Hepimizin bilimle ilgili az çok fikri vardır; ancak popüler kültür nedeniyle gelişen bilimle ilgili klişeler de hem doğru hem de yanıltıcıdır. Örneğin bilimde koca koca ders kitapları, beyaz önlüklü insanlar, mikroskoplar ve teleskoplar, doğada kendini kaybeden doğa bilginleri, tahtalar dolusu denklem, gümbürtüyle yerden yükselen bir roket, fokurdayan test tüpleri vardır, evet.

Ancak konferansta karşılıklı kahve içerken yapılan fikir alışverişleri, her hafta bir araya gelerek o hafta başardıklarını ve başaramadıklarını birbiriyle paylaşan lisansüstü öğrencileri, haftalarca insanların peşinden koşup anket yapıp veri toplayan öğrenciler, akademisyenlerle geleceğin akademisyenleri olan öğrenciler arasındaki ilişkiler; belirli deneyler sırasında hayatlarını veya uzuvlarını kaybeden veya yaralanan araştırmacılar; bir diğerinden önce bulgularını yayınlamak için hırs yapan öğrenciler, üniversitelerin bürokrasisi ve siyasal sorunları, kıskançlık ve sevgi, coşku ve hayranlık, öfke ve hayal kırıklığı da vardır.

Dolayısıyla bilimin ne olduğunu, bilimin temel özellikleri üzerinden tanımlamak daha bütüncül ve anlaşılır olacaktır. Bilimin özellikleri derken sözü edilen bilimin, arkasında Aydınlanma (Rönesans) felsefesinin motivasyonuyla ortaya konan ve daha çok J. S. Mill ve C. Lock gibi empiristlerin, O. Comte ve daha sonraki dönemlerde de mantıksal pozitivistlerin formüle ettiği mantıksal pozitivist bilim anlayışıdır.

Bilim, Olgusaldır!

Bilimin başta gelen ve onu mantık, matematik gibi formel ve teoloji gibi metafizik düşünme disiplinlerinden ayıran özelliği, olgusal oluşudur. Bu özelliğin kısaca anlamı şudur: Bilimsel önermelerin tümü ya doğrudan ya da dolaylı olarak gözlenebilir/ölçülebilir olguları dile getirir.

Ben, bilimin enfes güzelliğe sahip olduğunu düşününenlerdenim. Laboratuvardaki bir bilim insanı sadece bir teknisyen değildir; aynı zamanda kendisini bir peri masalı gibi büyüleyen doğal bir olgunun karşısına oturtulmuş bir çocuktur. - Marie Curie

Bilim, Mantıksaldır!

Bilimsel ifadeler mantıksal bakımdan çıkarım kurallarına uygun ve çelişkisiz ifadeler olmalıdır. Bilimin bu özelliği iki yönden kendini gösterir:

Bilim ulaştığı sonuçların her türlü çelişkiden uzak, kendi içinde tutarlı olduğu gibi özdeşlik, çelişmezlik, üçüncü şıkkın imkansızlığı ve yeter neden ilkesi gibi mantık ilkelerine uygundur. Buna göre birbiriyle çelişen iki önermeyi aynı anda doğru kabul etmez.

  • Bilim bir hipotez ya da teoriyi doğrulama işleminde mantıksal düşünme ve çıkarsama kurallarından yararlanır. Hipotezlerin veya teorik önermelerin bir özelliği, doğrudan test edilememeleridir. Bir teoriyi doğrulamak için, gözlem olgularına başvurmak gerekir. Bunu yapabilmek için birtakım gözlenebilir sonuçlar çıkarmaya ihtiyaç vardır.

Pozitif bilimler, mantık kuralları çerçevesinde kendi içlerinde tutarlılık gösterirler. Buna bilimin iç tutarlılığı denir; fakat pozitif bilimlerin temel bir özelliği de dış tutarlılığa sahip olmalarıdır. Bu da önermelerin olgular tarafından doğrulanması özelliğidir.

Mantığın bir gün popüler olacağı hayaline aldanmayalım. Tutkular ve duygular popüler olabilir; mantıksa her zaman azınlığın malı olacaktır. - Johann Wolfgang von Goethe

Bilim, Genelleyicidir!

Bilim, pul koleksiyonu yapar gibi olguları biriktirmekten ibaret değildir. Yani bilim, olguları tek tek gözlemlemekle yetinmez; olgular arasında genel bazı ilişkiler bulmaya çalışır. Bilim tek tek olgularla değil, olgu türleri ile uğraşır. Bu nedenledir ki sınıflama, bilimsel araştırmada ilk adımdır. "Bakır iletkendir.", "Deniz seviyesinde saf su 100 santigrat derecede kaynar." gibi önermeler, tek tek olguları değil, fakat kapsamı sınırsız olgu sınıflarına ilişkin özellikleri dile getirir. Bilimsel önermeler, genelleme niteliğindedir. Genellemeler ya bir sınıf olgunun paylaştığı bir özelliği ya da olgular arasında değişmez bazı ilişkileri dile getirir.

Zihnim, doğadan topladığım gerçekleri genel geçer yasalara dönüştüren bir çeşit makinaya dönüştü. - Charles Darwin