Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Gaziantep'in Kurtuluşunun 100. Yılında 100 Hayırsever' Eğitime Destek Kampanyası Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, 'Mesleki eğitimde son dönemde başlattığımız yeni ve yaygın uygulamalarla, acil ihtiyaç duyulan alanlardan başlayarak iş dünyamızın yetişmiş insan gücü kaynağını karşılayacak adımları da atıyoruz. Sizlerin yapacağınız yeni hayırlarla eğitim davasına sahip çıkmanız, hem ülkenin bu önemli meselesinin çözümüne katkı sağlayacak hem de kendi işlerinizdeki ihtiyacı karşılayacak uzun vadeli bir yatırımdır. İnşallah devlet-millet iş birliğiyle ülkemizi, her alanda olduğu gibi, eğitimde de hedeflerine ulaştıracağız' dedi.

Konuşmasının başında, 'İnşallah 25 Aralık'ta, Gaziantep'in düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılı sevincini şehrimizde hep birlikte yaşayacağız' ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Antep'i Gaziantep yapan bu güzel gününüzü şimdiden tebrik ediyorum. Kendilerinin ve vatanlarının istiklali ve istikbali uğrunda gözlerini kırpmadan canlarını feda eden tüm şehitlerimizi, gazilerimizi, kahramanlarımızı rahmetle yad ediyorum' diye ekledi.

'KALKINMANIN TEMEL ŞARTLARINDAN BİRİ DE EĞİTİMLİ, YETİŞMİŞ, KABİLİYETLİ İŞ GÜCÜDÜR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bir şehri düşman işgalinden kurtarmak elbette önemlidir, elbette nesiller boyu hatırlanması, ibret alınması, ders çıkartılması gereken bir hadisedir. Ama kurtuluşu asıl perçinleyen, asıl taçlandıran, asıl gerçek değerine ulaştıran; o şehrin insanıyla, altyapısıyla, üstyapısıyla gelişmesidir, kalkınmasıdır, büyümesidir. Gaziantep işte bunu başarmış bir şehirdir' değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Üstelik Gaziantep bu yolda öyle bir mesafe katetmiştir ki, başarısı sadece kendisiyle sınırlı kalmamış, bölgesinde ve dünyada örnek alınan bir kalkınma modeline dönüşmüştür. Yatırımla, istihdamla, üretimle, ihracatla büyüyen Gaziantep gibi şehirlerimizden aldığımız ilhamla, şimdi ülkemizi 81 vilayetinin tamamıyla birlikte aynı hedeflere ulaştırmak için çalışıyoruz. Bu yeni mücadele sürecinde en büyük desteği ve katkıyı yine Gaziantep'ten bekliyoruz.'

Bu başarının gerisindeki asıl kahramanların, Gaziantep'in iş insanları, işçileri, onlara her türlü desteği veren siyasetçileri ve mahalli yöneticileri olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Her iş gibi, kalkınmanın temel şartlarından biri de eğitimli, yetişmiş, kabiliyetli iş gücüdür. Bugün burada, şehrimize kazandırdıkları okullar ve eğitim tesisleriyle yetişmiş iş gücümüzün gelişmesine katkıda bulunacak iş insanlarımızla birlikteyiz. Bu iş insanlarımıza, ülkemize, şehrimize, milletimize kazandıracakları okullar ve eğitim tesisleri için şimdiden teşekkür ediyorum. Rabbim işinize, gücünüze, kazancınıza bereket versin. Böylece, ülkemize ve şehrimize daha çok hayır-hasenat yapabilesiniz' dedi.

Eskilerin, 'Bağış, yağış gibidir' sözlerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: 'Kültürümüzde emekle ve üretimle özdeşleştirilen bereket; ihsanla, iyilikle, cömertlikle, kanaatle, infakla yan yana kabul edilir. Biliyorsunuz, bizim medeniyetimizde, Allah rızası için insanlara hayırlı hizmetlerde bulunanlara 'mübarek' denir. Sizlerin de, yaptığınız güzel işler ve hizmetlerle, inşallah mallarınızın ve ömrünüzün bereketini çoğaltan mübarekler olduğunuza inanıyorum.'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Hazreti Mevlana, 'Adalet bir şeyi yerli yerine koymak, zulüm ise bir şeyi olmaması gereken yere koymaktır' diyor. Gerçekten de para, mal, güç yerli yerine konduğunda orada adalet olur, orada huzur olur, orada güven olur, orada güzellik olur. Buna karşılık aynı imkanlar yanlış ellere geçtiğinde orada zulüm olur, orada huzursuzluk olur, orada çirkinlikler alır başını gider. Medeniyetimizin ve kültürümüzün paylaşmaya verdiği önemin sebebi, işte bu dengeyi sağlamaktır. Sadece 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir' emrini tüm dünyaya hakim kılabilsek emin olun şu yerküre üzerinde tek bir mağdur kalmaz, tek bir mazlum bulunmaz' değerlendirmesinde bulundu.

'İnsan, varlıkların en şereflisi olma ile hayvandan daha aşağı bir konuma düşme tercihini yapabilme iradesiyle yaratılmış bir canlıdır' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Rabbimiz ise bize Kur'an-ı Kerim'de defalarca 'akletmemizi' emrediyor, tavsiye ediyor, hatırlatıyor. Dünyadaki tüm önemli düşünürler de insanın en önemli vasfı olarak, doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayırt edebilme ve daha önemlisi buna göre tercihte bulunabilme iradesine sahip olmasını gösterirler. Yaratıcısına olan sorumluluklarını bilerek çalışan insanın üretmesi, topluma ve bireylere fayda sağlayacak işler yapması, kendini yüceltmesidir. Buna karşılık sadece ve sadece nefsi için çalışmak, biriktirmek, hele hele bunu toplumu ve bireyleri sömürerek, yani zulmederek yapmak Allah muhafaza, bizi çok tehlikeli yerlere sürükler. İşte bunun için bugünkü törenimizin eğitim alanındaki hayırlara hasredilmiş olmasını ayrıca önemli ve isabetli görüyorum' dedi.

'BÜTÇELERİMİZDE EN BÜYÜK PAYI EĞİTİM-ÖĞRETİME AYIRDIK'

Türkiye'nin kurtuluşunun eğitim-öğretimle, bu şekilde niteliği yükseltilen insanların çalışmasıyla, üretmesiyle, gayretiyle mümkün olduğuna samimiyetle inandıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bu anlayışla, ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde eğitim-öğretimi önceliklerimizin en başına aldık. Bütçelerimizde en büyük payı hep eğitim-öğretime ayırdık. Kamu kaynakları ve hayırseverlerimiz eliyle okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite, mesleki eğitim seviyesindeki altyapıyı neredeyse baştan sona yeniledik, güçlendirdik. Derslik sayımızı 343 binden 601 bine yükselttik. Yaptığımız 714 bin yeni öğretmen atamasıyla bu sınıflarda eğitim-öğretimin kesintisiz yapılmasını temin ettik' açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Halen okullarda görev yapan öğretmenlerin dörtte üçü bizim dönemimizde göreve başladı. Ülkemizin 81 vilayetine yaydığımız yeni üniversitelerle yükseköğretim kurumlarımızın sayısını 76'dan 207'ye, akademik personel sayısını 70 binden 180 bine çıkardık. Bugün artık karşımızda, pek çok ülkenin nüfusundan çok daha fazla öğrenciye sahip, her alanda ihtiyacını karşılayacak pırıl pırıl insan kaynağına sahip bir Türkiye var. Eskiden bizim evlatlarımız yurt dışına eğitime giderdi, şimdi ülkemiz yüz binlerce yabancı öğrenciye ev sahipliği yapıyor. Mesleki eğitimde son dönemde başlattığımız yeni ve yaygın uygulamalarla, acil ihtiyaç duyulan alanlardan başlayarak iş dünyamızın yetişmiş insan gücü kaynağını karşılayacak adımları da atıyoruz. Sizlerin yapacağınız yeni hayırlarla eğitim davasına sahip çıkmanız, hem ülkenin bu önemli meselesinin çözümüne katkı sağlayacak hem de kendi işlerinizdeki ihtiyacı karşılayacak uzun vadeli bir yatırımdır. İnşallah devlet-millet iş birliğiyle ülkemizi, her alanda olduğu gibi, eğitimde de hedeflerine ulaştıracağız.'