amaçlı kullanıldığından gıda güvenliği bakımından da hayati bir nitelik taşıyor.
Normal koşullarda yazın eriyen, kışın ise kendini onararak yeniden kalınlaşan Cilo buzulları da dünyadaki diğer benzerleri gibi son yıllarda yaşanan aşırı sıcaklar nedeniyle söz konusu onarımı her geçen yıl daha az yapabiliyor, daha az buz tutabiliyor.
Bölgedeki yaban hayatı ve doğal ekosistem için de bir “ev” görevini gören Cilo buzullarının giderek erimesi bu hayvan ve endemik bitkilerin de yok olmasına neden olabilir. Dünyada sadece Mergan buzulunda bulunan buz rengi ve mavili, endemik Cilo Buzul Kelebeği de bunlardan biri.