Ölüm haberinin hızla yayılmasının ardından Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fethullah Gülen’in yerine kimin geleceği gündem oldu. Gazeteci Ruşen Çakır'ın yorumlarına göre, örgüt içinde farklı senaryolar gündeme gelebilir.
Gazeteci Ruşen Çakır haziran ayında Fethullah Gülen'in ölmesi halinde örgütün akıbetinin ne olabileceğini, liderliğe hangi ismin soyunabileceğini, öne çıkan isimleri ve örgüt içinde yaşananları yorumlamıştı.
Fethullah Gülen'in yerine kim gelecek?
Yaklaşık 40 yıldır Fethullah Gülen’i araştıran Çakır, bu yapının geçmişte askeri darbelerle işbirliği yaparak güç kazandığını söyleyerek 1980 darbesi sırasında Gülen’in tutuklanmaması ve yurt dışına çıkması, yapıya yönelik koruma ve avantaj sağladığı görüşünü yineledi.
Gülen sonrası senaryolar
Örgüt içinde kolektif bir yönetim modeli oluşturulmaya çalışıldığı belirten Çakır, Gülen’in en güvenilir öğrencilerinden oluşan, akademisyen ve iş insanlarından meydana gelen 10 kişilik bir heyetin yönetimi üstlenebileceğini ifade etti. Ancak Çakır bu kolektif modelin uzun vadede sürdürülebilir olmayacağı görüşünde. “Heyet dağılır ve yapı parçalanır” yorumu dikkat çekti
Öne Çıkan İsimler:
Mustafa Özcan: Gülen sonrası liderlik için adı geçen isimlerden biri. Özcan, örgütün finansal konularında etkili olup, güçlü şirketlerini yönettiği bilinen bir isim. Ancak, liderlik vasfının zayıf olduğu ve daha çok yönetici bir rol üstlenebileceği ifade ediliyor.
Abdullah Aymaz: Örgütün Avrupa sorumlusu olan Aymaz, dini otorite olarak öne çıkıyor. Hareketin ideolojik çizgisini sürdürme çabası içinde olabileceği belirtiliyor. Bu nedenle, dini otoriteye dayalı bir liderlik modeli oluşturma potansiyeli taşıyor.
Kolektif Yönetim Modeli
Çakır, örgüt içinde 10 kişilik bir heyetin yönetimi üstlenebileceği ve bu modelin kolektif bir yönetim tarzı benimseyeceği yönünde de bir senaryoyu dile getirdi. Heyet, Gülen'in en güvenilir öğrencilerinden, akademisyenler ve iş insanlarından oluşabilir. Ancak, uzun vadede bu modelin sürdürülebilir olmayabileceği ve yapının dağılabileceği ihtimali dile getiriliyor.Gülen'in ölümünün ardından örgüt içinde çatışmalar ve bölünmelerin kaçınılmaz olacağı öngörülüyor.
