Aylardır beklenen 31 Mart mahalli idareler seçimi nihayet tamamlandı. Ramazan ve bayramda geldi ve geçti.

Seçim sonuçlarına çok girmeden yerel seçimler öncesi kaleme aldığım yazımın başlığında zaten bu seçimlerin sürprizlerle dolu olacağını dile getirmiştim. Nitekim de sürprizlerle dolu bir seçim oldu.

O yazımda, “1 Nisan günü dengelerin nasıl değiştiğini hep birlikte göreceğiz.” demiştim ve gerçekten de dengeler değişti ve değişmeye de devam edecek. Hatta önümüzdeki süreçte de çok ciddi sürprizler yaşanacak.

Yine “bu seçimin bir önceki belediye seçimlerindeki gibi rahat bir seçim yarışı gibi geçmeyeceğini hep birlikte görüyoruz. 2024 yerel seçimi hem merkezde hem de bazı ilçelerde rahat bir seçim olmayacak.” demiştim ve nihayetinde de rahat geçmedi.

Seçim sonuçlarına pek değinmeyeceğim ama kısa ve öz olarak şunu söyleyebilirim; seçmen çantada keklik değildir. Yine günlük hayatta kullandığımız “Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz” atasözü de seçim değerlendirmesi için yeterlidir diye düşünüyorum. Yani vatandaş çok zorlu kışlar geçirdi ama yediği ayazı unutmadı. Vatandaş bazı zamanlar zorluklar yaşayabilir ve bu zor zamanlarında özellikle de yöneticilerin kendilerine nasıl davrandığını unutmazlar, bir diğer deyimle yedikleri ayazı unutmazlar.

31 Mart yerel seçim maratonu sonlandı. Başkan adayları, seçim kampanyası döneminde dev projeler vaat etti. Artık bundan sonra seçim sürecinde verilen sözlerin tutulma, taahhütlerin yerine getirilme zamanıdır. Yani artık icraat zamanıdır.

Seçim öncesi bazı siyasi partilerin genel başkanları, üst düzey yetkilileri ve milletvekilleri Gaziantep’e geldiler, çeşitli vaatlerde bulundular ve seçimi kazandıkları takdirde de vaatlerin hepsini çok hızlı bir şekilde hayata geçireceklerinin sözünü verdiler.

Yine belediye başkan adayları ve meclis üyesi adayları da aynı şekilde çeşitli vaatlerde bulundular ve seçimi kazandıkları takdirde verdikleri vaatleri hayata geçireceklerinin sözünü verdiler.

Gaziantep halkı tüm adayları yakından takip etti, projelerine, hedeflerine ve vaatlerine baktı, çoğu zamanda konuşan adayları dinledi, arada bir kendi fikrini söylemek istedi ama diyeceğini diyemedi ve sessiz kaldı. Önüne sandık koyulunca da sessizliğini bozdu, söyleyeceğini söyledi ve kararını verdi.

Karar sonucunda 31 Mart yerel seçimlerinin ardından el değiştiren belediyeler oldu. Gaziantep'te büyükşehir belediye başkanlığını yine AK Parti adayı Fatma Şahin kazanırken, ilçelerde durum AK Parti aleyhine döndü.

Yeniden Refah Partisi'nin Yavuzeli ve Oğuzeli’nde seçimi kazanması diğer ilçelere de yansıdı. Daha önce sadece Karkamış’ta önde olan CHP, Nizip ve Şehitkamil’de seçimi önde bitirdi. Gaziantep halkı beklendiği gibi büyükşehirde Fatma Şahin’e ve Şahinbey’de de Mehmet Tahmazoğlu’na destek verdi. Bu destek Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in ve Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nun sorumluluğunu daha da arttırdı.

Halk, her iki başkana da bir beş yıl daha başkanlık koltuğunda oturma, Gaziantep ve Şahinbey’e hizmet etme görevi verip, vaatlerini yerine getirebilme şansı tanıdı.

Evet, seçim bitti ve şimdi icraat zamanı. İcraatı hükümet, muhalefet ve belediye başkanları yapacak. Artık Gaziantep’in bu yeni dönemde marka kent olma yolunda ve yaşam kalitesinin arttırılması adına herkes çaba harcamalı ve bu doğrultuda önemli projeler hayata geçirilmelidir. Gaziantep diğer sanayi şehirleri ile karşılaştırılınca önemli eksikliklerle karşı karşıya olduğu görülüyor. Nüfus itibariyle, sosyal, kültürel ve ekonomik hareketlilik itibariyle Gaziantep’in olması gereken yerde olduğunu maalesef söyleyemeyiz.

Uyuşturucu, eğitim ve trafik başta olmak üzere konut sorunu, pahalılık, hava kirliliği, kentsel dönüşüm gibi şehrin en önemli sorunlarına bir an önce yoğunlaşılmalı, bu konuda çalışmalar hızlandırılmalıdır. Gaziantep artık yeni bir görünüme kavuşturulmalıdır. Kenar mahalleler artık eski görünümünden ve yaşam şartlarından kurtarılmalıdır.

Vatandaş mağdur edilmeyecek şekilde kentsel dönüşüm çalışmalarına yoğunlaşılmalıdır. Gaziantep tarihi geçmiş itibariyle çevresindeki birçok ilden çok daha eski bir kadim ve medeniyetler tarihine sahip olmasına rağmen geçmişte sahip olduğu merkezi konuma yaraşır bir seviyede olmamasının nedenleri üzerinde mutlaka düşünülmesi ve bu konuda adımların atılması gerekiyor.

Her ne kadar depremlerden kaynaklı olsa da kent merkezindeki kale, han, bedesten ve camilerin aylardır kapalı olması bu kente yakışmıyor. Kültür çeşitliliği ve turizm potansiyeli açısından günümüzde önemli bir konuma sahip olmasına rağmen bu konularda da önemli sorunlar var. Gaziantep’in cazibe merkezi olması için üzerinde önemle durulması gereken hususlardan birisi de şehrin eski yerleşim yerlerinde bulunan tarihi mekanlardaki kentsel dönüşüm ve rehabilitasyon çalışmalarına biran önce başlanılmalı ve Gaziantep’in tarihi dokusu ortaya çıkarılarak turizme kazandırılmalıdır.

Her alandaki fahiş fiyatlar, turistik noktalara ulaşım sorunları, araç park sorunu, yoğun trafik, özellikle kale altındaki yol ve kaldırım işgalleri, Gaziantep’e gelen turistlerin turistik, tarihi ve kültürel değerler hakkında yeterince bilgi sahibi olmadan şehirden ayrılmaları gibi sorunlar karşımızda duruyor.

Özellikle kenar mahallelerde Gaziantep’e yeni bir vizyon kazandıracak olan ve halkın da yapılması konusunda büyük bir talep olarak ilettiği rehebilatasyon merkezleri, mesire alanları, kadın ve gençlik merkezleri, kültür ve sanat merkezleri, stadyumlar ve halı sahalar, açık hava spor alanları, olimpik yüzme havuzları, atık su arıtma tesisleri, mahalle evleri, düğün salonları ve spor kompleksi projeleri gibi onlarca yatırıma en acilinden başlanılarak bir an önce Gaziantep’e kazandırılması gerekir.

Ağaçlandırma, park, mesire ve yeşil alanlar şehir hayatının en göze çarpan yönlerinden birisidir. Ancak özellikle de kenar mahallelerde bu alanda önemli eksikliklerin olduğu görülüyor. Mahallelerde sadece bir tane park yapmak yerine farklı sokaklarda geniş alanlarda yeni yeşil alanlar ve parklar kurulmalıdır. Parkların güvenliği daha üst düzeyde olmalıdır. Görevliler daha fazla olmalıdır. Aileler güven ve huzur içerisinde parklarda vakit geçirebilmelidir. Yine çok büyük olan mahallelerimizdeki çocuklarımızdan engellilerimize, kadınlarımızdan yaşlılarımıza kadar geniş bir yelpazede insanların parklara ulaşmaları sağlanmalı ve bu şekilde herkesin nefes alabileceği hem yeşil hem de sosyal alanlar oluşturulmalıdır.

“Ben Gaziantepliyim” diyen, Gaziantep’i seven, sevdası Gaziantep olan ve Gaziantep’in aşını ekmeğini yiyen, suyunu içip, havasını soluyan herkesin, her milletvekilinin, her belediye başkanının, her siyasetçi ve yöneticinin, siyasi parti ve görüş ayrımı yapmadan bu konularda elini taşın altına koyup, çaba harcamalıdır. Siyasi parti ve görüş ayrımı yapılmadan, mecliste olan, olmayan, mecliste grubu bulunan, bulunmayan tüm partilerin milletvekillerinin, il başkanlarının, ilçeler için ilçe başkanlarının yer aldığı, STK, kanaat önderi, gazeteci, akademisyen ve kentin diğer tüm oluşumlarının içinde bulunduğu bir yerel meclis kurulmalıdır. Siyasetçi ve yöneticilerin, görüş farklılığını bir kenara bırakıp, “Gaziantep’i nasıl kalkındırabiliriz?” ve “sen yaptın, ben yaptım” yerine “biz yaptık” anlayışının hayata geçirildiği bir meclis kurulmalıdır.

Gaziantepliler ve Gaziantep’i sevenler olarak hep birlikte Gaziantep’in gelecek hedeflerine kilitlenmeli ve bu kadim kentin layık olduğu yere gelebilmesinde gerekenleri yapmalıyız. Gaziantep için siyasi parti ve görüş ayrımı yapmadan ortak paydamız Gaziantep için çalışmalıyız.

Belediye hizmetleri Gaziantep’in değişiminde önemli bir paya, güce, yetkiye ve etkiye sahip. Belediye hizmetleri şehrin çehresini değiştiren, şehrin kalkınmasına katkı sunan hizmetlerdir. Bu yönüyle de en başta belediye yetkililerine büyük iş düşüyor. Evet, ortak paydamız Gaziantep’tir ve Gaziantep olmalıdır.

Yeni dönemin hayırlara vesile olmasını diliyor, belediye başkanı olarak seçilen belediye başkanlarını kutluyor; başarılar diliyorum.