Hdp nin bağımsız olup olmadığı hala tartışılmaya devam ediyor. Tabi bu soru bazılarına çok garip gelebilir. HDP’nin Kandil (PKK) yönetimi dışında hareket etmesi ve kararlar alması kesinlikle olanaksız. Ama şu bir gerçek ki, tüm örgütlerin bir siyasi birde askeri kanadı var. Hedefe ulaşmak için sadece askeri kanat ile başarılı olunamadığını tüm dünyada ki örgütler biliyor. Pkk nın siyasi uzantısı olan Hdp bağımsız hareket edemediği gibi, konuşurken bile kandil çekincelerini düşünerek konuşuyor.7 Haziran seçimlerinden sonra %13 lük oyun bir kısmının emanet oylar olduğunu söyleyen Selahattin Demir taş’a Kandil den hemen uyarı gelmesi dikkatlerden kaçmamıştır. Tüm dünya Hdp nin pkk ile göbek bağı olduğunu biliyor. Fakat bunu yaldızlı cümleler kullanarak halkı aldatıyorlar.

 7 Haziran seçimlerinde kürt halkının üzerinde pkk baskısını ve tehdidini kimler gizliyorsa yalancıdır. Çünkü bu konuda birçok canlı şahitler var. Oy vermeyenleri de nasıl linç ettiklerini kör olanlar hariç herkes görüyor. Bir şeyleri olduğundan farklı göstermeye çalışmak ikiyüzlülüğün bir göstergesidir.

Kanla beslenmiş olan örgütler, güçlü oldukları yerlerde kendilerinde olmayanları, ya katlederler ya da sürgün ederler. Suriye ve Irak ta PKK nın uzantısı olan pyd nin yaptığı gibi. Veya Diyarbakır da yeni ihya der başkanı Aytaç baran’ın öldürülmesi gibi.

 

HDP doğuda farklı, batıda farklı bir siyaset izliyor. Malumunuz buna iki yüzlük deniliyor, olduğundan faklı gözükmek olan münafıklığı örneklendirelim. Batıda bizim Kabemiz taksim dedi. Doğuya geldi baktı büyük bir tepki var hemen çark ederek, böyle bir şey söylemediğini idda etti. İki yüzlülük bu olsa gererek. Evet, doğuda oy oranları yüksek olduğu yerlerde, kendi yandaşları olmayan, kimseye hayat hakkı tanımıyor. Saldırıyor, hakaret ediyor, doğası gereği; batıda ise kendisini barış meleği gibi gösteriyor. Batıda gittiği yerlere renkten renge bürünüyor. Ha bir de Altan Tan geçen bir konuşmasında bizim yolumuz İbrahimlerin nemrutlara karşı savaşıdır diyor, kendisini fazla kaptırıyor, deseydi Hz Lut’a (a.s.) karşı dese anlarız. Dedim ya doğuda farklı, batıda farklı, bir siyaset. Yazık o insanlar, hak göz önünde olmasına rağmen ayetin deyimiyle kör, sağır, dilsiz olmuşlar.

 

 

 

Ateizmi ve sosyalizmi savunanların oy uğruna, din ve İslam konusunda mangalda kül bırakmayıp, ahkâm kesenleri gördük. Yıllarca dine karşı mücadele vermiş olanların bu günlerde, doğuda Müslüman Kürtlerin oyunu alabilmek adına kılıktan kılığa girdiğini, hatta batıda eşcinsellerin hakkını savunmak adına ramazan ayında,  destek gösterileri yaptıklarını hepimiz biliyoruz.

 

 

 

Ne gariptir ki,pkk liderini  ilahlaştıran, “önder” diyen, posterlerinin altında fotoğraf çektirerek  halktan oy isteyenler, bugün meydanlarda “İslam” adına ahkâm kesiyor! Ama olmuyor işte, eğreti duruyor, o yapıya oturmuyor.

 Doğuda dil dinin önüne geçmişse bu iş bitmiş demektir. Doğudaki Müslüman Kürtlerin bu tuzağa düşmemeleri lazım. Kemalizmin Türk ırkçılığını körüklediği gibi pkk da kürt ırkçılığını körüklemekte. Ancak PKK ve HDP ortaya koyduğu baskıcı ve totaliter yol ve yöntemlerle Kürt halkını özgürleştirici bir mücadelenin önderliğini yürütme iddiasına rağmen adeta yeni bir Kürt Kemalizm’i üretme hevesindedir. Ümmet ırkçılık belasında kurtulup tevhid inancına sahip olamak zorunda. Aksi takdirde Fravun’un kavmini parçaladığı gibi islam düşmanları da bu ümmeti öyle parçalamakta.

 

Bu açıdan PKK-HDP Kürtlerin hak ve özgürlüğü temelinde bir mücadele değil,PKK-HDP Kürt halkının dindar kimliğini aşındırmayı ve Kürt halkını dinde uzaklaştırmayı hedeflemektedir.