Türkiye içeriden ve dışarıdan bir ateş çemberi ile sarılmış vaziyette. Ateş çemberinin içine düşürülmüş demek daha doğru bir ifade olur.

İçeride, dış destekli PKK terör örgütünün silahlı eylemleri, dışarıda Ortadoğu ülkelerinde bir türlü bitmek bilmeyen karışıklıklar ve iç savaşlar ülkemizi derinden etkilemektedir.

Bu olaylar bir yandan insanımızı büyük bir karamsarlığa ve ümitsizliğe iterken diğer yandan da ülkemizi ve ülke yönetimini çok zor durumlarda bırakmaktadır.

Bize dost ve müttefik görünerek perde arkasında gerek Beşar Esed’e gerekse PKK terör örgütüne her türlü silah satışı ve sevkiyatı ile ancak kendi menfaatinin gereğini yapan ABD’nin dostluğuna güvenilmemesi gerektiğini artık anlamamız ve o yönde politikalar üretmemiz gerekiyor. 

Yıllardan bu yana Filistin Müslümanlarına kan kusturan ve her türlü zulmü reva gören katil ve zalim İsrail’in her zaman yanında olan ve Büyük İsrail projesini gerçekleştirmek isteyen ırkçı Yahudi’ye açıkça tam destek veren ABD’nin gerek PKK, gerekse Suriye konusunda gerçekten bizim yanımızda yer almasını beklemek aşırı safdillik olur.  

PKK ile mücadeleyi, ABD ve CİA’dan alınan istihbarata bağlayarak yürütmenin de olumlu bir sonuç vermediğini görerek ve bilerek hareket etmek ve terör örgütüne karşı mücadeleyi bu gerçekler ışığında yapmak zorunluluğunu geç de olsa fark etmek olumlu bir adım.

Türkiye  sözde bir NATO ülkesi. Türkiye NATO’nun tek Müslüman ülkesi. NATO’nun tek Ortadoğu ülkesi. Türkiye bölgenin ülkesi. Çatışmalar Türkiye’nin sınırında gerçekleşiyor. Ülkelerinden kaçanlar Türkiye’ye koşuyor. Türkiye’nin insanları kaçırılıyor, sınırda olup bitenden Türkiye sorumlu oluyor. Türkiye, kanlı coğrafyadan 1300 km’lik incecik bir sınır çizgisiyle ayrılıyor. O çizginin 100 metre ötesinde ya eli kanlı IŞİD’in, ya eli kanlı PKK’nın,  ya da eli kanlı Esad güçlerinin bayrağı dalgalanıyor. NATO ve AB ülkeleri kendi menfaatleri neyi gerektiriyorsa kararları o doğrultuda aldıkları, son zamanlarda bir kez daha gün yüzüne çıktı.

Türkiye’de bastırılan darbe girişiminden sonra “siyasi alanı rakiplerden temizlemeye çalışan” Erdoğan’a yönelik “standart” eleştiri Avrupa’da artmış durumda. Hatta Almanya, Danimarka, Hollanda ve Avusturya’da bazı politikacılar Türkiye’ye karşı yaptırım uygulanması için çağrı yapıyor.Köşeye sıkıştırmak için her gün yeni bir oyun oynanmakta.ABD nin FETÖ tavrı başlı başına Türkiye düşmanlığından başka bir şey değil.

İslam coğrafyasında zekâtımızı, fitremizi verecek kimse bulamayıp da dünyanın başka neresinde mağdur ve mazlum var diye aramaya başladığımız gün medeniyetimizin yeniden zirveye çıktığı gün olacaktır, bunu böyle bilelim. Dünyanın hangi köşesinde yaşarsa yaşasın, insanların sıkıntıya düştüğünde, zulme uğradığında, yardım için en yakın İslam beldesine koştukları gün medeniyetimizin güneş gibi cihanı aydınlattığı gün olacaktır. İnşallah bu silkinişin, bu dirilişin, bu yükselişin çok yakın olduğuna inanıyorum.

Müslümanları kardeş yapan pek çok faktör vardır. Birbirlerine destek olmaları¸ sıkıntılı anlarında yardıma koşmaları¸ İslâm'ın yücelmesi için Allah yolunda fedakârlıklar göstermeleri onları bir arada tutan ve kaynaştıran unsurlardan sadece bir kaçıdır. Esasında Müslümanları birbirine kenetleyen ne kadar faktör varsa¸ bunları bir şemsiye altında birleştiren ana unsur islamdır.