Eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubu Mehmet Eymür, 81 yaşında hayatını kaybetti. Eymür, Türkiye’nin yakın tarihindeki birçok kritik olayda rol oynamış, tartışmalı bir isim olmuştu. Gazeteci İsmail Saymaz, Eymür’ün ölüm haberini Twitter hesabından duyurdu.

Mehmet Eymür Kimdir?

Mehmet Eymür, 1943 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Mazhar Eymür, MİT’in öncül kurumu Milli Güvenlik Teşkilatı’nın (MGT) kurucularından ve kritik isimlerinden biriydi. Mehmet Eymür, 1966 yılında MİT’e girdi. 9 Mart 1971 darbe teşebbüsünden sonra MİT’te Hiram Abas’la birlikte Ziverbey’de 1. Ordu Komutanı Orgeneral Faik Türün’ün emrinde çalıştı. Bu dönemde, solcu öğrenci liderleri ve aydınlar işkence gördü, bazıları öldürüldü.

Mehmet Eymür, 30 Mart 1972’de Kızıldere’de Mahir Çayan ve dokuz arkadaşının, 19 Şubat 1972’de ise İstanbul’da Ulaş Bardakçı’nın katledildiği operasyonlara katıldı. Darbeci general Kenan Evren’in talimatıyla bir dönem ASALA’ya karşı görevlendirildi. Türkiye’ye döndükten sonra Mardin MİT Bölge Müdürlüğü’nde görev yaptı.

Mehmet Eymür

Mehmet Eymür Neden Öldü?

Mehmet Eymür’ün ölüm sebebi, solunum yetmezliğidir. Eymür, KOAH tedavisi gördüğü Çam Sakura Hastanesi’nde yoğun bakıma alınmış ve entübe edilmişti. Bu sabah hayatını kaybetti. Eymür’ün cenazesi, ailesi tarafından alındı ve  memleketi İstanbul’da toprağa verilecek.

Terörle Mücadele Şubesi ve çeteleşme iddiaları

31 Ocak 1995’te yeni kurulan Terörle Mücadele Şubesi’ne geçti. Tansu Çiller tarafından kurulan bu birim, zamanla tartışmaların odağı haline geldi. Eymür’e göre kod adı “Yeşil” olan kontgerilla mensubu Mahmut Yıldırım ile tanışması, Yeşil’in JİTEM tarafından Ankara’ya yerleştirilmesi sonrası gerçekleşti.

Mehmet Eymür, Yeşil’in o zamanlar aranan suçlu statüsünde olduğunun haberinin olmadığını iddia etti. Yeşil’in birçok operasyonda görev aldığını ancak Türkiye dışında kullandığını ve hiçbir zaman resmi olarak MİT ajanı olmadığını savundu. Mart 1996’da Çiller’in yerine başbakan olan Mesut Yılmaz, elli kişilik dairenin feshedilmesini emretti. Yılmaz, Mehmet Eymür’e bağlı ekibin çeteleştiğini, yasa dışı faaliyetlerin artık Emniyet Genel Müdürlüğü’nde yapıldığını söyledi. Yılmaz, bu yasadışı grubun Fetullah Gülen’e bağlı olduğunu ifade etti. Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Hanefi Avcı, Susurluk skandalını araştıran Susurluk komisyonuna verdiği ifadede Eymür’e bağlı çeteden söz etti.

Mehmet Eymür köpeği ile birlikte

MİT Raporları ve Washington görevi

Mehmet Eymür Abdullah Çatlı’nın MİT tarafından kullanıldığını ancak daha sonra kontrolden çıkıp kendisini bile görevden aldırmak istediğini ileri sürdü. MİT görevlisi Tarık Ümit’in kaçırılmasının ardından Mehmet Ağar’ı aradığını ve serbest bırakılmasını söylediğini açıkladı. 1987’de Nevzat Ayaz, Ünal Erkan ve Mehmet Ağar gibi polis teşkilatında üst düzey memurları ve siyasileri mafyayla bağlantılı olmakla suçlayan MİT Raporu’nu hazırladı. Bu rapor sızdırıldı ve Ocak 1988’de Aydınlık hareketinin yayın organı “2000’e Doğru’da” yayınlandı. 10 Haziran 1988’de Eymür istifaya zorlandı. MİT, raporun uygun izin alınmadan hazırlandığını açıkladı. O dönemde görevden alınan MİT başkan yardımcısı olan meslektaşı Hiram Abas, Eymür’ü bilgi ifşa ettiği için eleştirdi. Eymür, Terörle Mücadele Şubesi’nden aldığı “Askar Simitko, Lazım Esmaeili ve Tarık Ümit olayı” dosyasına dayanarak, İkinci MİT Raporu olarak bilinen raporu hazırladı. Bu rapor Eylül 1996’da sızdırıldı ve tarihinde Aydınlık’ta yayınlandı. Ağustos 1997’de Eymür, ABD istihbarat teşkilatları ve güvenlik firmalarında MİT temsilcisi olarak Washington DC’ye atandı. 14 Ağustos 1998’de Alaattin Çakıcı’nın yakalanmasının ardından Washington’dan merkeze çağrıldı. Geri çağrılmasındaki bir diğer neden de 1997’de Başbakan Mesut Yılmaz’a, Eymür’ün görevden alınmasını ve Terörle Mücadele Şubesi’nin kapatılmasını tavsiye eden dönemin MİT müsteşarı Şenkal Atasagun hakkında rapor hazırlamasıydı. Eymür, Washington’da CIA’den danışmanlık teklifi aldığını ancak reddettiğini söyledi.

Sonuç olarak, Eski MİT’çi Mehmet Eymür, 81 yaşında vefat etti. Eymür, Türkiye’nin yakın tarihindeki birçok karanlık olaya karışmış, çeşitli raporlar yazmış, MİT içinde ve dışında birçok düşman edinmişti. Eymür’ün ölümü, Türkiye’nin istihbarat tarihine ışık tutabilecek belgelerin ve bilgilerin kaybolmasına neden olabilir. Eymür’ün cenazesi, ailesi tarafından alınarak memleketi İstanbul’da toprağa verilecek.