Bu aralar anayasa mahkemesi başkanı Haşim Kılıç’ın giderayak kalkıştıkları ayak oyunları haklı olarak sorgulanıyor. Geçmişte nice doğru duruş ve davranışlarından sonra neden emekliliğine beş kala böylesi beklenmeyen tutumlar sergilemektedir. Tabi bu durum beraberinde şu merakı da doğruyor doğal olarak. Sayın başkan önce doğruydu, sonra eğrildi mi? Önceden beri eğriydi de şartlar gereğimi doğru gibi mi görünüyordu? Ya da tamamen paralel yapının paralelinde mi hareket ediyordu?

Sayın başkanın durumu maalesef son şıkka daha yakın duruyor. Nitekim paralel yapı da yıllarca eğriyken doğru görünerek milyonlarca insanı aldattı, kullandı, bir yerlere çekti vs… bereket versin ki son birkaç hamlesinde başarılı olamayıp deşifre oldu. Ancak Haşim Kılıç yine de apayrı bir vak’a… Zaman çok şeyi ortaya çıkaracaktır. Ancak “bade xharabi Basra” kaybedilenler telafi edilebilecek mi? çok zor…

Şu kısa ömrümüzde nice değişimlere şahit olduk. Daha önce gaflet, cehalet vb. sebeplerle dalaletteyken hidayet bulup, kötüden iyiye, şirkten tevhide, küfürden imana dönerek yaşanan olumlu yöndeki değişimler de bir değişimdir. Ama elbette beklenen, ümit edilen ve hayırlı değişimlerdir. Ancak bu değişmelerden en garip, en çarpıcı ve en acı olanı, insandaki temel ilke, inanç ve akidesinin tersine yaşanan savrulmalardır. Yıllarca sağcı yaşadıktan sonra solcu olan, kapitalistken komünist olan, mazlumların safındayken zalimlerin safına geçenler vb…

Her böyle beklenmeyen tersine değişim ilk anda birçoğumuza garip gelir. Hatta bir kısmı, ilk duyduğumuzda bizi şoke eder. Ancak şok anı geçip sakinleyince, bunların acı da olsa insan hayatının birer gerçeği olduğunu anlarız.

Esasen Kur'an ve sünnet bilgisi olan bir mümin tüm bunlara hazırlıklı olmalı. Zira nice ayet ve hadislerde bu gerçeğe dikkat çekildiği gibi, bazen sarahaten de vurgulanmıştır. Mesela hemen şu ayetler: Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık. Sonra da onu aşağıların en aşağısına döndürdük.” (Zilzal 95/4-5) buradaki ifade sadece fiziki açıdan değil manevi açıdan yaşana tepe takla değişikliklere işarettir.

İnsan çocukluk ve gençlik yıllarında taptaze bir tene bir tene, güce kuvvete sahipken, yaşlanınca güçten takatten kesiliyor, Fiziken de kimi zaman acınacak bir hal alıyor. Diğer taraftan, insan kendisini yoktan var eden Rabbinin emir ve yasaklarına göre yaşadıkça eşrefi mahlûkat iken, sonra tersine dönüp hayvanlardan daha aşağı dereceye düşebilmektedir. “Andolsun ki, cinler ve insanlardan çoklarını cehennem için yarattık, onların kalpleri vardır ki, onlar ile anlayamazlar ve onların gözleri vardır ki, onlar ile göremezler ve onların kulakları vardır ki, onlar ile işitemezler. Onlar hayvanlar gibidirler, belki onlar daha sapıktırlar. İşte gâfil olanlar onlardır.” (A’raf 7/179)

Resulullah (sav) de insanda olabilecek değişikliğe en açık bir şekilde şöyle ifade eder: “(…)
Kendinden başka ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki, sizden biri cennetliklerin amelini işler, o kadar ki cennetle kendi arasında bir zir’a mesafe kalır. Ancak hakkındaki yazı/kader tahakkuk eder, cehennemliklerin amelini işlemeye başlar ve sonunda cehenneme girer. Yine sizden birisi, cehennemliklerin amelini yapa yapa, cehennemle kendisi arasında bir arşın mesafe kalacak hale gelir. Fakat hakkındaki yazı/kader ona üstün gelir, cennetliklerin amellerini işlemeye başlar ve sonunda cennete girer." (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi ve İbn Mace)

Sonuç itibariyle demek bize beklenmedik gelen nice böylesi değişmeler ya da maske çıkarmalar daha çok yaşanacaktır. Buna önceden hazırlıklı olalım ki, hayal kırıklığına düşmeyelim. Tabi ona göre tedbirlerimizi de alalım ki, olası zararları en aza indirelim.

Farklı rivayetleri bulunan ve Resulullah (sav) ın çokça yaptığı şu duadaki ifadeler de önemlidir. “Ey kalpleri evirip eviren! Kalbimi senin dinin üzere sabit kıl.” Çünkü hem hak yoldan sapmama konusunda samimi bir duadır. Hem de olası değişmelere dikkat çekip uyarıyor. Ta ki ayaklarımız kaymasın… Hak üzere sebat edelim… Basit bir takım menfaatler, süfli arzular ve fani değerler uğruna inancımız ve temel ilkelerimizden taviz vermeyelim. Allahım! Bizi sıratı müştekimden ayırma. Ayaklarımızı hak üzere sabit kıl. Amin… Selam ve dua.