Bu gezegen yaşanılabilir ve müşterek bir gelecek olacaksa dijital dünyanın fişi çekilip, 7/24 kapitalizmin dünyayı yıkıcı sistem ve operasyonlarıyla bağlantısını kopararak ancak çevrimdışı bir gelecek olmasıyla sağlanabilir. Her gün birçok insan hayatlarının ve umutlarının ne kadar sefilleştiğini üzerinde düşünmeye gerek bile duymaksızın görüyor aslında.

İnternet kompleksi dur durak bilmeden kendisinin ne denli vazgeçilmez olduğunu ve kendi protokollerince asimile edilmeyen hangi hayat parçaları kaldıysa onların da önemsiz olduğunu beyan ederek işlemeye devam ediyor. Bunun akla hayale sığmaz görülmesinin tek nedeni arzularımızın ve başka insan ve canlılarla kurduğumuz bağların yaralanmış ve acze düşürülmüş olmasıdır. İnternet kompleksinin nüfuzundan ve genişlemesinden mesleki, mali veya narsist bir menfaati olan herkes bu koroya dahildir. Diğer yandan safça bir düşünce ile internetin küresel kapitalizmin felaket üstüne felaket doğuran işleyiş tarzlarından bağımsız olarak iş görebileceği fikri içinde bulunduğumuz uğrağın insanı aptallaştıran hezeyanlarından biri olduğunun farkına varamama, tam manası ile aptallaştırılmış zombilik demektir. İnternet kitle iletişim araçları tarihinde bu tür yön verme mekanizmalarının en güçlüsü ve sonsuz nüans içerebileni olmuştur.  Keza kendimizi tanımlamamızı sağlayan aygıtların kısa zamanda hiçbir işe yaramaz bir dijital haline gelmemizin bir yansıması olarak göreceğiz. İnternet erişimi, kullanımı genişledikçe ekonomik eşitsizlik azalmamakta artmaktadır. Bir eğitim gelişmişliği olarak gösterilen, teknoloji okuryazarlığı denen şey, alışveriş yapma, oyun oynama, dizilerin bölümlerini peş peşe seyretme ve diğer parasallaştırılmış iftira davranışları için kullanılan örtmece bir tabirdir. İnternet kullanımı ile özellikle dijital bireyler oluşturma projelerinin pandemi döneminde arttığına şahit olduk. Bu işin sahibi şirketler hiçbir alanı es geçmeden en küçük öğrencilere bile bilgisayara dayalı eğitim verilen okullarda, her yerde dijital itaat talep etmek için yürüttükleri bütünlüklü bir kampanyanın parçasıdır. Bilgisayar erişimini bir insan hakkı haline getirme kabilinden ahkam kesen internet dostu çevreler de her çocuğa bir dizüstü bilgisayar propagandası yaparlar. Hem de utanmadan bilgisayar temelli eğitimin ilkokullarda başarısızlığın daniskasına uğramasına, çocukları aptallaştırmasına rağmen. Yine internet yerli halkların, devletsiz göçmenlerin, işsizlikle yoksullaştırılanların ve gözetim altındakilerin kendi marjinal ve bir kenara fırlatılabilir konumlarına itiraz etmeleri gereken yerdir demek yanlış olmakla kalmaz habis bir sorumsuzlukla maluldur.  Örtük olarak internetin medenileştirici etkisinin mahrumiyet çekenleri teknolojik kısıtlamalarından çekip çıkararak bizler gibi olmalarını sağlayacağı ima ediliyor. Bu tür haberler insana kendini iyi hissettirip “dünya biziz, her şey çok güzel olacak” diye teminat vermekle de kalmıyor. Önümüzdeki yıllarda hakkaniyetli bir toplum mücadelesinin can alıcı önemdeki katmanlarından biri piyasa ile paranın hayatlarımız üzerindeki hakimiyetini toptan kaldıran toplumsal ve kişisel düzenlemeler yaratmaktır.  Bu yüzden her türlü hayatın devamını tehdit eden internet dünyası sistemini yenmek insanlığın önündeki en büyük görevdir.