Hastalığın zoonotik olarak insanlara bulaştığını söyleyen Memorial Kayseri Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Türkmen Bahadır Arıkan, "Kist hidatik hastalığı zoonotik bir hastalıktır. Zoonotik demek hayvanlardan bize bulaşan hastalıklardır. Kist hidatik dediğimiz bir parazit aslında ve köpeklerin, çakal gibi etçil hayvanların bağırsaklarında yaşıyor. Bağırsağında yaşadığı hayvanda yumurtalayarak dışkı ile çevreye atılıyor. Köpeğin dışkısı ile çevreye atılan yumurtalar maalesef çok dirençli ve bir yıla kadar soğukta ve çevrede yaşayabiliyor. Su ve toprakla özellikle yere yakın marul, salatalık, maydanoz gibi sebzelere temas edebiliyor. Maalesef bunların da iyi yıkanmaması sonucunda vücudumuza giriyor. Bağırsaklardan kana karışıyor, özellikle yüzde 70-80 oranında en fazla karaciğere oradan ilerlerse akciğer ve hatta tüm organlara göze, beyne, deriye yayılıyor. Öncelikle küçük kaldığı için sessiz olan ama büyüdükçe göz kayıplarına, karaciğer ve akciğer yetmezliklerine neden olan hatta ölüme neden olabilen ve ülkemizde de hayvancılık çok fazla olduğu için çok görünen zoonotik bir enfeksiyondur" dedi.

Arıkan, sakatatların sokak köpeklerine verilmesinin yeniden enfekte olmasına sebebiyet vereceğini söyleyerek, "Hayvanın bir yaşam döngüsü var. Köpeklerde de bağırsaklarında yaşıyor ama köpeklerin de enfekte olabilmesi için aynı bizim enfekte olduğumuz gibi koyun, keçi ve sığır gibi hayvanlar da enfekte olabiliyor. Bu enfekte olan hayvanların sakatatlarında çok görünüyor. Kurban kesimi esnasında kistli, kötü görünen sakatatların alınması halinde bunların çevreye atılması veya köpeğe verilmesi halinde köpekler tekrar enfeksiyon kapıyor. Eğer burası kırılırsa yani bu sakatatlar köpeklere verilmez ve derin bir çukura gömülür çevreye atılmazsa köpeklerin enfeksiyon oranları azalacak ve bu hastalık tamamen ülkemizden silinebilir. Bu konuda Avustralya ve çeşitli ülkelerin iyi çalışmaları var. Sağlık Bakanlığımız da bu konuda çalışıyor ama özellikle Kurban Bayramı'nda çocuklarımızın enfekte olmaması için hayati tehlikeye, körlüğe ve kalp yetmezliklerine neden olan bu zoonotik enfeksiyondan korunmak için kontrolsüz kesimler olmamalıdır. Hayvanların özellikle kistli sakatatları gömülmeli ve mümkünse hayvanlara özellikle köpeklere çiğ et ile bulaştırılmamalı" ifadelerini kullandı.

"KİSTLİ SAKATATLAR DERİN OLARAK GÖMÜLMELİ"

Kurban Bayramı'nda hayvanlardan çıkan kistli sakatatların derin bir şekilde gömülmesi gerektiğini söyleyen Arıkan, sözlerine şu şekilde devam etti:

"Kist hidatik hayvanda fark edilmesi zor bir durum. O yüzden kist hidatik ihtimaline karşı köpekler yılda 4 defa ilaçlanmalıdır. Bu hastalıktan nasıl korunabiliriz dersek de; öncelikle çocuklarımız köpekleri sevme esnasında temas ettiği zaman elini bol sabunlu su ile yıkamalıdır. Çünkü derilerinde de yumurtalar olabiliyor. İkinci olarak da devlet tarafından, belediyeler tarafından yılda 4 defa köpekler antiparazitik olarak ilaçlanmalı. En önemli kısımlarından biri Kurban Bayramı'nda köpekler kist hidatik olan sakatatlarla buluşturulmamalı. Bir sonraki nokta da dışkılayan hayvanların dışkılarının bir poşetle alınması, ağzı kapatılması ve çöpe atılması yani dışkının çevre ile temasının kesilmesi gerekmektedir. Kurban kesimindeki sakatatlar, özellikle bizim yemediğimiz kötü görünen kistli sakatatları hayvanlarla buluşturmamalı ve onlara vermediğimiz gibi çevreye de atmamalıyız. Bunları derin bir şekilde gömmemiz gerekir."

Kaynak: İHA