Gaziantep'in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 51 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Furkan Apartmanı davasında iki firari sanık hakkında çıkarılan yakalama kararları, kişi başı 10 milyon TL güvence bedeli yatırılması karşılığında kaldırıldı. Yetkili olan Birecik Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların uzun süre firari olmaları ve suç şüphesini dikkate alarak, "güvence bedeli karşılığında yakalama kararlarının kaldırılmasına" ilişkin kararı kaldırdı. Güvence durumunun kalkması sonucu kırmızı bültenle aranan ve güvence bedeli nedeniyle ifade vermeye gelen Hasan Hüseyin S., bu kararın ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Mahkemede ifade veren Hasan Hüseyin S., Furkan Apartmanı'nın yapımında hiçbir şekilde yer almadığını belirterek, "Binanın yapıldığı dönemde Dörtyol'da çalışıyordum. 1997-1998 yıllarında inşaata başlandığını biliyorum ancak yapım sürecini, kaç kişinin çalıştığını ve kullanılan malzemeleri bilmiyorum" dedi.
Apartmanın arsasının kardeşi Abdullah Devrim Sever'e ait olduğunu bildiğini söyleyen sanık, daire satışlarının da kardeşi tarafından yapıldığını ifade etti. Kendisinin yalnızca binadaki bazı daireleri kardeşinden satın aldığını belirten Hasan Hüseyin S., "Müteahhit olarak Yılmaz Şahin Yurtyapan görünmektedir. Kardeşim ile bu kişi arasında nasıl bir anlaşma yapıldığını bilmiyorum" diye konuştu.
Sanık, kardeşiyle 2000-2002 yılları arasında birlikte çalışmaya başladıklarını, 2015 yılına kadar ortaklıklarının sürdüğünü, daha sonra ise ticari anlaşmazlıklar nedeniyle aralarında husumet oluştuğunu söyledi. Abdullah Devrim Sever'in şu anda nerede olduğunu bilmediğini de ekledi.
Binanın altındaki iş yerleriyle ilgili iddialara da değinen Hasan Hüseyin S., depremden sonra apartmanın altındaki kolonların kesildiğini duyduğunu ancak bunu kimin yaptığını bilmediğini belirtti. Nizip'te deprem nedeniyle yalnızca Furkan Apartmanı'nın yıkıldığını ifade eden sanık, yıkımın kolon kesilmesinden kaynaklanmış olabileceğini düşündüğünü söyledi.
Bilirkişi raporları hakkında yorum yapamayacağını belirten Hasan Hüseyin S., "Bu inşaatı ben üstlenmedim. Binanın yıkılmasında herhangi bir müdahilliğim yoktur" dedi.
Yurt dışına çıkışıyla ilgili de açıklama yapan sanık, deprem sonrası yanlış yönlendirildiğini ve haksız yere tutuklanacağını düşündüğü için ülkeyi terk ettiğini savundu. Hasan Hüseyin S., savunmasının sonunda beraatini talep etti.




