Gaziantep'in çevre illerden geçen deprem fay hatlarına yakın olduğunu belirten Canpolat, Nurdağı ve İslahiye'nin en riskli bölgeler olduğunu ifade eden Canpolat, 'Bizi etkileyecek olan çevredeki fay hatlarıdır. Bu fay hattı da bize büyüklük anlamında değil şiddet anlamında dönüşecek. Sağlam yapılmış bir binada bir sıva çatlamasıyla gerçekleştirilirken yığma yapılarda direk yıkılma olma ihtimali var. Özellikle Nurdağı ve İslahiye'ye dikkat etmek lazım çünkü orada hem zemin çürük hem fay hattına daha çok yakın. Olası depremde Nurdağı ve İslahiye daha çok zarar görecektir' dedi.

DEPREM MASTER PLANI İLE BİLGİLER TOPLANIYOR

Deprem Master Planı'ndaki çalışmaların sürdüğünü belirten Jeofizik Mühendisleri Odası Güneydoğu Anadolu İlleri Bölge Temsilcisi Burhan Canpolat, 'Deprem Master Planı TÜBİTAK öncülüğünde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin anlaşmasıyla Gaziantep'te yapılıyor. Gaziantep çevresinde oluşabilecek depremlerin anlık kayıtları, bilgilerin online olarak veri merkezinde toplanması, zayıf zeminlerin tespit edilmesi ve bundan sonra imara açılacak yerlerdeki yapıların bu rapor doğrultusunda yapılması amaçlanıyor. Bu da olası bir depremde daha az hasar oluşmasını sağlar. Dolaysıyla TÜBİTAK'ın yaptığı bu çalışma Gaziantep için gayet faydalı olacaktır' dedi.

FAY OLARAK TANIMLANMAYAN YERLERDE BİLE DEPREM HAREKETLERİ TESPİT EDİLDİ

Deprem Master Planı'nın önemine vurgu yapan Canpolat, 'Deprem Master Planı işlemleri devam ediyor ve bu işlemler bitmez. Buradaki amaç verilerin toplanması ve her zaman bir adım ileriye doğru gidilmesidir. Yan burada bu projeyi bitirdik söz konusu olamaz. Çünkü projenin özünde bu var. Dolaysıyla 10-20-30 yıl sonrası planlanacak şekilde çalışmalar devam ediyor. Projenin birinci aşaması tamamlandı. Çevre illerde özellikle jeofizik çalışmalar yapıldı. Yerelde özel firmaların yaptığı çalışmalar da şuanda bir havuzda toplanıyor. Bu bilgiler ışığında raporun içeriği devam etmekte. Gaziantep il sınırları içerisinde daha önce yapılan fay çalışmalarında görülmeyen, fay olarak tanımlanmayan yerlerde bile deprem hareketleri tespit edilmiş durumda' dedi.

TÜRKOĞLU FAY HATTINDA BİR HAREKETLİLİK BEKLENMEKTE

Türkoğlu fay hattında bir hareketlenme beklendiğine işaret eden Canpolat, 'Türkoğlu fay hattının uzun yıllardır ciddi bir deprem üretmediği bilinmekte. Dolaysıyla en büyük sıkıntı orada. Malatya ve Elazığ'da aynı fay hattı üzerinde depremler oldu ama Türkoğlu'nda herhangi bir hareketlenme olmadı ancak bir hareketlilik beklenmekte. Çünkü Arap yarımadasında bindirme devam etmekte. Bu bindirmeden dolayı toros dağları ve Maraş dağlarının yılda 1-1.5 cm yükseldiği bilinmekte. Yani bir baskı var ama ne zaman kırılacak onu bilemiyoruz' dedi.

GAZİANTEP'TE ETKİLEYECEK OLAN ÇEVREDEKİ FAY HATLARIDIR

Nurdağı ve İslahiye'nin en riskli bölgeler olduğunu ifade eden Canpolat, 'Gaziantep'te deprem olmayacağına göre çevresindeki fay hatlarında deprem olacak. Yani biz etkileyecek olan çevredeki fay hatlarıdır. Bu fay hattı da bize büyüklük anlamında değil şiddet anlamında dönüşecek. Sağlam yapılmış bir binada bir sıva çatlamasıyla gerçekleştirilirken yığma yapılarda direk yıkılma olma ihtimali var. Nurdağı ve İslahiye dışında Gaziantep'in zemin sıkıntı yok. Gaziantep'in zemini genel olarak sağlam. Özellikle Nurdağı ve İslahiye'ye dikkat etmek lazım çünkü orada hem zemin çürük hem fay hattına daha çok yakın' dedi.

ÖLÜ DENİZ FAY HATTI DA GAZİANTEP'E ETKİSİ OLACAKTIR

Ölü Deniz Fay Hattının da Gaziantep için bir risk oluşturduğunu belirten Canpolat, 'Hep Türkoğlu fay hattı diyoruz ama ölü deniz fay hattı var. Reyhanlı tarafından Suriye'ye doğru uzanan bir fay hattı var. Dünya'da en çok can kaybının yaşandığı depremlerden biri Halep'te yaşanmıştır. 1118 yılında. Dolaysıyla buradan da bir tehlike söz konusu. Yani en az Türkoğlu fay hattı kadar ölü deniz fay hattının da bize etkisi olacaktır. Mühendislik hizmeti almış yapılarda çok sıkıntı görmeyeceğiz ama yığma yapılar ve Nurdağı ve İslahiye daha çok zarar görecektir' dedi.

OLASI BİR DEPREMDE EN BÜYÜK ZARARI DOLGU YAPILAR GÖRECEK

Olası bir depremde en büyük hasarın yığma yapıların göreceğine dikkat çeken Canpolat, 'Bina yapılırken dolgu genelde tercih edilmeyen bir durumdur. Çünkü ortada doğal bir zemin yokken siz kendiniz bir zemin oluşturuyorsunuz. Oluşturduğunuz zemin üzerine bir yapı kuruyorsunuz. Dolaysıyla burada mühendislik hizmetinin dolguda ne kadar ortaya konulduğu çok önemli. Ne kadar denetlendiği çok önemli. Örneğin 4. Organize Sanayi Bölgesi bu anlamda çok sıkıntılı. Çünkü 15-16 metrelik dolgularla yapılan fabrikalar var. Dolgu her zaman çalışır. Yağış aldığında çalışır, kuruduğunda çalışır. Yani dolgu her zaman hareketlidir. Özellikle yol dolgularında ve özel sektörün yaptığı bina dolgularında çok büyük problemler yaşanacak. Depremin dışında iyi bir yağış da tetikler buraları. Olası depremde yığma yapılar en büyük hasarı görecektir' diye konuştu.

BAHRİ UÇAR

Muhabir: Yazar Silinmiş