Bilinçsizce tüketilen hazır gıdalarda, özellikle "E" ile başlayan anlamı belirsiz ve kaynağı belli olmayan katkı maddeleri kullanılmakta. Jelatin (E441), bu maddelerden biri olarak öne çıkıyor. Jelatinin genellikle domuz derisinden elde edildiği ve uluslararası olarak "E" kodu ile tanımlandığı ifade ediliyor. Bu durum, özellikle Müslüman tüketiciler için büyük bir endişe kaynağı oluşturuyor.

Jelatinin genellikle domuz derisinden elde edilmesi ve üretiminin ucuz olması nedeniyle, Türkiye'nin yılda 380.000 ton kadar üretilen jelatinin büyük bir kısmını ithal ettiği belirtiliyor. İki yerli firma tarafından üretilen jelatinin ihtiyacı karşılamakta yetersiz kaldığı, bu nedenle çoğu gıda üreticisinin meçhul menşeli ithal jelatini tercih ettiği vurgulanıyor.

Gıda sektöründe kullanılan kıvam artırıcılar ve katkı maddelerinin sağlıksız etkilere neden olduğu belirtiliyor. Özellikle "E" kodlu katkı maddelerinin içerisinde bulunan domuz mamülleri, otoimmun hastalıklara ve kanserlere yol açabileceği üzerinde duruluyor. Çikolata içeriklerinin incelenmesi, kakao oranının düşük olduğu ve içeriklerin sağlıksız çerçöp olduğu ortaya çıkarıyor.

Gazlı içeceklerin, fast food sektörünün en büyük silahı olduğuna dikkat çekilerek, bu içeceklerin midenin hızlı boşalmasına neden olduğu ve tokluk hissi oluşturmadığı belirtiliyor. Bu durumun, fast food bağımlılığını başlattığı ve obeziteye yol açtığı vurgulanıyor.

Sonuç olarak, tüketicilere evde sağlıklı gıdalar hazırlamaları ve bilinçli alışveriş yapmaları çağrısında bulunularak, marketlerdeki hazır ürünlerden uzak durmaları öneriliyor. Sağlıklı yaşam için bilinçli tercihler yapmanın önemine vurgu yapılıyor ve tüketicilere, ev yapımı tariflere başvurmaları çağrısı yapılıyor. Sağlık risklerinden korunmak adına gıda etiketlerinin dikkatlice incelenmesi gerektiği hatırlatılıyor.