Ümmetin bölünmüşlüğü ve parçalanmışlığı İsrail itine cesaret vermekte. Müslümanlar mezhep kavgası ile birbirlerini katlede dursunlar, İsrail ve aveneleri işgale devam etmekte.

Dünya üzerinde de, yaşadığımız coğrafyada da İslam dışı güçlerin örtmeye, gizlemeye ve yok etmeye çalıştıkları bir konudur vahdet ve ümmet bilinci. Kendini İslam'a nispet eden tüm Müslümanların da akidevi bir sorumluluğudur ümmet bilinci. Kâinattaki varlık sebebini kavramış biz Müslümanların tevhid üzere vahdeti ve ümmeti inşa etmek hepimiz üzerinde farziyet oluşturmaktadır.

 İslam ümmeti üzerinde oynanan oyunlarda görüyoruz ki, Siyonist İsrail ve onun destekçileri, Filistin halkını yok etmek için nasıl saldırdıklarına şahit oluyoruz. Zaten İsrail’in Ortadoğu da varlığı, İslam coğrafyasını yok etme üzerine kurulu olduğunu en cahil insana sorsan bile bilir.

Bunlar görevlerini kusursuzca yaparken, sözde İslam ülkeleri ne yapıyor buna bakmak lazım. Sürekli laf üretip,  lâf ebeliği yapacaklarına, biran önce saldırgan kuduz it, İsrail’e haddini bildirmelidirler. Ve içimizdeki İsrail köpeklerine gereken dersi vermelidirler.

İsrail’in Ortadoğu da bu kadar güçlenmesine sebep sadece, ABD ve Avrupa ülkeleri değil. İslam ülkeleri de, İsrail itini bu kadar, şımartıp büyüttü. İlk kurulduğunda terör devletini tanıyan ülkelerin başında Türkiye gelmekte. Daha sonra diğer İslam ülkeleri sıralanmakta.

Türkiye’nin o zamanki iktidarı, terör devleti İsrai’i cesaretlendirip, Filistin topraklarını işgale zemin hazırladı. Daha yakın zamana kadar İsrail istihbaratının ve askeriyesinin, Türkiye’nin üzerinde ne kadar belirleyici rol oynadığını bilmeyenimiz yok sanırım. Her türlü ihalede önceliğin katil ve işgalci İsrail devletine verildiğini, hepimiz biliyoruz. Kuruluşunda yakın zamana kadar, hangi ilişkiler içinde olduğumuzu görmemiz gerekir. Ve İsrail Filistin’i işgalinden buyana içimizdeki İsrail destekçileri, Türkiye’nin tüm imkânlarını nasıl peşkeş çektiğini, bu halk bilmekte.

Türkiye’nin öncülüğünde, diğer İslam ülkeleri de, işgalci devleti tanıyarak, Ortadoğu da ki Filistin devletini, resmen terör devleti İsrail’e peşkeş çekmiş oldular.

Tek kapısı olan refah sınır kapısı da, Mısır da ki darbeden sonra , kapanmış oldu. Tüm dünya nın darbeye sessiz kalışının sebebi, gazze’ yi savunmasız ve yardımsız bırakmak. Şu anda Sisi'nin ve arkadaşlarının tek hedefi, İsrail'i korumaktır. Utanmadan sıkılmadan satılmış köpek Sisi, çıkmış alay edercesine, ateşkes çağrısı yapıyor. Gazze’nin elini kolunu bağlamış köpeklerin önüne atmış, utanmadan barıştan söz ediyor.

İsrail’in bu alçakça saldırılarından onlar kadar Amerika ve Avrupa yani tüm Batı Devletleri de sorumludur. Ve asıl sorgulanması gereken bu zalimleri doğuran ve destekleyen Batı Medeniyeti’dir. Ayrıca Batılı devletlerle ilişkilerin bozulmaması için zulme sessiz kalan ve bu zalimlerle ilişkilerini normal bir şekilde sürdürenler de bu zulümden mesuldürler.

Ey Müslümanlar, bu mübarek ayda İsrail tüm İslam âlemine meydan okuyor, bunu anlamadınızmı. Sadece Gazze ye saldırmıyor. Tüm İslam âlemine saldırıyor. Hem de küfrede ede. Ey Müslümanlar izzetiniz ve şerefiniz nerede. Her ramazan ayında niye saldırdığını anlamadınız mı?

Ey İslam ümmeti eğer siz Allah’ın dinine sahip çıkmazsanız, Allah sahip çıkacak bir kavim mutlaka getirmeye kadirdir.

 

Filistinliler adına yakarıyoruz: “Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır; ayaklarımızı sabit kıl! Ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!”  Gazzeli mücahidlere yardım et; onları İsrail’e karşı galip eyle Allah’ım!..Ümmet adına itiraf ediyoruz: Biz Filistinli kardeşlerimizi unuttuk, ihmal ettik; hatalıyız, kusurluyuz. Bizi sorguya çekme! Biz bu hesabı veremeyiz Allah’ım! Bize onları unutturma; davalarına sahip çıkma bilinci ver!..