Bu sene de sonuna doğru geliyoruz Ramazan'ın.

Hatta geldik desek yeridir.

Tıpkı ömrümüz gibi!

Tıpkı dünyanın geldiği nokta gibi.

Tıpkı yeryüzündeki yaşam gibi.

Yaklaşıyoruz herşeyin sonuna.

Şu anda kime ait olduğunu hatırlayamadığım şöyle bir söz vardı, "Bidayeti olan her şeyin bir nihayeti vardır. Korkadurun ölümden cümle doğan ölmüşdür."

Mesele tam olarak böyle.

Bidayeti olan her şeyin bir nihayeti oluyor.

Ve bitiyor sonunda herşey.

Geriye yapmamız gerekipte yapmadıklarımız ve yapmamamız gerekipte yaptıklarımız kalıyor.

Daha doğrusu bunlardan payımıza düşen hesap kalıyor.

Bence bu Ramazan bitmeden kendimizi bir daha sogulamalıyız.

Bir daha muhasebeye çekmeliyiz.

Hem de bütün ideloji, izm, ırk, mezhep, meşrep ve sıflardan arındırarak kendimizi.

Zira insanız biz.

Tıpkı yer yüzünde yaşayan 8.5 milyar insan gibi.

Onlardan farklı değiliz.

Tam olarak onlar gibi ve onların seveyisindeyiz.

Yani insanın seviyesinde.

İşte bu bilinçle yaşamalıyız.

Ve bu bilinçle ölmeliyiz.