DEYİM VE ATASÖZÜ NE DEMEK?
Deyimler, tarihin bilinen veya bilinmeyen bir döneminde, genellikle mecazlaşarak halkımız tarafından benimsenmiş, kalıplaşmış söz öbeklerinden oluşmaktadır. Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve nesilden nesile aktarılarak halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte sözlere ise atasözü denmektedir.
İŞTE GAZİANTEP'E ÖZGÜ ATASÖZLERİ VE DEYİMLER:
Acından garnı gurlar, başında nergis parlar
Ağzı kulağına değmiş
Ağrımaz başını ağrıya sokmak
Ağzı doğrusuna gitmek
Boynunun kökünü görmek
Cin cücüğü gibi çağırmak
Cömerdin eli mi tutulur.
Dağ dayısı davşan emmisi
Dananın gazzığı gopmak
Doğdu guyruk kalmadı goruk
Elden ayrıksı olmak
Elinden gabuklu goz yenmez
Eşeğine gücü yetmez kürtününü döver Haneğin uluğu...
İşleyen değirmenin boğazında durmak
Ganı vebalı boynuna
Kel gız dezesinin saçıynan övünür
Kepir hış olmak Köpeksiz köye düşmüş eli değneksiz gezmek
Mart buzağısı gibi bakmak
Ne ölü görmüş ağlamış ne düğün görmüş oynamış
Ağaç yaprağı ile gürler
Ahrazın dilinden sahibi anlar
Akraba akrabayı atmış yar başında tutmuş
Bal eski petekten yinir
Bayram etiylen it tavlanmaz
Çirkin bürünür güzel görünür
El eli yur elde döner yüzü yur
Al Allah kulunu, zapteyle delini
Anamın ilki olacağımma, dağlarda tilki olaydım.
Antebin daşı havara, al borca yaz duvara
Arasada dilenir, gala altında sadaka verir.
Arpa ekmeğini yir, şecaatten geri galmaz
Ayağıma yer edeyim, gör sana neler edeyim.
Beleş olsun da, deve depiği olsun.
Beş kuruşluk eşeğin üç kuruşluk sıpası olur.
Bıldır ölmüş bir eşek, gelin bu yıl ağlaşak.
Boğazını çüt demiri ile mi deldiler?
Dambır dumbur nerede, deli gız orada
Dışı hayhaylı, içi vayvaylı
Elim boş, yüzüm kara
Kaval elden, yel Allah'dan
Kazanda bişirir, kapağında yer
Olursa yedi çıra yakar, olmazsa karanlıkta yatar
Sakalından keser, bıyığına ular
Vursan ölecek, vurmasan payını elinden alacak
Yemeni ile yürüdüm de haphapla kaçmam mı kaldı?
Zibillikte yatar, padişahı düşünde görür
Zengine hatır için, fıkaraya Allah için