Erdal Timurtaş’ın eşi Esma Timurtaş kimdir, kaç yaşında, ne iş yapıyor soruları, İstanbul Büyükçekmece Adliyesi’ndeki 147 milyon TL’lik adli emanet soygunu sonrası gündeme bomba gibi düştü. Kâtip olarak görev yapan Erdal Timurtaş’ın, eşi Esma Timurtaş ile birlikte planlı bir firar süreciyle İngiltere’ye kaçtığı ortaya çıktı. Olayın ardından çift hakkında kırmızı bülten kararı çıkarıldı. Soygunun detayları ve Esma Timurtaş’ın soruşturmadaki rolü merak konusu oldu. İşte, kamuoyunun gündemindeki Esma Timurtaş hakkında bilinenler, yaş bilgisi, mesleği ve hakkındaki iddialar...

Esma Timurtaş kimdir, firar sürecindeki rolü nedir?

Esma Timurtaş, İstanbul Büyükçekmece Adliyesi’nde kâtip olarak görev yapan Erdal Timurtaş’ın eşi olarak soruşturma dosyasına girdi. İlk etapta kamuoyuna yalnızca “eş” olarak yansıyan Esma Timurtaş’ın, soruşturmanın derinleşmesiyle birlikte firar planında aktif rol oynadığı iddia edildi.

Resmi belgelere göre, firar süreci uzun süreli bir hazırlık aşamasına dayanıyor. Esma Timurtaş, yalnızca kaçış aşamasında değil; öncesinde yapılan para transferleri ve mal varlığı işlemlerinde de şüpheli konumunda. Olayın planlı bir “organize suç” kapsamında değerlendirilmesine neden olan detaylardan biri de bu.

Esma Timurtaş kaç yaşında, özel hayatı nasıl?

Esma Timurtaş’ın yaşı hakkında adli dosyada net bir bilgi yer almazken, yapılan basın açıklamalarına göre evli ve iki çocuk annesi olduğu öğrenildi. Yaş bilgisi, süren adli süreç nedeniyle kamuoyuyla henüz paylaşılmadı. Ancak, dosyada yer alan bazı tanıklık ifadeleri, Esma Timurtaş’ın 30’lu yaşlarının sonlarında olduğunu düşündürüyor.

Ailenin yakın çevresinden edinilen bilgilere göre, çiftin son aylarda ciddi mal varlığı hareketleri dikkat çekmiş. Bu da soygunun önceden planlandığı ve eş zamanlı olarak yürütüldüğü iddialarını güçlendiriyor.

Esma Timurtaş ne iş yapıyor, mesleği nedir?

Resmi kayıtlara göre Esma Timurtaş öğretmen olarak görev yapıyor. Eğitim alanında çalışan bir kişinin, yüksek güvenlikli bir kamu kurumunda gerçekleşen büyük çaplı bir hırsızlık olayında şüpheli konumuna düşmesi, olayın yankılarını daha da artırdı.

Mesleğiyle örtüşmeyen bu suç dosyası, kamuoyunun güvenlik, etik ve devlet kurumlarındaki denetim zafiyetlerine dair ciddi sorular sormasına neden oldu. Eğitim camiasında görev yapan bir kişinin böyle bir soruşturmada yer alması, sosyal medyada da geniş yankı buldu.

Adli emanet skandalı: 147 milyon TL’lik altın, gümüş, ziynet kayıp

İstanbul Büyükçekmece Adliyesi’nin adli emanet kasasında tespit edilen kayıp, Türkiye’de bugüne kadar görülmüş en büyük kamu içi hırsızlık olaylarından biri olarak değerlendiriliyor. Soruşturma kapsamında kaybolduğu belirlenen değerli eşyaların dökümü şu şekilde:

9.906 adet gram altın

438 adet altın kolye

606 adet altın bilezik

1.328 adet çeyrek altın

487 adet Ata altın

5 adet 1 kg’lık külçe altın

50 kilogram gümüş

Toplam değerinin yaklaşık 147 milyon TL olduğu tespit edilen bu kayıp, soruşturmanın ulusal güvenlik boyutuna taşınmasına neden oldu.

Kırmızı bülten çıkarıldı, Esma Timurtaş ve eşi İngiltere'de aranıyor

Firari çiftin Türkiye’den yasadışı yollarla çıkış yaptığı, ardından İngiltere’ye ulaştığı tespit edildi. Bu gelişmenin ardından Interpol üzerinden Esma Timurtaş ve Erdal Timurtaş hakkında kırmızı bülten kararı çıkarıldı.

Bugüne kadar yapılan operasyonlarda 6 kişi tutuklanırken, çiftin izine ulaşmak için İngiliz yetkililerle temasa geçildiği bildirildi. Uluslararası takip süreci, Türkiye’deki adli makamlarla koordineli olarak sürdürülüyor.

Esma Timurtaş hakkındaki iddialar soruşturma dosyasına yansıdı

Soruşturma dosyasında yer alan iddialara göre Esma Timurtaş, yalnızca bir eş değil; aynı zamanda mal varlığı hareketleri, belgelerin hazırlanması, yurt dışına kaçışın planlanması gibi adımlarda da aktif rol oynamış olabilir.

Yetkililer, Esma Timurtaş’ın öğretmenlik mesleğiyle elde ettiği gelirle, son dönemdeki lüks harcamaları arasındaki farkı da mercek altına aldı. Bankacılık hareketleri, mal varlığı değişimleri ve yurt dışı bağlantıları şu an detaylı şekilde inceleniyor.

Toplumda büyük yankı uyandıran soruşturma: Devlet kurumlarında güvenlik zafiyeti mi var?

Adliye içerisinde bu denli büyük çapta bir soygunun gerçekleşmiş olması, yalnızca adli değil; siyasi ve idari tartışmaları da beraberinde getirdi. Olayın ortaya çıkması sonrası yapılan açıklamalarda, “denetim eksikliği, sistemsel açıklar ve liyakatsiz kadrolaşma” gibi kavramlar ön plana çıktı.

Eğitimci bir kadının böyle bir skandalda yer alması, devlet kurumlarındaki personel seçim süreçlerinin ve güvenlik önlemlerinin de yeniden değerlendirilmesi gerektiğini gösterdi.

Muhabir: Ahmet Yavuz