İddianamede, örgüt lideri Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) olduğu dönemde örgütün tıpkı bir ahtapotun kolları gibi İstanbul geneline yayılan eylemlerinin anlatıldığı aktarıldı. Örgütün kurulduğu 2014 yılından günümüze kadar 143 eyleme ilişkin elde kamu zararının suç tarihleri itibariyle toplamda yaklaşık 160 milyar TL ve 24 milyon dolar, gayrimenkul olarak ise İstanbul ili ve ülke genelinde 95 taşınmazdan ibaret olduğu belirtildi.
Örgütün amacına yer verilen iddianamede örgüt lideri Ekrem İmamoğlu'nun asıl ve ilk amacının maddi zenginleşme olduğu belirtilerek, "2019 yerel seçimlerinden sonra ikinci amacın suç gelirlerinden elde edilen maddi sermaye ile örgüt liderinin mensubu olduğu siyasi parti olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni ele geçirmek olduğu belirtildi. İddianamede, bu amaç doğrultusunda şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı'ndan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak değişimi içeren yıl olan 2019 yılında gerçekleşen ancak basın ve yayın organlarına 2024 yılı içerisinde ''Para Kuleleri'' olarak yansıyan görüntülerden yola çıkarak örgüt liderinin o dönem mensubu bulunduğu partisinin genel başkanı ya da il başkanı gibi vasıflarının olmamasına rağmen İstanbul İl Başkanlığı binasının satın alınmasını sürecini organize eden kişi olduğu" ifadelerine yer verildi.

"Suç gelirleri ‘sistem’ olarak adlandırılan fona aktarıldı"
İddianamede, suç örgütünün Beylikdüzü ilçesinde inşaat faaliyetlerinde bulunan şahısları ve firmaları hedef alarak rüşvet eylemleri sonucu rüşvet temin ettiği, elde edilen suç gelirleri ile İBB Seçimleri için fon oluşturulduğu ve suç gelirlerinin seçim sürecinde yapılan harcamaları fonlamak için kullanıldığı belirtildi. Öte yandan İBB döneminde temin edilen suç gelirlerinin ise şüphelilerce "sistem" olarak adlandırılan fona aktarıldığı ve bu fonun da Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı seçim sürecinde yapılacak harcamaların fonlanması için kullanılacağı tespit edildi.

"Taç Döviz örgütün emanetçisi"
Ekrem İmamoğlu tarafından kurulan çıkar amaçlı suç örgütünün para transferlerinde kullandığı şüpheliler ile Taç Döviz yetkilileri arasında yapılan irtibat araştırmasında Taç Döviz’in örgütün emanetçisi olduğu belirtildi. Örgütün CHP kurultay sürecinde de söz konusu döviz bürosundan temin ettiği paraları dağıttığına iddianamede yer verildi.

İtirafçıların ifadeleri: "CHP Para Kuleleri olarak gündeme gelen, CHP İl Binasının satın alınması olayına açıklık getirmek istiyorum"
Soruşturma kapsamında Ekrem İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü’nün gelirlerini aktardığı tespit edilen şüpheli Adem Soytekin’in etkin pişmanlık kapsamında alınan ifadesine yer verildi. Soytekin’in, "CHP Para Kuleleri olarak gündeme gelen, CHP İl Binasının satın alınması olayına açıklık getirmek istiyorum. Bu paraların CHP'li belediyelerden bir şekilde toplandığını, toplanan paraların Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz tarafından bu binanın satın alınması için götürüldüğünü, herhangi bir bağış olmadığını biliyorum. Bu olaylar kamuoyuna yansıdıktan sonra Beylikdüzü'nde Turan Taşkın Özer'in ofisinde ben ve müteahhit arkadaşım buluştuk. Bu toplantı öncesinde bizim olmadığımız bir toplantı yapılmış. Bu toplantıyı Murat Gülibrahimoğlu yönetmiş, bu olaydan nasıl sıyrılması gerektiğini anlatmış. Bu soruşturmanın kitlenmesi için paraları dokunulmazlığı olan bir milletvekilinin üzerine yıkılması gerektiği fikrini söylemiş. Turan Taşkın Özer bu toplantıda bizden yapmadığımız bağışın makbuzunu istedi. Bizde makbuz verdik. Turan Taşkın Özer bunun Ekrem İmamoğlu'nun talimatı olduğunu söylemesi üzerine bizde bunu kabul ettik. Bu süreçte böyle bağış yapacak nakit durumumuz yoktu. Turan Taşkın Özer bu dekontları milletvekilliğinin düşmesi durumunda kendisini kurtarmak için bizden temin etti. Ben 5 milyon TL ve 1 milyon 700 bin Euro’luk iki ayrı makbuz kestim. Bu makbuzları Mehmet Pehlivan aldı. Bu olay söz konusu görüntülerin basına çıkmasından sonra gerçekleşti. Bu görüntüler basına çıktığında Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz Trabzon'a kaçmışlardı" şeklindeki beyanı iddianamede yer buldu.

Vatandaşların sızdırılan kişisel verileri iddianamede yer buldu
İddianamede İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’nca yapılan ihale sonucu geliştirilen "İstanbul Senin" uygulamasını kullanan 4.7 milyon fazla kişinin KVKK onayı olmadan verilerinin Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya Federal Cumhuriyeti’ne gönderildiğinin tespitine de yer verildi. "İBB Hanem" isimli proje üzerinde yapılan incelemelerde uygulamanın çalıştığı sunucu üzerinde 11 milyon 360 bin 412 vatandaşa ait olduğu tespit edilen kişisel verilerin ise özel bir firmaya mail olarak gönderildiği açıklandı. İddianamede güncel yurt içi ve yurt dışı seçmen kütüklerinin Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezinin talebi ile CHP Genel Merkezi’ne gönderildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.

"Cumhuriyet Halk Partisi hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunuldu"
İddianamede "Bazı yöneticilerin suç örgütü lideri Ekrem İmamoğlu ile birlikte organize bir şekilde hareket ederek, suçtan elde edilen menfaatin bir kısmının parti faaliyetlerinde kullanıldığı hususları dikkate alındığında Cumhuriyet Halk Partisi tüzel kişiliğinin sorumlu olduğu anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi. Bu kapsamda Cumhuriyet Halk Partisi’nin ülke genelinde ve yerelde gerçekleşen seçimlerin güvenilirliğine ve seçmenin iradesini etkilemeye, demokratik düzeni etkilemeye yönelik sistematik ve süreklilik arz edecek şekilde müdahalede bulunduğu belirtilen iddianamede, Cumhuriyet Halk Partisi hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunulduğu açıklandı.

Kaynak: İHA