Obezite ve insülin direnci, yalnızca yetişkinleri değil, çocukları da tehdit eden ciddi sağlık sorunları haline geldiğini ifade eden Dr. Tütüncüler, "Obezite, günümüzde tüm dünyayı etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Obezite; çocuklarda ya da yetişkinlerde, vücutta olması gerekenden fazla yağ dokusunun birikmesidir. Bu durum sağlığımızı olumsuz etkiler. Vücutta yağ dokusu arttıkça insülin direnci gelişir. İnsülin direnci arttıkça da vücut daha fazla yağ depolamaya başlar, bu da bir kısır döngü oluşturur. İnsülin direnci ve obezite çocuklarda genellikle sinsi seyreder. Bu yüzden düzenli çocuk sağlığı kontrolleri büyük önem taşır. insülin direncinin belirtilerinden bahsedecek olursak; Bel çevresinde yağlanma, sık sık acıkma ve şekerli gıdalara aşırı düşkünlük, yemek sonrası uyku hali, gün içinde sürekli yorgun hissetme, koltuk altı ve boyun bölgelerinde koyu renkli lekeler (akantozis nigrikans) şeklinde sıralayabiliriz" dedi.
"Günlük iki saatin üzerinde ekran başında zaman geçirmek riski artırır"
İnsülin direncini tetikleyen faktörlerle ilgili bilgi veren Dr. Tütüncüler, "Ailede obezite veya insülin direnci varsa çocukta da bu duruma yatkınlık olabilir. Günlük fiziksel aktivitesi bir saatin altında olan çocuklarda insülin direnci riski yüksektir. Günlük iki saatin üzerinde ekran başında (tablet, telefon, televizyon vb.) zaman geçirmek riski artırır. Yaşa göre değişmekle birlikte çocukların genellikle 9-11 saat uyuması önerilir. Geç yatmak ya da az uyumak, insülin direncine zemin hazırlar. Ayrıca obez çocuklar maalesef ki akran zorbalığına da maruz kalabiliyor. D vitamini eksikliği: D vitamini seviyesinin 30’un üzerinde olması istenir. Araştırmalar, bu değerin 50’ye yaklaşmasının insülin direncini azalttığını göstermektedir. Tip 2 diyabet: Eskiden yalnızca yetişkinlerde görülürken artık çocuklarda da yaygınlaşmaktadır. Hazır ve işlenmiş gıdalardan uzak durulmalı, fast food tüketimi sınırlandırılmalı, protein ve lif açısından zengin besinler tercih edilmeli, öğün saatleri düzenli olmalı, porsiyon kontrolüne dikkat edilmeli, çocukların günde en az 1 saat hareket etmeleri sağlanmalı. Bahçede oyun oynamak da bir aktivitedir; profesyonel spora yönlendirme de olabilir. Çocuklar, ebeveynlerini rol model alır. Ailede sağlıklı beslenme alışkanlığı varsa çocuk da bunu benimser. Evde sağlıklı atıştırmalıklar bulundurmak, çocukların abur cubura yönelmesini engeller. Düzenli sağlık kontrolleri, hiçbir şikâyet olmasa bile çocuk doktoruna düzenli kontroller için gidilmelidir. Boy, kilo takibi yapılmalı, gerekli görüldüğünde kan testleri uygulanmalıdır" şeklinde konuştu.
Obezitenin tedavi süreciyle ilgili bilgi veren Dr. Tütüncüler, "Tedavi, çocuğun durumuna göre değişir. Hafif vakalarda yalnızca yaşam tarzı değişikliği yeterli olabilir. Orta ve ağır olgularda ise beslenme uzmanı desteği ve bazı durumlarda ilaç tedavisi gerekebilir. Bu süreç mutlaka bir doktorun takibinde yürütülmelidir" diye konuştu.