İlk anlamıyla balık avlamak anlamına gelen "troll" kelimesi sosyal medyada geniş bir anlama bürünmüştür.

Başka anlamları da var ancak günümüzde kullanılan anlamıyla alakalı kullanımlar değil birçoğu.

Günümüzde insanları kandırmak, yanıltmak; bir olayı gerçeğinin dışında insanlara göstermek şekillerinde daha çok sosyal medyada kullanılmaktadır.

Birisi bir video paylaşıyor ve o videoda insanların duygularıyla oynayıp insanlarla dalga geçiyor.

Karşıdakini ne kadar çok yanıltır, ne kadar çok kandırırsa o kadar çok alkış, beğeni alıyor.

Veya kamuoyuna yalan söyleyerek bir konuda yanlış yönlendirmek.

Benimsediği bir siyasi oluşum veya guruba profesyonel veya amatör olarak fedailik yapmak.

Bunu yaparken de taraf olduğu oluşumun her yaptığını yanıltarak doğru olduğunu, karşı tarafın yaptığı her işin, doğru bile olsa, yanlış olduğunu ortaya koymaya çalışmak.

Veya benimsemediği bir oluşumu kötülemek, ölümüne vurmak o oluşuma.

Her iki temel şekilde yapılan "trolleme" değişik uzantılarıyla karşımıza çıkmaktadır.

Bazı şeylerin sık yapılması, yapılan o şeyin yanlışlığını sorgulamayı aklımıza getirmeme yanlışlığına da bizi düşürebilmektedir.

Bu "trolleme" mevzusu da tam olarak böyle bir şey.

Kelime anlamından tutun da genişlediği her boyuta varıncaya kadar doğruluğu olmayan bir kavram.

Birçok kavram bu şekilde güzel görünerek veya gösterilerek karşımıza masum bir şekilde çıkabilmektedir.

Belki sistematik, belki de akışına bırakma hastalığımızdandır, ciddi bir bozulmayla karşı karşıyayız.

Yalan çok değişik şekillerde hayatımıza giriyor.

Çocuğumuza güzel görünerek, eşimize güzel görünerek, yan komşu esnafla, bizim iş arkadaşlarımızla…

Akışına bırakma hastalığımızı bırakmazsak kötü bir sürece gireceğiz.

Yalan sinsi bir şekilde evimize giriyor; çocuklarımızın, eşimizin diline, hayatımıza, soframıza…

Güzel bir görünüm ve güzel bir sunumla giriyor.

Tv dizileri ve filmlerde ısrarla yapılan bozma uğraşıları bunun bir ayağıdır.

Sosyal medyaya kendimizi bırakmamızdır diğer ayağı.

Bir diğer ayağı da okumayarak kendimizi zihnen beslemememizdir.

Böyle devam edemeyiz.

Aksi halde fena trolleneceğiz, birbirimizi trollemeye bizi teşvik edenler tarafından.

Belki güncel bir şekilde ifade etmek gerekirse "Müslüman her şeyi yapar ama trollemez" de denebilir.

Yani bir dil geliştirilmelidir.

Yeni sahtekarlıklara, yalan dolanlara, zulümlere, yanlışlara, yolsuzluklara yeni itirazlarımız olmalıdır.

Gençlerin diliyle gençleri düşürüyorlarsa, onların diliyle bir "red" ortaya koymalıyız.

Bir slogan, bir isyan oluşturmalıyız "trollemelere", yalan dolanlara, aldatmalara.

Yeni bir dil, söylem geliştirebilmek için bazı şeyler gerekir tabi ki.

Birincisi derinliğimizin olması gerekir okuyarak, araştırarak, hissederek.

İkincisi dertli olmamız gerekir, büyük hayallerimiz olması gerekir; çok para kazanma beklentilerimizden daha çok.

Üçüncüsü oturup planlama yapmamız gerekir, proje üretmemiz gerekir; "gençlerimizi nasıl kazanabiliriz"e kafa yormamız gerekir.

Yoksa fena trolleneceğiz; hem dünyada hem ahirette.

Tabi burada kafirlerin trollemelerine karşı ayık gezmeliyiz de daha başka önemli bir konu.

Ayık gezelim hasılı.