Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Kırkayak Parkı'na yürüyüş gerçekleştiren hekimler ve sağlık çalışanların ortak talebi, sağlık sisteminin ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi. Sağlıkçılar adına konuşma yapan Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşegül Ateş Tarla, taleplerinin karşılanana kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Hekimler ve sağlık çalışanlarının 10 acil talebini dile getiren Tarla, 'Emeğimiz, haklarımız, sağlığımız ve geleceğimiz için g(ö)rev'deyiz. Hakkımız olanı alana kadar asla susmayacağız' dedi.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI G(Ö)REV'DE
Türk Tabipler Birliği'nin öncülüğünde hekimler ve sağlık çalışanları, Türkiye'nin dört bir yanında greve çıktı. Türk Tabipler Birliği öncülüğünde iş bırakan sağlıkçıların ortak talebi sağlık sisteminin ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi.Hekimler ve sağlık çalışanları, taleplerinin karşılanana kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
GAZİANTEP'TE SAĞLIK ÇALIŞANLARI 'İŞ BIRAKMA' EYLEMİ YAPTI
Gaziantep'te de Gaziantep-Kilis Tabip Odası öncülüğünde hekimler ve sağlık çalışanları 14 Mart tıp bayramında 2 günlük 'iş bırakma' eylemi yaptı. Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan hekimler ve sağlık çalışanları Kırkayak Parkı'na yürüyüş gerçekleştirdi, ardından Kırkayak Parkı'nda basın açıklaması yaptı.
İki günlük 'iş bırakma' eylemine; Gaziantep Tabip Odası, Gaziantep Eczacılar Odası, Gaziantep-Kilis Diş Hekimleri Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Gaziantep Aile Hekimliği Derneği'nin (GAHD) yer aldığı 5 örgüt katıldı.
EMEĞİMİZ, HAKLARIMIZ, SAĞLIĞIMIZ VE GELECEĞİMİZ İÇİN G(Ö)REV'DEYİZ
Sağlıkçılar adına konuşma yapan Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşegül Ateş Tarla, Emeğimiz, Haklarımız, Sağlığımız ve Geleceğimiz İçin 14-15 Mart'ta G(ö)REV'deyiz. Bugünü bayram tadında geçirmemiz gerekirken, ne yazık ki yine G(ö)REV'deyiz ve yine haklarımız için mücadele ediyoruz. Emeğimizi ödenmez! Dediler, emeğimizin karşılığını ödemediler. Yıllarca övündükleri 'Sağlık Reformu' çöktü. Altında en fazla ezilenler bizler hekimler ve sağlık çalışanları olduk. Mesleğimiz değersizleştirildi, emeğimiz ucuzlatıldı, kötü çalışma ortamlarında ağır çalışma ortamlarında, ağır çalışma koşullarında düşük ücretle çalışmaya zorlandık. Sağlıkta şiddet sona ersin, covid- 19 meslek hastalığı sayılsın, beş dakikada hekimlik yapılamaz, bilimsel, liyakate dayalı, mezuniyet öncesi ve sonrası eğitim istiyoruz, bu sağlık sistemi artık iyice işlemez halde' dedi.
HAKKIMIZ OLANI ALANA KADAR ASLA SUSMAYACAĞIZ
Haklarını alana dek asla vazgeçmeyeceklerini belirten Tarla, 'Yıllardır haykırıyoruz; duymak istemeyen kulaklar sağır. Aylardır eylemdeyiz; görmek istemeyen gözler kör. Zannettiler ki, susacağız. Zannettiler ki, vazgeçeceğiz. Zannettiler ki, peşini bırakacağız. Zannettiler ki, geri çekileceğiz. Biz beyaz yürüyüşte tüm ülkeyi beyaza boyayanlar, 15 Aralık ve 8 Şubat'ta olanlar, hakkımız olanı alana kadar asla susmayacağız, asla vazgeçmeyeceğiz, asla pesini bırakmayacağız, asla geri çekilmeyeceğiz. Türk Tabipleri Birliği olarak "Emek Bizim Söz Bizim" diyerek 11 Ekim 2021 de başlattığımız Eylem Programımız "14 Mart Tıp Bayramı Haftası'nda yükselterek devam ediyoruz. Büyük G(Ö)REV'de uzmanı, asistanı, akademisyeni, pratisyeni, aile hekimi, tıp öğrencisi, stajyeri, intörnü, genci, yaşlısı, çalışanı, emeklisi, bütün hekimler bütün Türkiye de, bütün sağlık kurumlarında Büyük G(ö)REV'deyiz. Bizi duymazdan, görmezden gelip yok sayanlara; sesimize kulaklarını tıkayanlara; 'Varsın gidiyorlarsa gitsinler, bizler de üniversiteleri yeni bitiren doktorlarımızı istihdam ederiz. Gerekirse yurtdışından ülkemize dönmek isteyenleri davet eder, istihdam ederiz' diyerek bizi değersizleştirenlere karşı; emeğimize, mesleğimize, geleceğimize hep birlikte bir kez daha sahip çıkmak için artık G(ö)REV zamanıdır. Buradaydık, Buradayız ve Burada Olacağız' dedi.
10 ACİL TALEP
Hekimler ve sağlık çalışanlarının taleplerini dile getiren Tarla, 10 acil taleplerini söyle sıraladı: 'TTB'nin önerdiği 'Sağlıkta Şiddet Yasası' acilen yasalaşmalı; cezalar tutuksuz yargılanma ve 'hükmün açıklanmasının geri bırakılması' düzenlemelerinin uygulandığı sınırların üzerine çıkarılmalıdır.
Özel sağlık sektöründe çalışan hekimlerin sosyal güvenlik primleri 'prim ödeme tavanı' üzerinden çalıştıkları kurumlar tarafından ödenmeli; ücretleri en az yoksulluk sınırının iki buçuk katı olmalıdır.
Kamu hastanelerinde göreve yeni başlayan pratisyen ve asistan hekimler için temel ücret (maaş+sabit ek ödeme) yoksulluk sınırının en az iki katı, uzman hekimler için yoksulluk sınırının en az iki buçuk katı olmalı; sabit ek ödemeler genel bütçeden karşılanmalıdır.
Aile hekimi maaşları en az yoksulluk sınırının iki katına yükseltilmeli; tüm ASM binaları kamu tarafından inşa edilmeli, aynı standartlarda donanımı kamu tarafından sağlanmalı, bütün giderleri Sağlık Bakanlığı'nca karşılanmalı; Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliği geri çekilmelidir.
OSGB'lerde çalışan işyeri hekimlerinin ücretleri Türk Tabipleri Birliği'nin belirlediği asgari ücret üzerinden ödenmelidir.
Emekli Sandığı, SSK, BAĞ-KUR farkı gözetilmeksizin bütün emekli hekim maaşları (25 yılda emeklilik baz alınarak) pratisyen hekimler için asgari 15.000 TL, uzman hekimler için asgari 18.000 TL'ye çıkarılmalıdır.
Çalışma ortamlarımız ve koşullarımız iyileştirilmeli, başta asistanlar olmak üzere bütün hekimlere nöbet ücreti kesilmeden nöbet ertesi izin hakkı tanınmalı, intörn hekim ücretleri en az asgari ücret düzeyine çıkarılmalıdır.
COVID-19 'illiyet bağı' aranmaksızın meslek hastalığı sayılmalı, pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı uygulanmalı, hekimler için ek gösterge 7.200 olmalıdır.
Sağlık sistemi ve kurumsal sorunlar kaynaklı malpraktis davaları ile hekimleri ödeyemeyecekleri tazminatlara mahkûm eden uygulamaların önlenmesi için yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Hekimleri de hastaları da mağdur eden, hekimlere karşı şiddet kaynağı olan, halkın sağlığını tehlikeye atan 5 dakikada muayene dayatmasından vazgeçilmeli, hasta randevuları her hastaya en az 20 dakika ayrılacak şekilde düzenlenmelidir.'
TOPLUMA ÇAĞRI
Topluma da çağrıda bulunan Tarla, 'Bugünü bayram tadında geçirmemiz gerekirken; ne yazık ki yine emeğimiz için, sağlığımız için alanlarda olmak, G(ö)REV'de olmak düştü bizlere… Hastanelerimize sahip çıkmak için, toplum sağlığına sahip çıkmak için, emeğimize sahip çıkmak için G(ö)REV'deyiz. Yani sizlerin, bizlerin, çocuklarımızın sağlığı için… Sağlıklı bir gelecek için… Geldiğimiz noktada sağlık sisteminin artık tıkandığı herkes tarafından görülmektedir. Toplumun sağlığı her geçen gün daha kötüye gitmekte, sağlığa ulaşım ise güçleşmektedir. Sağlık sistemi sürdürülemez durumdayken; bizler sağlıkta şiddet ve malpraktis tehdidi altında, düşük ücretlerle ve ağır iş yüküyle çalışmak zorunda kalmaktayız. Meslek onurumuzun ve emeğimizin en değersiz hale getirildiği dönemdeyiz. Biliyoruz ki toplumun sağlığı; ancak bizim sağlığımız ile mümkün olabilecektir. Sağlık hakkı mücadelemizde bizleri yalnız bırakmayın. Taleplerimiz sizin için, bizim için, hepimiz için... sağlık mücadelesinde yan yanayız. Biliyoruz; hak verilmez, alınır. İnanıyoruz; haklar mücadeleyle kazanılır. Kararlıyız; hakkımız olanı mücadele ede ede alacağız. Mutlaka alacağız. Emek bizim söz bizim sağlıklı bir gelecek ellerimizde' diye konuştu.
MÜCADELE ETMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ
Eylemde konuşan Gaziantep Eczacı Odası Başkanı İrfan Demirci de, 'Haklarımızın ve taleplerimizin pesinden gidiyoruz. Bizler meslek odasıyız. Üyelerimizin taleplerini ve beklentilerini karşılamak için mücadele etmek zorundayız. 2 ayda burada 3'üncü defa buluştuk ama bugünün farklı bir anlamı var çünkü bugün tıp bayramı. Tıp bayramında farklı bir ortamda olmamız gerekiyordu. Tıp bayramında dayak yemeden, şiddete uğramadan, haklarımızın ve taleplerimizin yerine getirildiği, çekin gidin denilmediği bir tıp bayramı olması gerekiyordu ancak böyle olmadı ama umudumuzu kaybetmiyoruz. Çünkü biz meslek odasıyız, taleplerimizin arkasından koşmak zorundayız, sonuna kadar mücadele etmek zorundayız. Gelecek 14 martların bundan çok daha güzel olacağına inanıyorum. Mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz ve başarı olacağız' dedi.
SONUÇ ALININCAYA KADAR 14 MART 1919 RUHUYLA MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ
Eylemde konuşan Gaziantep Aile Hekimliği Derneği (GAHD) 2. Başkanı Mustafa Sağlam da, 'Biz iş bırakıyoruz. İş bırakma gerekçemizin sebeplerini buradan tekrar etmek istiyoruz. Sağlık sisteminde işleyiş sorunları var. Aile hekimleri olarak gereksiz iş yükü altındayız ve bundan dolayı hastalara daha az zaman ayırmamıza neden oluyor. Masa başında bilimsel veriler olmadan alınan kararlar sahada etkili olmuyor. Sağlıkta temelde bilim dayanağı olan uygulamalar önemli. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin yükü aile sağlık merkezlerinin üzerinde ve aile sağlık merkezleri cari ödemelerinin yetersiz kalması sebebiyle sıkıntı içerisinde. ASM'ler işlemezse sağlık sistemi çöker. Hekimler uygulanan politikalardan ve sistemin işleyişinden mutsuz ve tükenmiş hale geldiler. Özlük hakları sorunlarımız var. Maaşlar yeterli değil. Hekimlerin mutsuz olduğu sağlık sisteminde işleyiş sorunları kaçınılmazdır. Çıkarılan yönetmeliklerle hekimler ve sağlık çalışanları üstü kapalı tehdit ediliyor. Baskı ile karşı karşıya kalıyor. Hekimler şiddete uğruyor ve bu şiddeti ortadan kaldıracak etkin ve caydırıcı bir yasa çıkarılmıyor. Bütün bu sorunlara kalıcı çözümler bulunmasının toplumun genel sağlığı açısından taşıdığı öneminin farkındayız ve kalıcı sonuçlar alınıncaya kadar 14 Mart 1919 ruhuyla mücadeleye devam edeceğiz' dedi.
ETKİN BİR YASA VE BU YASAYI UYGULAYAN ADALET SİSTEMİ İSTİYORUZ
Aile hekimlerinin taleplerini dile getiren Sağlam, 'Aile hekimliği sistemi Türkiye'de 10 yıldır uygulanmaya devam ediyor. Bugün geldiğimiz noktada ise uygulanan politikalarla bir yandan ilk 10 yılda elde edilen kazanımlar kaybedilirken diğer taraftan sistem daha kötü gider bir hala gelmiştir. Tepkimiz bu durumadır. Aile hekimliği sisteminin işleyişindeki bozulma sadece sağlık sisteminin işleyişini değil aynı zamanda toplum sağlığını olumsuz etkileyecektir. Tüm bu olumsuzluğa dikkat çekmek için aile hekimleri 15-16 Martta iş bırakıyoruz. Aile hekimleri olarak taleplerimiz; etkin bir sağlıkta şiddet yasası ve bu yasayı uygulayan adalet sistemi istiyoruz. 30 haziran 2021 tarihinde ceza yönetmeliğini geri çekilmesini talep ediyoruz. Aile hekimleri ve aile sağlık merkezi çalışanları olarak makul bir ödeme ve hakkettiğimiz bir emeklilik istiyoruz. Gelen zamlara istinaden cari giderinde aynı oranda artırılmasını talep ediyoruz' şeklinde konuştu.
SORUNLARIMIZIN BİRAN ÖNCE ÇÖZÜLMESİNİ UMUT EDİYORUZ
Eylemde konuşan Gaziantep-Kilis Diş Hekimleri Oda Başkanı Dr. Dt. Mehmet Yücel Özbaş da, 'Hekimlik mesleği bütün medeniyetlerde kutsal bir meslektir. 2 yıllık pandemi döneminde hekimlerin değerini daha çok anladık derken ne yazık ki bizi yönetenler tarafından mesleğimizin değeri anlaşılmadı ve git fide itibarsızlaştırıldık. Hekim ve sağlık çalışanların sorunlarının biran önce çözülmesini umut ediyoruz' dedi.
HAKKIMIZ OLANI İSTİYORUZ
Eylemde konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Gaziantep Şube başkanı Ömer Kılınç ise, 'Çalışırken ölmek istemiyoruz. Mali, özlük ve sosyal haklarımızı çalışma risklerimize göre dengelenmesini istiyoruz. Etkin bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılmasını istiyoruz. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği birinci basamak sağlık hizmetleri oluşturulsun ve ceza yönetmeliği iptal edilsin istiyoruz. Asistan hekimler basta olmak üzere uzun süredir uzun süreli ve angarya çalışma kaldırılsın istiyoruz. Covid-19 basta olmak üzere meslek hastalıklarına karsı bütüncül meslek hastalıkları yasası çıkarılsın istiyoruz. Kısacası hakkımız olanı istiyoruz' diye konuştu. BAHRİ UÇAR