Bazı insanlar kaderde varsa duanın etkili olmayacağını savunurlar.

Bu yanlıştır. Bunu söyleyenler İslam'ı anlamamıştır.

Çünkü

"Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele." (bakara 155)

Bu ayette de gördüğümüz gibi bela ve musibetler bizim için birer imtihandır. Biz dua ederek yakararak bize imtihan olacak bu belaların def edilmesini sağlarız.

Aynı şekilde sadaka da bela ve musibeti def eder. Çünkü bütün bunlar bir imtihan iken biz Allah'a samimiyetle yöneldiğimizden ödüllendiriliriz.

ÜLKEMİZDE KADER ANLAYIŞI

Ülkemizdeki kader anlayışı malesef ehli sünnet kader anlayışı değildir

Ülkemizdeki kader anlayışı Cebriyeciliktir.

Yıllarca cebriye anlayışı bize hocalarımız tarafından ehli sünnet anlayışı diye verildi.

Cebriye anlayışı kadercidir. Cüzi iradeyi inkar eder.

Ehli sünnet ise özgür iradeyi ve dolayısıla kulun sorumluluğunu kabul eder.

İnsanlarımızın bu yanlış kader anlayışı düzeltilmediçe biz ümmet olarak gelişemeyiz.

Kanaatimce bu anlayışın yayılmasında emperyalistlerin etkisi olmuştur. Böylece kendilerine isyan etmeyen ve herşeyden Allah'ı sorumlu tutan, kendi sorumluluğunu inkar eden, caresizliğini takva sanan bir insan yığını oluşacaktı.

Kader çeresizlik değildir. Kader inancımızı sahihlememiz lazım.

SABIR KADERCİLİK MİDİR?

Biz sabrı hep boyun eğme ve miskinlik olarak düşünmekteyiz. Belki de birileri böyle düşünmemizi sağladılar. Bu şekilde düşünmeyi takva olarak görmekteyiz.

Halbuki sabır, bir mücadele biçimidir. Bir pasif direniştir.

Sabır, mücadele yolunda meşakkat ve sıkıntılara katlanmaktır. Mücadele sonucunda gelecek ezalara dayanmaktır.

Asır suresinde sabır sıralamada nerde geçiyor bir bakın:

Andolsun ki insanlar hüsrandadır. Ancak;

  1. İman edenler
  2. Salih amel işleyenler
  3. Hakkı tavsiye edenler
  4. Sabrı tavsiye edenler

Dikkat ederseniz en sonunda, yani mücadelenin sonunda oluşan eza veya mücadele yolunda yaşanan sıkıntılara karşı birbirimize sabrı tavsiye edeceğiz. Birbirimize moral vereceğiz. Katlanacağız.

Kavramlarımızın içini boşaltıp kendi fikirleriyle doldurdular.

Kelimeler bizim varlık sebebimiz. Kelimelere sahip çıkalım.

Alem bile iki harften oldu (kaf ve nun)

Birbirimize sabrı tavsiye edelim. Pasifliği, tembelliği değil..

KAVRAMLARIMIZI DOĞRU KULLANALIM

Kavramlarımızın içini boşaltıp kendi fikirleriyle doldurdular.

Kelimeler bizim varlık sebebimiz. Kelimelere sahip çıkalım.

Alem bile iki harften oluştu. (kaf ve nun)

"Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı «Ol» demekten ibarettir. Hemen oluverir." (yasin 82)

Bazı şeyler takdiri ilahidir. yani ezelde takdir edilmiştir.

Bazı şeyler ise imtihandır her şeyin adalet üzerine olması gerekmiyor, çünkü burada imtihan var.

Ayrıca onun adalet anlayışıyla bizimkisi çok farklı sabır, şükür ve dua ile hem imtihan başarılı sonuçlanır ve hem de gelebilecek daha zorlu sorulara karşı önlem alınır, ya da o imtihanlar gelmeden dua kalkanıyla yok edilir.

Şükür var iken değil aslında sufiler yok iken şükür yapar çünkü köpekler de bulduğunda yer, bulamadığında sabr eder sofiler ise bulamadığında şükreder bulduğunda dağıdır şunu unutuyoruz