İnsan ilişkilerinde en olmazsa olmaz ne deseler saygı derim. Herkesin herkesten beklediği ama başkalarına davranışında çok da özen göstermediği bir konu bu. Ve genellikle de yanlış değerlendirilen bir konu. Sanki sadece küçükler büyüklere, elemanlar patronlara, çocuklar ebeveynlerine saygı göstermek zorundaymış gibi bir izlenim var toplumda. Oysa saygı göstermeyen insan saygı bekleyemez. Saygı karşılıklı olduğu zaman bir anlam taşır.

Mesela bazı anne ve babalar sadece çocuklarının onlara saygı göstermek zorunda olduğunu düşünüyorlar. Hatta çocuklarının hayatlarına o kadar çok müdahale ediyorlar ki çocuklar kendi hayatlarını değil ebeveynlerinin istedikleri hayatı yaşıyorlar. O çocuğun da bir birey olduğunu, kendi hayatı hakkında söz sahibi olduğunu unutuyorlar. Ki bu çok büyük bir saygı aşımı bence.

Ya da yaşlılar hep saygı bekliyor. Ancak saygı göstermekte biraz zayıflar. Gençlere istedikleri her lafı söyleyebileceğini sanan, küçük gören, sürekli eleştiren, hakaret eden ve bunu öğüt olarak nitelendiren yaşlılar çok fazla.

Saygı konusunda en büyük haksızlığın yapıldığı yerlerden biri de iş yerleri. Bir insanın patron ya da müdür olması ona saygı gösterilmek zorunda olduğu anlamına gelmez. Eğer ki kendisi çalışanlarına saygılı davranmıyorsa saygı beklemeye de hakkı yok. İşe ihtiyacı olduğu için patronların saygısızlığına göz yummak zorunda kalan birçok çalışan var. İşten çıkarılma korkusu ile gösterilen saygının bir önemi yok oysaki. Ancak bazı işverenler bunu anlayabilecek kadar ince düşünceye sahip değil. Ayrıca şahsi işleri elemanlara yaptırmak da bir çeşit saygısızlık bana göre. Para veriyorum ne istiyorsam yapmak zorunda diye düşünen işverenlerin sıkça yaptığı bir yanlış bu. Oysa eleman senin iş yerindeki işi yapmak için işe girdi. Ve sen nasıl ki para ödüyorsan o da çalışıyor. Aslında her şey karşılıklı. Maaş veriyorsan karşılığını da alıyorsun. Ha diyelim ki alamıyorsun, eleman düzgün çalışmıyor o zaman işten çıkarırsın ama yine de saygısızlık yapamazsın o ayrı bir mevzu.

Maalesef ki genelde parası ve gücü olanlara karşı saygı gösteriliyor. Hatta bazı insanlar parası ya da statüsü olmadığı için olan insanların yanında kendini küçük görüyor. İşte bu da kendine saygısızlık. Bir insanın önce kendine saygı göstermesi lazım ki saygı görebilsin.

Kimse kimseden üstün değil. Parası, mevkisi, cinsiyeti, güzelliği, ırkı, dini vs. gibi sebeplerle kimsenin tek taraflı saygı beklemeye hakkı yok. Birçok sorun da insanların birbirine saygılı olmamasından kaynaklanmıyor mu zaten. Düzgün bir dille ifade edilmeyen cümleler, dünya üzerinde tek kendi varmış gibi kimseyi rahatsız edip etmediğini umursamadan yapılan hareketler günlük hayatta sürekli şahit olduğumuz şeyler. Empati kurabilmek çok önemli. Bu yaptığım hareket bana yapılsa, kurduğum cümle bana kurulsa ben rahatsız olur muydum diye düşünebilmeliyiz.

Herkese saygı göstermeliyiz dedik ancak burada önemli bir nokta var. Saygıyı hak etmeyen insanlar da var çünkü. Burada kastım saygısız insanlar değil sadece. Bunun dışında mesela bir uyuşturucu kaçakçısı, bir tecavüzcü, bir cani de kesinlikle saygıyı hak etmiyor.

Sonuç olarak kimseyi sevmek zorunda değiliz ama saygı duymak zorundayız. Bulunduğumuz her ortamda saygı görmek istiyorsak ve huzur istiyorsak saygılı olmayı bilmeliyiz.