Özellikle obeziteyle birlikte aşırı yeme davranışlarının sıklıkla gözlendiğini ifade eden Dr. Öztürk, bu durumun yemek yeme alışkanlığının bir tür bağımlılığa dönüşebileceği sorularını gündeme getirdi.

AŞERME VE KONTROLSÜZ TÜKETİM: BAĞIMLILIK BELİRTİLERİ

Dr.öğr. Üyesi̇ Hali̇l İbrahi̇m Öztürk

Yeme bağımlılığıyla ilişkili araştırmalara değinen Dr. Öztürk, aşırı yeme davranışının temel ölçütleri olarak kabul edilen aşerme, kontrol kaybı ve tolerans gelişimi süreçlerinin birçok çalışmada gözlemlendiğini vurguladı. Özellikle basit karbonhidratlar ve yağların beyinde bağımlılık yapan maddelere benzer şekilde etki göstermesinin yeme bağımlılığı kavramını desteklediğini belirtti.

AŞIRI İŞLENMİŞ GIDALARIN ROLÜ

Dr. Öztürk'e göre, işlenmiş gıdaların içerdiği "aşırı lezzet" hissi, basit karbonhidratların hızlı şekilde kan şekerini yükseltmesi ve beyinde ödül merkezlerini uyararak bağımlılık için uygun bir zemin oluşturması, yeme bağımlılığının gelişiminde etkili olmaktadır.

DUYGUSAL YEME VE SAĞLIK RİSKLERİ

Dr. Öztürk, yemek yemenin sadece yaşam için zorunlu bir ihtiyaç olmadığını, aynı zamanda bazı kişilerde olumsuz duygularla baş etme mekanizması olarak kullanılabildiğini belirtti. Bu durumun duygusal yeme olarak adlandırıldığını ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade etti. Özellikle fazla kilo, kalp-damar hastalıkları ve şeker hastalığının bu durumla ilişkilendirildiğini aktardı.

TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

Yeme bağımlılığının tedavisine ilişkin Dr. Öztürk, obezite veya aşırı yeme bozukluğu gibi durumların tedavisinden ayrılmadığını belirtti. Tedavide kişiye özgü, bütüncül yaklaşımların daha iyi sonuçlar verdiğini ifade etti ve psikoterapi, ilaç tedavisi ve psikososyal müdahaleler gibi çeşitli yöntemlerin kullanılabileceğini aktardı.

Kaynak: Haber Merkezi