Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliğinin aylık yönetim kurulu toplantısı Nizip Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Sayınlar Gıda A.Ş (Turna Yağ) fabrikasında gerçekleştirildi. Toplantıda, yönetim kurulu üyeleri sırasıyla söz alarak kendi sektörleri ile ilgili ihracatı değerlendirdi. Yapılan değerlendirmelerde, Irak pazarındaki daralmaya karşın Suriye’ye yapılan ihracatın önemli ölçüde arttığına dikkat çekildi. Yönetim kurulu üyeleri, özellikle Afrika pazarında Mısır’ın etkisinin artmaya başladığına da vurgu yaparken, tüm dünyada rekabetin arttığı, kar marjlarının ise azaldığını ifade etti.
İŞÇİLİK MALİYETLERİ REKABET GÜCÜNÜ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, yönetim kurulu toplantısında yaptığı değerlendirmede, işçilik giderleri başta olmak üzere girdi maliyetlerindeki artış ve döviz kurunun enflasyonun düşük olmasının ihracatçıların rekabet gücünü olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekti. Başkan Kadooğlu, “Geçmişte yüzde 10 civarında olan işçilik maliyetleri şu anda yüzde 30’lara çıkmış durumda. Diğer taraftan Dolar kurundaki artışın enflasyondaki artışın çok gerisinde kalması riskleri artırıyor. Ancak bizler şartlar ne olursa olsun bizler yılmadan, yorulmadan ülke kalkınmasına katkı sunmak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
DÜNYA TARIMA DAHA ÇOK ÖNEM VERMEYE BAŞLADI
Covid pandemisi sonrası ülkelerin gıda politikalarında önemli değişikliklerin olduğunu da ifade eden Başkan Kadooğlu, “Pandemi sonrası iki sektör öne çıktı. Birisi gıda, diğeri savunma sanayi. Savunma sanayisinde iyi bir noktadayız. Ancak tarım için aynısını söylemek doğru olmayacaktır. Pandemi sonrası gıda son derece stratejik ve önemli bir sektör haline geldi. Bu doğrultuda tüm ülkeler güvenli ve sağlıklı gıdaya ulaşmak için tarım ve tarıma dayalı sanayi ile ilgili politikalarında ciddi değişiklikler yaptılar. Üretimi artırmak için yeni politikaları hayata geçirdiler. Yani artık dünya tarıma daha fazla önem veriyor, destek oluyor. Bizim de tarımı sektörünü ayağa kaldırmamız, ithal ettiğimiz ürünleri üretmemizi sağlayacak bir strateji belirlememiz gerekiyor. Diğer taraftan ithalatçı olan ülkeler korumacı politikaları artırmaya başladı. Artık ihracat yaptığımız ülkeler, bizim o ülkelere yatırım yapmamızı istiyorlar. Yerli üretimi geliştirmek için çaba gösteriyorlar. Bütün bunlar pazarlarda daralmaya neden oluyor” şeklinde açıklamada bulundu.
KATMA DEĞERLİ ÜRÜNLERE YÖNELMELİYİZ
İhracatçılara uluslararası piyasalarda yaşanan olumsuzluklardan etkilenmemeleri için önerilerde bulanan Celal Kadooğlu, şöyle devam etti: “İhracatçılar olarak, zorlu bir süreçten geçiyoruz. Maliyetlerdeki artış, lojistik ve finansa erişimle ilgili sorunlar rekabet gücümüzü olumsuz yönde etkilese de, bizler bu süreci de başarı ile atlatacağımıza inanıyoruz. Ulusararası pazarlarda rekabet gücümüzü korumak ve artırmak için bir taraftan maliyetlerimizi düşürmek için çalışırken, diğer taraftan da katma değeri yüksek ürünlerle pazar payımızı artırmalıyız. Bunun için de Ar-Ge ve inovasyona önem vermeliyiz.”
Toplantıda ayrıca, ihracat rakamları ürün ve ülke bazlı olarak da mercek altına alındı. TMO’nun uyguladığı politikaların ihracatçı tarafından memnuniyetle karşılandığının belirtildiği toplantıda, önümüzdeki dönemde düzenlenecek olan sektörel fuarlar hakkında istişarelerde bulunuldu. Sektörel alım heyetleri ve ticari heyetlerin önemine dikkat çekilen toplantıda, önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalarla ilgili yol haritası üzerinde de görüş alışverişinde bulunuldu.