<p>İnsan ömrü ortalama ne kadardır? Sorusunun tahlilini yapacak olursak, her kafadan bir ses ayrı bir araştırma verisi ile karşılaşmamız muhtemel… Fakat hiç kimsenin itirazının olamayacağı ve ortak kabul edeceği bir gerçeklik varsa o da; nasibine düştüğü kadardır cevabı olsa gerek… Hatta bunun felsefi açıdan tahliline bakacak olsak “hayat dediğimiz şey bize ait olan ve kendimizi mutlu ve huzurlu hissettiğimiz kadardır” da diye biliriz… Bir Çin atasözü” hayat yaşın, gülümsediğin gün sayısı kadardır” der.</p><p>İnsan hayatında dinin rolü, asla yadsınamaz bir yer ihtiva eder… İnançlarınız doğrultusunda yaşadığınız bir hayat size aittir diyebiliriz… Baskılar, yasaklar, ket vurmalar hayat ağacınızın gövdesine indirilmiş ciddi ağır yaralamalara neden olur ve sizin ruhunuza hatırı sayılır oranda kan kaybettirir…</p><p>Allah’ın emri olan başörtüsü dini bir vecibedir ve Müslümanlar için birilerinin dediği gibi “bez parçasından” ibaret değildir… Başörtüsü ne herhangi bir siyasi görüşün sembolüdür nede dünyevi maddi menfaatle ilgili herhangi bir amaca hizmet eder… Ne yazık ki bunu bazı insanların kavraması mümkün olmamış ve olacak gibi de görünmüyor…</p><p>Oysa başörtüsü, tesettür; Allah’ u Teâlâ’nın kadını, toplumu, kısacası insanı koruma ve daha bir sürü fayda sağlama adına saf ve katışıksız her haliyle Rabbimize ait bir emirdir dini bir vecibedir…</p><p>İçinde yaşadığımız yüzyılda çoğu kez Müslüman kadının başörtüsü ne yazık ki hem politikada hem sosyal hayatta içinden çıkılamaz bir sorun gibi algılandı.. Bazı insanlar başörtüsünü gericilik, bazı insanlar sosyal hayatın, kamunun dışında olması gereken ve sadece ibadetler sırasında evlerimizde kullanacağımız bir obje olarak gördü… Kimileri okumamışların simgesi, kimi sadece baba ve anneannelerimizin başında görülmesi gereken bir eşya gözüyle baktı…</p><p> Oysa Allah’ın hükmü kesin ve net ve gayet anlaşılabilir açıklıkta idi…“Mümin kadınlara da şöyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Ziynet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnadır.  Başörtülerini yakalarının üstüne koysunlar. Ziynet yerlerini kendi kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, kendi erkek kardeşlerinden, kendi kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, kölelerinden, erkeklik duygusu kalmayan hizmetçilerden veya henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah’a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin” umduğunuza nail olasınız” (en-Nûr, 24/31).</p><p>Ayeti kerimede de görüldüğü gibi Rabbimiz bunu ne herhangi bir rejim, ya da herhangi bir siyasi görüşün gerekçesi olarak istememiştir. İnsan hataya meyyal yaratılmıştır. Başörtüsü elbette hiçbirimizi “melek” yapmaz… Fakat bu dünya hayatı için sakınmak derlenip toparlanmak için gerekli ve şarttır.( Müslüman bireylere göre)</p><p>Lütfen artık bu açık ve kesin Rabbimizin emrini eğip bükmeyi terk edin ve kendi doğrularınıza alet etmeyi bırakın… Allah’ın ayeti üzerinden ellerinizi ve dillerinizi çekiniz lütfen… Yazımın başında da altını çizmeye çalıştığım gibi insan hayatı mukaddes ve saygı duyulmayı hak ediyor… Bırakın herkes inandığı gibi yaşasın! Bırakın tarih, asırlarca her türden inancın özgürce yaşandığı Osmanlı ecdadımız gibi hatta ondan da görkemli yazsın adımızı altından silinmez sayfalarına… Hoşgörü ve anlayışla… Bırakın!…</p><p>Ak parti hükümetinin ilk ve orta öğretimde Müslüman kadın ve gençlerin örtünebilmesi hususunda gerçekleştirdiği çalışmayı canı gönülden DESTEKLİYOR ve bu insanların eğitim hayatını baltalayarak adeta iç huzurunu kaçıran “Eğitimde asırlık başörtüsü engeli” ni inanların önünden kaldırdığı için bir Müslüman bir bayan olarak sonsuz teşekkürlerimi bir borç bilirim…</p><p>Ve bunu herhangi bir siyasi duruş gereği olarak değil, bütün insani reflekslerimle yaptığıma Rabbimi şahit tutarım… Ve bu engeli kaldıran çalışmanın içinde, herkimin zerre emeği varsa Rabbimden dileğim şudur ki “Her iki cihanda yüzü ak ve pak olarak hasredilsinler”…İdarecilerimize binlerce kere teşekkürler Teşekkürler… Teşekkürler… Ve darısı dini inancı her ne olursa olsun inandığı gibi yaşamak isteyen bütün insanlığın, inançların başına…</p>