Merkez Kayapınar ilçesi Fırat Mahallesi 566. Sokak'taki apartmanda, 5 Haziran'da çıkan, anne Bircan Çavdar (36) ile çocukları Yunus Emre (12), Elif (10) ve Zeynep'in (4) hayatını kaybettiği yangınla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında yapı denetim sorumlusu B.C. ve müteahhit M.A'nın tutuklandığı yangında ailesini yitiren Süleyman Çavdar yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Yangının yaşandığı gün kendisine ait oto tamir atölyesinde olduğunu belirten Çavdar, eşine sürpriz olarak aldığı aracı bırakmak için evinin bulunduğu sitenin bahçesine gittiğini söyledi.
Çavdar, şöyle konuştu:
"Elemanımla eve gittiğimde eşim balkonu yıkıyordu. Kendi aracımla da gittiğim için arabayı görüp aradı, 'Hayırdır bu saate gelmişsin?' dedi. 'Sürpriz yapacaktık onu da kaçırdık, sana araba almıştım, onu getirdim.' dedim. Arabayı bahçeye bıraktık ve elemanımla bir taziyeye gittik. Taziyedeyken oğlum arayıp, 'Baba bize yemek getir.' dedi. Lahmacunu çok seviyordu. Lahmacunu almak için vaktin geçmesini bekledim akşam serinliğinde eve gitmek için. Telefon geldi, eşim öksürmeye başladı, konuşamadı. Oğlum da bağırıyordu 'İmdat kurtarın bizi, ölüyoruz.' diye. Bir iki dakika telefonda Yusuf, Yusuf diye bağırdım cevap vermedi. Telefonu kapatıp tekrar aradığımda cevap veren olmadı."
Daha sonra kardeşini arayıp evine yönlendirdiğini anlatan Çavdar, siteye vardığında itfaiyenin orada olduğunu belirtti.
- "Artık o eve gidemem"
Çavdar, şunları kaydetti:
"İtfaiye amirine 'Çocuklarıma ulaşamıyorum, beni aramışlar ama muhtemelen bayılmışlar evin içinde, koridorda veya merdivendedirler.' dedim. Bana, 'Ara onları balkona çıksınlar.' dedi. Zaten cevap verirlerse balkona çıkın diyeceğim. Herkes bir telaş içinde bir oraya bir buraya gidiyorlar. Gelen bir makineleri sensörlüydü duvara çarptığı için sensörleri devreye girip makineyi kilitlemişti. Diğer makineyi getirene kadar ev taşıyan araçlar geldi. Kardeşim yukarı çıktı, 'Evin içinde değiller.' dedi. 1-1,5 saat sonra çocuklarımı indirdiklerinde vefat etmişlerdi. İlk önce kızım Zeynep'i getirdiler, ondan sonra oğlum Yusuf'u daha sonra da eşimi. Diğer kızımı bulamıyorlardı. Yarım saat sonra Elif'i getirdiler. En güvenli olan evimde vefat etti çocuklarım. Artık o eve gidemem."
İtfaiye ekiplerinin etkin bir müdahalede bulunmadığını iddia eden Çavdar, şunları söyledi:
"Binanın sadece 3'üncü katına kadar çıkabildiler. Şikayetçi olacağım. İtfaiyenin eğitimsizliğinden dolayı bu hale geldik. Benim canım yandı, kimsenin canı yanmasın. Yangında bizimle Türkiye'nin de ciğeri yandı. Herkese bayramı zehir ettik. Dostlarımız, arkadaşlarımız hepsi perişan oldu. Yangından sonra mecburen siteye gittim, nasıl olmuş diye. Çocuklarımın kuşu vardı yangın merdiveninde gördüm, kuş da zehirlenmiş, ölmüştü. Çocuklarım nasıl öldü bilmiyorum."
- "Amacımız sorumluların cezasız kalmaması"
Ailenin avukatı Faysal Okumuş da yangının ardından keşif, hasar tespit ve delil toplama çalışmalarında yer aldıklarını belirtti.
"Amacımız sorumluların cezasız kalmaması, etkin bir soruşturma yürütülmesi." diyen Okumuş, yasal çerçevedeki tüm başvuruları yarından itibaren başlatacaklarını belirtti.
Okumuş, "Baştan sona bir ihmaller zincirinin olduğunu görüyoruz. Binanın yapımından, yapı denetiminden itfaiyenin olaya müdahalesine kadar. Gördüğümüz kadarıyla öyle çok da büyük bir yangın değil. Yani bu kadar ölümün yaşanacağı bir yangın hiç değil. Fakat gelin görün ki 4 canımızı kaybettik, hala acımız taze. Bu sebeple elimizden gelen tüm hukuki yardımı mağdur ailemize vereceğiz. Adli ve idari boyutta da tüm yardımı sağlayacağız. Etkin soruşturma yapılması için de elimizden gelen her şeyi yapacağız." dedi.