Soğuk alerjisi, soğuk hava, rüzgâr veya soğuk sıvılarla temas halinde olan cilt bölgelerinde alerjik reaksiyonların ortaya çıktığı ve soğuk ürtikeri veya soğuğa bağlı kurdeşen olarak da adlandırılan bir durumdur.

Prof. Dr. Nacaroğlu, soğuk alerjisinin hassas ciltli çocuklarda daha yaygın olduğunu ve kaşıntı, kızarıklık, kabarıklık ve şişme gibi semptomlarla kendini gösterdiğini belirtti.

Bazı durumlarda ise soğuk alerjisi, bayılma, nefes darlığı, solunum güçlüğü, kan basıncı düşüklüğü, kalp ritim bozukluğu ve nabız yükselmesi gibi hayatı tehdit eden komplikasyonlara sebep olabilir.

Prof. Dr. Nacaroğlu, soğuk alerjisinin her yaş grubunda görülebileceğini ancak çocuklarda daha sık karşılaşıldığını ifade etti.

Soğuk alerjisi, soğuk ve rüzgârlı havalarda daha fazla meydana gelen bir durumdur.

Prof. Dr. Nacaroğlu, soğuk alerjisinin belirtilerini ve tedavisini şöyle açıkladı:

“Soğuk hava, rüzgâr veya soğuk sıvılarla temas eden cilt bölgelerinde kaşıntı, kızarıklık, kabarıklık ve şişme olabilir. Soğuk alerjisi tanısı için en sık kullanılan yöntem buz küpü testidir. Bu testte, bir buz küpü veya 0-4 derece arasındaki bir cisim ön kola 5 dakika süreyle uygulanır. Daha sonra cildin 10 dakika ısınması beklenir. Eğer cildin buzla temas eden bölgesi kızarır ve şişerse, soğuk alerjisi tanısı konulur.”

ÇOCUĞUNUZUN HAYATI TEHLİKEDE OLABİLİR

Prof. Dr. Nacaroğlu, soğuk alerjisi olan çocukların çok dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Soğuk alerjisi, bazen alerjik şok denilen anafilaksiye yol açabilir. Bu durumda, soğukla temas sonrası bayılma, nefes darlığı, solunum güçlüğü, kan basıncında azalma, kalp ritminde değişme ve nabız artışı gibi ciddi semptomlar görülebilir. Örneğin; soğuk suyla duş almak veya soğuk havuzda yüzmek gibi durumlarda, cildin büyük bir bölümü soğuğa maruz kalır ve alerjik şok riski yükselir. Bu nedenle, alerjik şok veya ciddi reaksiyon yaşamış olan hastalara, adrenalin içeren acil müdahale kitleri verilmeli ve bu kitlerin nasıl kullanılacağı ailelere öğretilmelidir.”

ACİL DURUMLARDA NASIL DAVRANILACAĞINI BİLMEK ÖNEMLİ

Prof. Dr. Nacaroğlu, soğuk alerjisi olan çocukların korunması için eldiven, bere ve kalın çorap gibi aksesuarların kullanılmasını tavsiye ederek, şöyle devam etti:

“Soğuk havalarda, cildin olabildiğince az bölümünün soğukla temas etmesi için kalın ve rüzgâr geçirmeyen giysiler tercih edilmelidir. Eldiven, bere, atkı ve kalın çorap gibi aksesuarlar yararlı olacaktır. Soğuk alerjisi olan çocukların ebeveynleri, soğuk hava koşullarında çocuklarının dışarıda spor yapmasını önlemeli ve dışarıda çocuğunun vücut ısısını sık sık kontrol etmelidir. Ayrıca, soğuk alerjisi semptomları olan ebeveynlerin, bir çocuk alerji uzmanına başvurması gerekmektedir. Alerji uzmanının önerilerine göre bir tedavi planı hazırlanmalı ve düzenli doktor kontrolleri ihmal edilmemelidir. Bunun yanı sıra, ebeveynlerin acil durumlarda nasıl müdahale edeceklerini bilmeleri de çok önemlidir.”

SOĞUK HAVAYA ÇIKMADAN ÖNCE İLAÇ ALINMALI

Prof. Dr. Nacaroğlu, her çocuğun soğuk alerjisi seyrinin farklı olduğunu belirterek, “Soğuk alerjisinden korunmanın en iyi yolu soğuktan uzak durmaktır. Çocuğunuzun soğuk alerjisi varsa, kışın sıcak tutacak kıyafetler giydirmelisiniz. Her çocuğun hastalığın şiddeti farklı olduğu için, etkili bir tedavi için çocuğun semptomlarına ve geçmişteki şikâyetlerine göre bir yaklaşım belirlenmelidir. Antihistaminik ilaçlar, soğuk alerjisinde ortaya çıkan histamin ve histamine bağlı semptomları azaltmaya yardımcı olur. Hastalara soğuk havaya çıkmadan önce antihistaminik ilaçlar alınması semptomların hafiflemesine katkıda bulunabilir. Her çocuğun durumu farklı olduğu için, alerji doktorunuzun önerilerine uygun hareket etmeniz gerekir. Bu şekilde çocuğunuzun soğuk alerjisiyle baş etmesi ve günlük hayatını rahatça sürdürmesi mümkün olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: İHA