BM Genel Kurulu’nda yapılan "Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Çözümün Uygulanması İçin Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans" başlıklı toplantıya birçok ülkenin Filistin’i devlet olarak tanıma kararı damga vurdu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, toplantıda yaptığı konuşmada artık barışa fırsat vermenin gerekli olduğunu belirterek, "Orta Doğu'da barışın uzun bir süre imkânsız hale gelmesinden korkmak için haklı nedenlerimiz var" uyarısında bulundu. İki devletli çözüm için her şeyin yapılması gerektiğini vurgulayan Macron, "Fransa bugün Filistin Devleti'ni tanıyor" dedi.
Suudi Arabistan’dan Filistin’i tanıma çağrısı
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan El Suud da adil ve kalıcı bir barışa ulaşmanın tek yolunun iki devletli çözüm olduğunu vurguladı. El Suud, Fransa ve diğer birçok ülkenin Filistin Devleti'ni tanıması ve New York Deklarasyonu'nun kabulüne yönelik geniş desteğin uluslararası toplumun "Filistin halkı için adaleti sağlama ve onların yasal tarihi haklarını gözetme iradesini yansıttığını" söyledi. Filistin Devleti'ni tanıyan veya tanıma niyetlerini açıklayan ülkelere teşekkür eden El Suud, diğer tüm ülkelere de benzer tarihi bir adım atmaları çağrısında bulundu.
Guterres: "Bölgedeki durum tahammül edilemez"
BM Genel Sekreteri Antnio Guterres ise, Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek, "Bugün buradayız, bu kabustan çıkışın tek yolunu bulmak için buradayız" dedi. İki devletli çözümün önemine vurgu yapan Guterres, bölgedeki mevcut durumu "ahlaki, yasal ve siyasi olarak tahammül edilemez" olarak niteledi. Tüm ülkelerin iki devletli çözümü desteklemesi gerektiğini belirten Guterres, başka bir alternatifin mümkün olmadığını vurgulayarak "Alternatif nedir? Filistinlilerin temel haklarından mahrum bırakıldığı tek devlet senaryosu mu? Evlerinden ve topraklarından kovulmaları mı? Sürekli işgal, ayrımcılık ve boyunduruk altında yaşamaya zorlanmaları mı?" diye sordu.
"Tek yol iki devletli çözüm"
BM Genel Kurul Başkanı Annalena Baerbock, "Hem Filistin hem de İsrail’in gelecek nesillerinin barış, güvenlik ve onur içinde yaşamasını sağlamanın tek yolunun iki devletli çözüm olduğunu" söyledi. Bazılarının bunun safça bir istek olduğunu düşündüğünü kaydeden Baerbock, buna rağmen uluslararası toplumun iki devletli çözümün gerçekleştirilmesi için somut adımlar atmaya ve uluslararası garantiler sağlamaya istekli olduğunu ifade etti.
Filistin Devlet Başkanı Abbas: "Gelecek nesillerimiz özgürlük ve güvenliği hak ediyor"
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, ABD’nin kendisine vize vermemesi nedeniyle toplantıya video konferans yoluyla katıldı. Abbas, tarihi New York Deklarasyonu'nun "insani felaketi ve işgali sona erdirme yolunda geri dönüşü olmayan bir yolun başlangıcını" işaret ettiğini ve "bağımsız bir Filistin Devleti'nin vücut bulmuş hali" olduğunu söyledi. İşgalci İsrail’in suçlarını kınadıklarını vurgulayan Abbas, Filistin Devleti'ni tanıyan tüm ülkelere teşekkür ederek Filistin’i henüz tanımayan ülkeleri de en kısa sürede aynı yolu izlemeye çağırdı. İsrail halkına seslenen Abbas, "Bizim ve sizin geleceğiniz barışa bağlı. Şiddet ve savaş artık yeter. Gelecek nesillerimiz özgürlük ve güvenliği hak ediyor" dedi.
"Filistin Devleti’ni tanımak, barışı tanımaktır"
Portekiz Cumhurbaşkanı Marcelo Rebelo de Sousa ise, Gazze’de yaşanan insani krize dikkat çekerek "bölgeye insani yardım erişimine izin verme, rehineleri serbest bırakma ve derhal ateşkes" çağrısında bulundu. Harekete geçilmemesi halinde Gazze’deki krizin nesiller boyu sürecek izler bırakacağını ve aşırıcılığı körükleyeceğini belirten de Sousa, "Mesajımız açık: Filistin Devleti'nin tanınması, barışın tanınmasıdır. Şimdi, bugün. Yarın çok geç olur" dedi. İki devletli çözümün Orta Doğu'da adil ve kalıcı bir barış için tek geçerli yol olduğunu belirten de Souza, "Filistin Devleti'ni tüm haklara sahip egemen bir devlet olarak tanıyoruz" açıklamasında bulundu.
Monako ve Avustralya Filistin Devleti’ni tanıdıklarını duyurdu
Monako Prensi II. Albert de, "İsrail'in varlığına yönelik sarsılmaz desteklerini" yineleyerek, "Filistin'i uluslararası hukuka göre bir devlet olarak tanımak istiyoruz. Şu anda burada sizin karşınızda bunu yapıyorum" dedi. Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, ülkesinin 1947'de "modern İsrail Devleti'ni mümkün kılan plana oy veren ilk BM üyesi" olduğunu hatırlattı. "Ancak bu plan her zaman iki devleti kapsıyordu: İsrail Devleti ve Filistin Devleti" diyen Albanese, bu nedenle ülkesinin Filistin Devleti’ni tanıma kararı aldığını açıkladı. Albanese, bu kararın İsrail ve Filistin’in barış ve güvenlik içinde var olma hakkına dayandığını ifade etti.
Kanada Başbakanı Carney: "Filistin Devleti’ni tanıyoruz"
Kanada Başbakanı Mark Carney, 1947'den beri Orta Doğu'da kalıcı barış için iki devletli çözüme destek verdiklerini söyledi. İsrail'in yerleşim alanlarını genişletmesini ve yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik artan şiddetini kınayan Carney, Hamas'a "tüm rehineleri serbest bırakma" ve "tamamen silahsızlanma" çağırısı yaptı. Mevcut İsrail hükümetinin, Filistin Devleti’nin kuruluşunu engellemek için sistemli bir şekilde çalışmasını eleştiren Carney, "Kanada Filistin Devleti'ni tanıyor" şeklinde konuştu.
"Filistin’i tanıma kararımız dünyaya siyasi ve diplomatik bir mesaj"
Belçika Başbakanı Bart De Wever de, ülkesinin Filistin’i tanıma kararı aldığını duyurarak, "Filistin Devleti'nin tanındığını duyuran ülkeler grubuna katılarak bugün dünyaya güçlü bir siyasi ve diplomatik mesaj veriyoruz" dedi. Wever, buna rağmen Filistin Devleti'nin yasal olarak tanınması için tüm rehinelerin serbest bırakılması ve Hamas’ın Filistin yönetiminden uzaklaştırılması gerektiğini vurguladı.
Lüksemburg: Başbakanı Frieden "Henüz pes etmemiş olan herkese mesaj"
Lüksemburg Başbakanı Luc Frieden, uluslararası toplumun daha önce iki devletli çözüm için bu denli birlik olmadığını belirterek, "Bugün itibarıyla Lüksemburg, Filistin Devleti'ni resmen tanıyor" açıklamasında bulundu. Frieden bu kararın "kederli ailelere, umutlu çocuklara ve henüz pes etmemiş olan herkese bir mesaj olmasını" umduğunu ifade etti.
Malta Başbakanı Abela: "İki devletli çözüme bağlılığımızın göstergesi olarak Filistin’i tanıyoruz"
Malta Başbakanı Robert Abela ülkesinin Filistin’i tanıma kararı aldığını duyurarak "Malta Cumhuriyeti'nin Filistin devletini resmen tanıdığını teyit etmekten gurur duyduğunu açık ve net bir şekilde belirtmek isterim" dedi. Abela, "Bunu, İsrail Devleti'ne bir saldırı olarak değil, her iki halkın da geleceğini güvence altına alacak tek çözüm olan gerçek ve barışçıl iki devletli çözüme somut bağlılığımızın bir göstergesi olarak yapıyoruz" şeklinde konuştu.
İngiltere de Filistin’i tanıma kararı aldığını duyurdu
İngiltere Dışişleri Bakanı Yvette Cooper da Filistin’i tanıyan devletler arasına katılma kararı aldıklarını belirterek, "Bugün BM amblemi altında, İngiliz hükümetinin Filistin Devleti'ni tanıma yönündeki tarihi kararını teyit etmek için karşınızdayım" ifadelerini kullandı. Bu kararın iki devletli çözüme bağlılığın bir göstergesi olduğunu söyleyen Cooper, "Ülkem onlarca yıldır iki devletli çözümü destekledi, ancak yalnızca bir devleti tanıdı. Şimdi, Filistin Devleti'ni tanıyan 150'den fazla üye devlete katıldığımız için bu durum değişiyor" diye konuştu.
Andorra: "Gazze’deki durum dayanılmaz hale geldi"
Andorra Dışişleri Bakanı Imma Tor Faus, insani yardımların engellenmesini, açlığın bir savaş silahı olarak kullanılmasını ve zorla yerinden edilmeleri eleştirerek, "Gazze'deki durum dayanılmaz hale geldi" dedi. Bu insanlık dramı karşısında derhal ateşkes çağrısında bulunan Faus, çatışmanın kalıcı olarak sona ermesi gerektiğini vurguladı. Andora hükümetinin Filistin’i tanıma kararı aldığını söyleyen Faus, "Bu çatışmayı sona erdirmenin tek güvenilir yolu iki devletli çözümdür" dedi.