Yıllarca yutturdular bize!
Hem de sudan sebepleri bahane göstererek!
Bizde bilmeden yuttuk bunu tabiri caizse!
Boyun eğdirdiler bizi zillete!
Onunla yaşamanın kötü bir şey olmadığını telkin edip durdular, içimizdeki âlim tipli belamlar!
Başımıza yönetici yapılan korkak liderler!
Ruhunu batıya satmış, bize yöne veren aydınlar!
Hatta öve öve bitiremediler Batı’yı ve onların bize dayattığı zilleti!
Oysa tek rehberimiz Muhammed Aleyhisselam’ın hayatında böyle bir şey olmamıştı.
Ne onun, neden onun güzide ashabının hayatında!
Onlar zillete asla razı olmamışlardı.
Kendi kutsal değerlerinin dışında hiçbir şeyi kabul etmemişlerdi.
En zor zamanlarında bile izzetli durmuşlardı Mekkeli müşriklerin karşısında.
Bugün gelinen noktada çok iyi anladık ki, Müslüman zillet altında yaşayamaz!
Ya o zilleti kaldırır, yada o uğurda canını verir!
Başka yol ve yöntem yok!
İşte bugün bunun mücadelesini veriyor ümmetin çocukları.
Zillete boyun eğmemek için ölüme gidiyorlar İslam coğrafyasının çeşitli yerlerinde.
Filistin’de Bosna Hersek’te, Afganistan’da, Çeçenistan’da, Irak’ta, Suriye’de…
Kafirler ise tekrar boyun eğdirmeye çalışıyorlar ümmete!
Başta Türkiye de olmak üzere İslam coğrafyasında yaptıkları saldırı ve katliamların tek sebebi budur!
Bu yüzden öldürüyorlar Halep’te masum çocukları varil bombalarıyla!
Bu yüzden Irak’ta cehenneme çeviriyorlar!
Bu yüzden Afganistan’ı işgal ve imha ediyorlar!
Bu yüzden Filistin halkına yaşam hakkı vermiyorlar!
Ve bu yüzden topyekûn yürüyorlar Recep Tayyip Erdoğan’ın üstüne!
Çünkü onlar yeniden teslim olmamız ve diz çökmemizi istiyorlar!
Oysa bilmiyorlar ki o devran artık kapandı.
İzzetli bir hayat için neyimiz varsa feda olsun.
İşte Türkiye halkı, 15 Temmuz’da tüm şer güçlere açık bir şekilde “Bundan sonra size boyun eğmeyeceğiz, bundan sonra zilletle yaşamayı kabul etmeyeceğiz” dedi.
Böylece son dev de uyanmış oldu!
Tabiri caizse bundan sonrası her gün aşura her yer kerbela!
Sadece bizim için değil, onlar içinde!
Diz çöken de, teslim olanda, teslim olmayı telkin eden de alçak olsun!
