Dr. Sezin Gönül, çocukların kaygılarını kimi zaman "Okuldan korkuyorum, gitmek istemiyorum" gibi sözlerle, kimi zaman da karın ağrısı, mide bulantısı gibi fiziksel belirtilerle ifade edebildiğini belirterek, "Çocuğun duygularını küçümsememek, sorularına sabırla yanıt vermek çok önemli" dedi.

"OKULU ABARTILI ANLATMAYIN"

Gönül, anne-babalara şu önerilerde bulundu: "Çocuğunuzun duygularını küçümsemeyin, kendi deneyimlerinizi paylaşarak anlaşıldığını hissettirin. Okulu yalnızca oyunlarla dolu ya da sadece sıkıcı bir yer gibi değil, gerçeği sade bir dille anlatın. Okul başlamadan önce okulu ziyaret edin, kırtasiye alışverişini birlikte yapın."

"Okul temalı oyunlar, drama çalışmaları ya da kitap okumaları da kaygıyı azaltabilir" diyen Gönül, uyku ve beslenme düzeninin en az bir hafta önceden normale dönmesi gerektiğini hatırlattı.

"EBEVEYNİN KAYGISI ÇOCUĞA YANSIR"

Okulun ilk günlerinde ebeveynlerin de kendi kaygılarını yönetmeleri gerektiğini vurgulayan Gönül, "Çocuğunuza kaygınızı yansıtmanız onun endişesini artırır. Vedalaşmaları kısa tutun, ne zaman nereden alacağınızı net söyleyin. Ayrılma kaygısı dört haftadan uzun sürerse bir uzmana başvurun" ifadelerini kullandı.

ÖZ BAKIM VE DİKKAT BECERİLERİ

Çocukların okula başlamadan önce öz bakım becerilerinin geliştirilmesinin önemine değinen Gönül, "Tuvalet ihtiyacını karşılayabilmeli, ayakkabı bağcığını çözebilmeli, çantasını hazırlayabilmeli" dedi. Ayrıca dikkat süresini artırmak için puzzle, lego gibi etkinliklerin faydalı olduğunu aktardı.

Kaynak: İHA