Ece Gürel’in Belgrad Ormanı’nda kaybolmasının ardından günlerce süren arama çalışmalarının sonucunda bulunan genç kadının, çığlık terapisi yapmak için ormana gittiği ortaya çıktı. Otopsi sonuçları uyuşturucu ya da uyarıcı madde kullanmadığını ve herhangi bir fiziksel saldırıya maruz kalmadığını doğrularken, yaşanan bu olay çığlık terapisi hakkında birçok soru işareti doğurdu.
Otopsi raporu ne gösterdi?
Yetkililer tarafından yapılan otopsi incelemesi, Ece Gürel’in şüpheli bir duruma maruz kalmadığını ortaya koydu. Ne fiziksel bir saldırı ne de kimyasal madde kullanımına dair herhangi bir bulguya rastlanmadı. Bu durum, Gürel’in neden Belgrad Ormanı’na gittiği sorusunu daha da ilginç hale getirdi.
Yakın çevresinden alınan bilgilere göre, Gürel’in ruhsal olarak rahatlamak amacıyla çığlık terapisi yapmak için ormana gittiği öğrenildi. Bu gelişme, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, çığlık terapisinin ne olduğu ve gerçekten etkili olup olmadığı sorularını da beraberinde getirdi.
Çığlık terapisi nedir?
Çığlık terapisi, bireyin bastırılmış duygularını dışa vurarak rahatlamasını sağlayan bir terapi yöntemidir. 1970'lerde Amerikalı psikolog Arthur Janov tarafından popülerleştirilen bu yöntem, kişinin erken çocukluk dönemi travmalarını açığa çıkarmasına ve psikolojik baskıyı azaltmasına yardımcı olduğu iddiasıyla biliniyor.
-
Duygusal boşalma sağlayarak stresi azaltır.
-
Öfke, kaygı ve travma gibi yoğun duyguların dışavurumuna olanak tanır.
-
Bireyin içsel gerilimini azaltarak zihinsel rahatlama sağlamayı hedefler.
Ancak, bu yöntemin herkes için uygun olup olmadığı konusunda psikologlar arasında farklı görüşler bulunmaktadır.
Çığlık terapisi gerçekten işe yarıyor mu?
Çığlık terapisinin bilimsel olarak etkili olup olmadığı tartışmalıdır. Bazı uzmanlar, bastırılmış duyguların dışavurulmasının bireyin zihinsel sağlığına olumlu katkılar sağladığını savunurken, bazıları ise kontrolsüz duygusal boşalmanın kişide daha fazla stres ve anksiyeteye neden olabileceğini öne sürmektedir.
-
Destekleyenler:
-
Bastırılmış duyguların serbest bırakılması kişiyi rahatlatır.
-
Duygusal yoğunluğu azaltarak stres yönetimine katkı sağlar.
-
-
Karşı çıkanlar:
-
Kişinin duygularını kontrolsüzce serbest bırakması, uzun vadede daha fazla dengesizliğe yol açabilir.
-
Daha yapılandırılmış terapötik yöntemlerin tercih edilmesi gerektiğini savunurlar.
-