Türkiye genelinde artan kuraklık, geleceğimizi tehdit ediyor. Su kaynakları bakımından fakir bir şehir olan Gaziantep’te, GASKİ Genel Müdürü Hüseyin Sönmezler’den dikkat çeken bir açıklama geldi. Sönmezler, “İklim değişikliği artık yalnızca uzman raporlarında değil; gündelik hayatımızda, musluklarımızda, toprağımızda ve maalesef kuruyan derelerimizde açıkça hissedilen bir gerçek halini aldı.”
OCAK AYINDA HİÇ YAĞIŞ DÜŞMEDİ
2025 yılının Gaziantep için istatistiksel olarak olağan dışı bir kuraklık yılı olduğunu söyleyen Sönmezler, “Uzun yıllar yağış ortalamamız 500–550 kg/m²/yıl seviyesindeyken, bu yılın ilk beş ayında aldığımız toplam yağış miktarı yalnızca 112 kg/m² olmuştur. Aylık dağılım ise şu şekildedir: Ocak: 0 mm (kayıtlara göre ilk defa hiç yağış düşmedi), Şubat: 44,6 mm, Mart: 16,9 mm, Nisan: 34,4 mm, Mayıs: 16,5 mm oldu.”
SU KAYNAKLARIMIZ ÜZERİNDEKİ BASKI ARTIYOR
Hava sıcaklıklarının daha da artacağını söyleyen Sönmezler, “ Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Temmuz ayı sonuna kadar sıcaklıkların mevsim normallerinin 6°C ila 14°C üzerinde seyredeceğini, bazı bölgelerde 45°C’ye kadar çıkabileceğini öngörmektedir. Bu durum, hem buharlaşmayı artırmakta hem de su kaynaklarımız üzerindeki baskıyı kat kat büyütmektedir. Bu yalnızca meteorolojik bir durum değil; aynı zamanda yaşam kalitemizi ve şehir altyapısını doğrudan etkileyen bir kriz ortamıdır. Üstelik yağışın azaldığı bu dönemde, suyun bize ulaştığı hatlar da bölgesel ölçekte önemli yükler altındadır. Yaşadığımız büyük depremlerin ardından bölgesel altyapılarda oluşan zayıflıklar, süreci daha kırılgan hale getirmiştir.”
KURAKLIK EYLEM PLANIMIZ HAZIR
“GASKİ olarak, bu süreci anbean izliyor ve yönetiyoruz” diyen Sönmezler, “Kuraklık eylem planlarımız, İçmesuyu güvenliği stratejilerimiz, Havza koruma ve izleme faaliyetlerimiz, SCADA ile uzaktan yönetilen izleme ve müdahale sistemlerimiz aktif şekilde ve 24 saat esaslı çalışmaktadır. Ancak şu da bir gerçek ki: Hiçbir altyapı sistemi, toplumsal bilinç olmadan ayakta kalamaz. Tarihimizde görülmemiş kuraklıklar ve su tüketimiyle karşı karşıyayız. Bugün için şehrimizde herhangi bir kesinti uygulanmamaktadır. Ancak mevcut su kaynaklarımız, olağanüstü bir hassasiyetle ve dengeyle yönetilmektedir.Bu süreçte şehrimizde yaşayan tüm insanlarımızla işbirliği yapmaya ihtiyacımız var. Su kaynaklarında azalma ve olağanüstü bir kuraklık varken her şey normalmiş gibi davranamayız."
SÖNMEZLER’DEN ÇAĞRI
Hep birlikte dikkat etmemiz gereken bazı hayati başlıklar olduğunu söyleyen Sönmezler, “İçme suyu temin eden şebekelerimizden çim, bostan ve bahçe sulamamalıyız. Havuz dolumlarını bu dönemde ertelemeliyiz. Kaçak su kullanımı ve ruhsatsız kuyu açımı, sadece yasal değil; etik açıdan da kabul edilemez. Musluklarımızdan süzülen her damla, bugün milyonlarca insanın ortak hakkıdır. Bu çağrıyı lütfen bir kurumsal çağrı olarak değil; kültürümüzün ve canlılığın en önemli unsuru olan kutsal bir değere karşı insani bir çağrı olarak değerlendirelim. Çağrım bu şehirde yaşayan tüm insanlarımıza, bu konuda sorumluluğu olan tüm kişi ve kurumlara… Suyun yönetimi, artık sadece mühendisliğin değil, ortak aklın ve vicdanın da konusudur. Suyun kıymetini, yalnızca yokluğunda değil; henüz akarken fark etmek en değerlisidir. Geleceği de bugünkü davranışlarımızla şekillendirebiliriz” diye konuştu.