Modern hayat tarzının bireyleri daha az hareket eder hale getirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Aksoy, "Uzun saatler masa başında oturmak, kısa mesafeleri bile arabayla gitmek, teknolojik cihazlarla geçirilen hareketsiz zamanlar farkında olmadan sağlığımızı tehdit eden alışkanlıklar haline geldi. Oysa fiziksel aktivite kilo kontrolü için değil, kalp damar sağlığından kemik yoğunluğuna, ruh sağlığından bağışıklık sistemine kadar pek çok alanda doğrudan etkilidir" şeklinde konuştu.
Hareketsizliğin günümüzde yüksek tansiyon, diyabet, obezite, eklem ağrıları, kas kütlesinde azalma, depresyon gibi birçok kronik hastalığın temel sebeplerinden biri olarak görüldüğünün altını çizen Aksoy, "Bu tabloyu değiştirmek elimizdedir. Her gün 30 dakika tempolu yürüyüş şart. Yürüyüşün temposu konuşma testi ile ayarlanabilir. Şarkı söyleyemeyecek kadar hızlı, konuşabilecek kadar da yavaş yürümeliyiz. Nefes nefese kalmayacak şekilde ayarlayabiliriz" diye konuştu.
Hareket etmenin ihtiyaç değil sağlıklı kalmanın en kolay yolu olduğunu dile getiren Aksoy, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Gün içinde merdiven çıkmayı tercih etmek, masa başı çalışanlar için saat başı esneme hareketlerinin bile vücudumuzun dengesini korumada büyük faydası vardır. Burada önemli olan spordan çok hareketli yaşam biçimini kazanmaktır. Herkes maraton koşmak zorunda değil ancak herkes kendi bedenine uygun bir hareket biçimi bulmalı ve bunu yaşamının parçası haline getirmelidir."