İstanbul Sözleşmesi, Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye İlişkin bir sözleşmedir. Taraf olan devletleri hukuki olarak bağlamaktadır. 2011 yılında Türkiye ilk imzalayan taraf devlet olarak kayıtlara geçmiştir.

İstanbul Sözleşmesi'ne yönelik tartışmalar devam etmektedir. Tartışmanın bir tarafı; sözleşmeyi kadına yönelik şiddete karşı koruyucu kalkan ve kadın hareketinin kazanımı olarak nitelendirmekte, diğer tarafı ise aile kurumunu yıkan bir unsur, hatta proje olarak görmektedir.

İşin ilginç tarafı; İnsanlıktan nasibini almamış bir Avrupa, Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmiş, Çoluk çocuk, kadın demeden öldürmüş, ölüme terk etmiş, milyonları göçe uğratmış veya seyirci kalmış, Afrika’yı sömürerek açlığa mahkûm etmiş, kadınları meta olarak kullanmaktan çekinmemiş ve pişkin pişkin hiç bunları kendileri yapmamış gibi kadına şiddeti engellemeye yönelik bir çerçeve metin hazırlamışlar.

Bunların hazırladığı ve hazırlayacağı insan ve kadın hakları açısından her türlü sözleşmeye hiç tevazu göstermeden Rahmetli Erbakan hocamızın ifadesi ile hadi ordan, hadi ordan dememiz gerekliydi. Ancak,  Bu insanlıktan nasibini almamışların hazırladığı bu sözleşmeye o zamanlar hükümetin içerisinde olan bir takım Avrupa aşığı demokrat muhafazakârlar tarafından 2011 yılında koşarak ilk imzalayan taraf devlet olma utancı bizlere yaşatılmıştır. Bir an önce bu hatadan dönülerek, sözleşmeden çıkılmalıdır.

Yıllar evveli Huzur İslam'da, Kurtuluş İslam'da sloganları atılarak gelinen bugünlere uğruna mücadele verilen değerler ve idealler unutulmamalıdır.

İslami değerler referans alınarak 6284 sayılı Ailenin Korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair kanun gözden geçirilerek gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

Sözleşmeye karşı çıkan tüm Sivil toplum kuruluşları, cemaatler, ilahiyatçılar toplanmalı ve eğip bükmeden bir manifesto yayınlayarak, bahse konu kadına şiddeti, aile içi şiddeti engelleme konusunda yalnızca huzurun, kurtuluşun İslam da olduğunu haykırmaları gerekmektedir.

Huzur İslam’dadır.

Selametle…